ATO’daki FETÖ’cü örgütlenme ve Gökçek’in müdahalelerini Yılmaz Cumhuriyet’e anlattı: ‘Sabaha karşı 40 kişiyi tehdit etti’

Eski ATO Başkanı Bezci’nin, Gökçek hakkındaki iddialarını değerlendiren ATO Başkan Yardımcısı Yılmaz, odadaki seçim sürecinde on binden fazla kâğıt üzerinde firma tespit ettiklerini belirtti.

Sefa Uyar

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz; eski ATO Başkanı Salih Bezci’nin, FETÖ soruşturması kapsamında verdiği ifadeyi ve tanıklıklarını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Görevden el çektirilen Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Melih Gökçek’in, Bezci’nin yönetime geldiği 2013’teki seçimler öncesinde, “sabaha karşı 40 kişiyi aradığını ve oy vermeleri için tehdit ettiğini” söyleyen Yılmaz, “Gökçek bunu daha sonra itiraf etti. Darbe girişiminden sonra Gökçek’in seçtirdiği Bezci’nin yönetiminden bazı isimler firar etti. Firar edenler, Gökçek’in seçilmelerini sağladığı kişilerdi” dedi. Yılmaz, "Gökçek, önce bu firar edenlerin yönetimi almaları için çalıştı. Daha sonra, bu insanları FETÖ'cü ilan etti ve ATO'yu bunlardan temizleme gerekçesiyle harekete geçti. Oğlu Osman Gökçek'in aday olabilmesi için dönemin Samanyolu TV'nin Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu'nun grubu istifa etti. Bu kişi şu an firari" dedi. Yılmaz, seçim sürecinde on binin üzerinde kağıt üzerinde firma tespit ettiklerini belirterek, “Bunlardan biri 17. kattaki oto yıkamacıydı. Bezci'nin iddiaları çok ciddi. Gökçek’in mal varlığına tedbir konulmalı, yurtdışı çıkış yasağı getirilmeli” diye konuştu.

Cumhuriyet; eski ATO Başkanı Bezci’nin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2016’da başlatılan soruşturma kapsamında 5 yıl sonra verdiği ifadeyi kamuoyuna duyurmuştu. ATO Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, ATO’daki FETÖ’cü örgütlenme ve Gökçek’in müdahalelerini Cumhuriyet’e anlattı. 

'ÜYELERE TEHDİT'

Yılmaz, FETÖ örgütlenmesinden dönemin ATO Genel Sekreteri Dücane Ergezen ve birlikte çalıştığı personelin uyarıları sonucu bilgi sahibi olduklarını belirterek, “Bu ekip, seçim sürecine müdahale edildiğini görmüşlerdi ve kontrol altına almaya çalışıyorlardı. Bu yapının Salih Bezci’nin yönetiminde yer alması ve Melih Gökçek’in 40’a yakın meclis üyesini tehdit ederek bu yönetimi seçtirmesi, uyarıları fazlasıyla doğru çıkardı. Onların mücadelesi olmasaydı ATO’da yaşanan gerçekler ortaya çıkmazdı” dedi. Gökçek’in, 25 Aralık 2016’da Ülke TV’de katıldığı programda, “Salih Bezci seçimi kaybediyordu, sabaha karşı 3 saatte 40’a yakın insanla konuştum ve Salih öyle aldı seçimi” dediğini kaydeden Yılmaz, “‘Melih Gökçek aradı ve Bezci’nin yönetimine oy vermemem durumunda sıkıntıya gireceğimi hissettirdi’ diyen meclis üyeleriyle karşılaşmıştık. Gökçek’in bunu itiraf etmesi, söylenenleri netleştirdi. Onların da suç duyurusunda bulunacaklarını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

'FİRAR EDENLER YANINDAYDI'

Gökçek’in de desteğiyle seçimi kazanan Bezci’nin ve yönetimin görev süresi sırasında önce 17-25 Aralık, daha sonra da 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu anımsatan Yılmaz, “Darbe girişiminden sonra Gökçek’in seçtirdiği Salih Bezci’nin yönetiminden bazı isimler firar etti. Firar edenler, Gökçek’in 2013’te 40’a yakın meclis üyesini tehdit ederken yanında mıydı? HTS kayıtlarına bakılsın” diye konuştu. Yılmaz, tüm bunlara karşın Gökçek’in, “ATO’yu FETÖ’den kurtaracağım” dediğine işaret ederek, “40’a yakın meclis üyesini tehdit ederek seçtirdiklerine daha sonra FETÖ’cü suçlamasında bulunup, ‘istifa ettireceğim, oğlumu seçtireceğim’ demesi 84 milyonun aklıyla dalga geçmektir” dedi.

'AYNI KALEMLE YAZILDI'

Osman Gökçek’in aday olabilmesi için öncelikle temsil edilen sektörlerden birinin temsilcisiz kalması gerektiğini, bunun için de “Samanyolu TV’nin Ankara Temsilcisi olan ve bugün firari konumda bulunan Abdullah Abdulkadiroğlu’nun başını çektiği 14. Medya Grubu’nun gönüllü olarak istifa ettiğini” anlatan Yılmaz, “Sadece bu durum bile sürecin ne kadar komik, dayanaksız ve gayrıciddi yönetildiğini gösteriyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra darbeyi kınayan bildiriyi okuyanlar arasında olan Abdullah Abdulkadiroğlu, bugün firari” ifadelerini kullandı. Medya Grubu'na Osman Gökçek’in seçildiğini, daha sonra ATO Yönetim Kurulu’nun istifa ettirildiğini kaydeden Yılmaz, “Aynı kalemle ve cümlelerle istifalar yazdırıldı. 3 yıl önce meclis üyeleri tehdit edilerek yönetime getirilenler, yine tehditle istifa etti. Böylece ATO Yönetim Kurulu, seçime gitti ve Melih Gökçek’in oğlu aday oldu” diye konuştu.

'TEHDİTLE FİRMA KURDURULDU'

Seçim öncesinde 140’a yakın üyeden yazılı söz alınmasına karşın uygulanan önlemler nedeniyle Osman Gökçek’in 86 oy, Gürsel Baran’ın 100 oy aldığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:

“Osman Gökçek kaybettikten sonra pes etmedi. 1.5 yıl sonra gerçekleşecek saha seçimleri için 10 binden fazla firma kurduruldu. Kuruluş ve kapanış dilekçeleri aynı mali müşavir tarafından toplandı. ATO heyeti olarak bu firmaların tespitini yaptık. 17. katta oto yıkama istasyonundan, 80 yaşında teyzenin televizyon olmayan evinde yazılım şirketleri kurulduğu belirlendi. Suç duyurusunda bulunduk. Hükümet ile temasa geçtik. Daha sonra KHK ile 2 yılı doldurmayan firmaların oy kullanamayacağı ilan edildi. Böylece o firmaların tamamı boşa çıktı. Osman Gökçek kazanma fırsatı olmadığı için çekildi.”

Yılmaz, FETÖ'nün ATO'daki örgütlenmesine ilişkin de, “ATO’nun mevduatını Bank Asya’ya yatırma girişimine karşı çıkan tek kişi mevcut başkan Gürsel Baran'dı. Mevduatın aktarılmasını isteyenlerin bir kısmı şu an firari" değerlendirmesini yaptı.

'TEDBİRLER ALINMALI'

Bezci’nin ifadesinin ardından o günkü duyumlarının gerçek olduğunu anladıklarını belirten Yılmaz, “Bu iddiaların yüzde biri bile iddiaların muhatabına yurtdışı çıkış yasağı getirilmesi ve mal varlığına tedbir uygulanmasını sağlar" dedi.