Avukatlar kayıtları gösterdi: Bürokratlar taşocağından hisse almış

Ordu Kumru’da taşocağı ruhsatlarının iptali için açılan davada çevreci avukatlar, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarını göstererek, bürokratların taşocağından hisse aldığını söyledi.

Erdoğan Erişen

Ordu Kumru’da Güneytaş Madencilik’e ait taşocağı ruhsatlarının iptali için açılan dava önceki gün görüldü. Duruşmada çevreci avukatlar, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarını göstererek, bürokratların da taşocağından hisse aldığını söyledi. Duruşmaya avukatlar Zekai Sana, Nur Hilal Gündüz,  Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ordu Şubesi önceki dönem Başkanı Haluk Türkmen, ADD Fatsa Şube başkanı Kemal Altuntaş ve davacı köylüler katıldı. Duruşmada söz alan Sana, şunları söyledi: 

"İSYAN EDİYORUZ"

“Taşocağı için ‘ÇED olumludur’ kararını veren Çevre Bakanlığı Çevre Genel Müdürlüğü’nde bir daire başkanı, bu karardan önce bir hisse devri alıyor. Bunun içinde sanırım bakanlıktan hukuk müşaviri de var. İki bürokrat buradan hisse devralıyor. Yaklaşık iki sene sonra bu hisseleri devrediyorlar. Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki hisse devirlerine ilişkin belgelerle mahkemeye ‘rüşvetin belgesini sunduk’. Maalesef bizim köyümüzün taş ocağı ruhsatları verilirken Ankara’da birtakım bürokratların bu işten nasiplendiği, Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki hisse devir kayıtlarıyla sabit olmuştur. Bir hukuksuzluğa isyan ediyoruz.” 

Çevreciler duruşma sonrası açıklama yaptı. 

"CEHENNEM AZABI"

“10 yıldan fazla süredir Kumru Güneycik Mahallesi’nde hukuksuz, işletme projesine ve temel yönetmeliklere aykırı bir şekilde taşocağı madeni işletilmektedir” diyen avukat Sana, “Köyümüzde sayısız kaza oldu. Kamyonların çıkardığı toz toprak, sadece insan sağlığını değil, çevredeki bitki örtüsünü de tahrip etmektedir. Bize cehennem azabı yaşatıyorlar” ifadelerini kullandı. 

Avukat Nur Hilal Gündüz de ruhsat iptali isteme gerekçelerine ilişkin şunları söyledi: “Mahkeme henüz keşif kararı vermedi. Her şey çevre ve insan sağlığına zararlı bir şekilde gidiyor. Şirket, ruhsat bedelini bile ödememiş. Günlük neredeyse 300-400 ton bir üretim söz konusu. Bunlar ancak yerinde yapılan bir incelemeyle tespit edilebilir.”