Aradığınız liyakate ulaşılamıyor: Sınav sonuçlarını Süleyman Soylu belirliyor!

Yazar Tolga Şardan, Emniyet Müdürlüğü'ne alınan polis ve rütbeli polislerin sınav sonuçlarının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından incelemeye alındığını ve Soylu'nun sınavı kazanması gereken adaylar hakkındaki değerlendirmelerini yaptıktan sonra, listeleri bir kez daha akademiye gönderdiğini belirtti.

cumhuriyet.com.tr

T24 yazarı Tolga Şardan, Emniyet Müdürlüğü'ne alınan polis ve rütbeli polislerin sınav sistemine ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Üç aşamalı sınav sisteminde mülakat notlarının kurşun kalem ile verilmesine dikkat çeken Şardan, polis olmak isteyenlerin diğer iki sınavda yüksek puanlar alsa bile kurşun kalemle verilen mülakat değerlendirmelerine takıldığını belirtti.

Sınav sonuçlarının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından incelemeye alındığını aktaran Şardan, Soylu'nun kendisindeki özel notlarla birlikte sınavı kazanması gereken adaylar hakkındaki değerlendirmelerini yaptıktan sonra, listeleri bir kez daha akademiye gönderdiğini kaydetti. 

"SINAVLAR NASIL YAPILIYOR?"

Tolga Şardan'ın "Sıra geldi polislik sınavlarındaki mülakatlara: Kurşun kalemle verilip değiştirilen mülakat puanları" adlı yazısında öne çıkan başlıklar şöyle:

"Teşkilata alınacak rütbeli sınavları yani PAEM sınavları Ankara'da Polis Akademisi'nce gerçekleştirilirken; bekçi ve polis memuru sınavları, ülke genelinde belirlenen 20-22 kentte yapılıyor.

Her üç eğitim kurumuna alınacak adayların belirlendiği sınavlar için oluşturulan sınav komisyonlarının başkanlığı, bakanlıkça belirlenen vali yardımcıları ya da kaymakamlarca yürütülüyor. Mesela, Polis Akademisi'nde yapılan PAEM sınavında genellikle Gölbaşı Kaymakamı komisyon başkanı olarak görevli.

EN KRİTİK AŞAMA!

Şimdi, sınavların en kritik aşamasına geçelim. Bir örnekle açıklayım bu süreci. Diyelim ki bir adayın KPSS sonucu 100. Spor sınavından da 100 puanı alsa bile mülakatta 50 alması halinde sınavı kaybediyor. Zira, sözlü sınavda 60'ın altında puan alınmaması koşulu yürürlükte.

Yani; önceki sınavlarda bir aday 'ağzıyla kuş tutsa' 60'ın altında mülakat puanı alması halinde sınavı kaybetmiş oluyor.

Az önce okuduğunuz bölümde, sözlü sınav puanının yüzde 50 ağırlıkla ne kadar etkili ve önemli olduğunu hatırlatırken, işte bu tabloya dikkat çekmiştim.

KURŞUN KALEMLE NOT YAZIMI

Devam ediyorum. Sözlü sınava girmeye hak kazanan tüm adayların isim listeleri Polis Akademisi Başkanlığı'nca sınav komisyonlarına teslim edilirken, isimlerinin karşısında haklarında önceden yapılan arşiv araştırması sonuçlarına ait tespitler bulunmakta.

Sözlü sınav için komisyon karşısına çıkan adayın puanı, komisyon üyelerince listelere 'kurşun kalemle' işleniyor!

Oysa bu notlamanın 'silinmeyecek türde' bir kalemle işlenmesi gerekiyor.

Acaba uygulama neden böyle? Birazdan onu da açıklayacağım.

Unutmadan, sınav komisyonları adaylara yönelik mülakat puanlarını 100 üzerinden değil, 80 üzerinden veriyor. Bunun da bir gerekçesi var elbette!

Sınav komisyonlarının çalışmalarının bitmesiyle birlikte listeler, Ankara'da Polis Akademisi Başkanlığı'nda değerlendirmeye alınıyor.

Her adayın üç sınavının ortalama puanlarının tespit edilmesiyle elde edilen listelerdeki sonuç puanları nasıl işleniyor?

Evet bildiniz, yine kurşun kalemle!

LİSTE BAKANLIKTA

Aslında hakkaniyetli bir sınav sonucunun, 100 üzerinden puanlanması ve puanların da kurşun kalemle değil, en azından tükenmez kalemle işlenmesi gerekir.

Akademide oluşturulan – kanımca usulsüzlük olarak değerlendirilmesi gereken - taslak listeler, İçişleri Bakanlığı'na gönderiliyor.

Bu işlemde 'herhangi bir yasallık olmadığının' altını kalınca çizeyim.

Listeler bakanlıkta, mevcut Bakan Süleyman Soylu tarafından incelemeye alınıyor. Soylu, kendisindeki özel notlarla birlikte sınavı kazanması gereken adaylar hakkındaki değerlendirmelerini yaptıktan sonra listeler bir kez daha akademiye gönderiliyor.

Bakan Soylu'nun incelemesi süresinin takvimsel bir sınırı yok. Bazen aylarca bakanlıkta kalıyor listeler. İşte bu aşamada sınav komisyonlarının kurşun kalemle verdiği mülakat notlarının üzerinden yeniden geçiliyor!

Ayrıca 100 yerine 80 puan üzerinden verilen mülakat notları sayesinde Bakan'a 20 puanlık hareket alanı sağlanıyor!

Bu sayede kazanması gereken adayın düşük mülakat puanı yükseltilirken, yüksek puan alan adayın sözlü sınav puanı düşürülüyor.

Nihayetinde; mülakat notları değiştirilerek sınav sonuçları son şeklini alıyor.

Bir ekleme daha yapayım; sınavları gerçekleştirmek ve sonuçları açıklamak Polis Akademisi'nin görevi ve sorumluluğunda. Sınav sonuçları, akademideki hakkaniyetli işlemlerin ardından hiçbir yere gönderilmemesi gerekirken, İçişleri Bakanlığı'na gönderiliyor. Adayların sınav puanları değiştiriliyor!

Bitmedi.

SINAV KOMİSYONLARI YENİDEN GÖREVE ÇAĞRILIYOR!

Bakan tarafından onay verilen ve son halini almış biçimde Polis Akademisi'ne dönen listeler, sınav sonuçları açıklanmadan birkaç gün önce resmiyet kazanıyor.

Peki bu nasıl oluyor?

Artık açıklanma aşamasına gelen listelere son bir işlem daha yapılıyor. Listeler, kurşun kalemle adaylara mülakat puanı veren sınav komisyonlarına ulaştırılıyor.

Ve komisyonlar, işte bu süreçte tükenmez kalem kullanarak sınav sonuçlarına resmiyet kazandırıyor!

Peşinde de Polis Akademisi Başkanlığı, internet üzerinden eğitime hak kazananları açıklayarak sürece son noktayı koyuyor.

Sınavının iyi geçtiğini düşünen pek çok aday, sonuçların açıklanmasıyla hüsrana uğruyor.

Sınavı kazanamayacakken, siyasi ya da bireysel torpille sınavı geçerek polis adayı olanların ise mutluluktan içleri içlerine sığmıyor!

Hak, hukuk ve adaletle görev yapması beklenen bir teşkilata alınacak adayların sınavlarının süreci böyle işte!

Sınavları düzenleyenler, komisyonlarda görev alanlar, bu uygulamaya göz yumanlar, bilhassa kendi listesine göre puanları değiştiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, her gece başlarını yastığa koyduklarında bir vicdan muhasebesi yapıyorlardır mutlaka.

Soylu'nun göreve başlamasından bu yana yapılan çeşitli sınavlarla polis teşkilatına yüz binden fazla personelin sınavla alındığını ekleyim.

Sınavları kazananların hepsi böyle değil elbette. Hakkıyla kazananlar da var mutlaka. Ama yüz binden fazla gencin alındığı sınavlarda böylesi usulsüzlerin yapılmasına ne demeli?

Mağdur edilen gençlerin haklarının hesabını kim / kimler verecek?

Ramazan / Şeker Bayramınız kutlu olsun."