Antalya’da yurtlarda kalan üç öğrencinin intiharına yönelik tartışmalar sürüyor

TBMM’ye soru önergesi veren CHP’li vekiller, yurtlardaki öğrencilerin tarikatlar tarafından dini baskı altında olduğu iddialarını gündeme getirdi.

Bülent Ecevit

Antalya’da bir ay içinde Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Müdürlüğü’ne (KYGM) bağlı yurtlarda üç öğrencinin intiharıyla ilgili belirsizlikler sürüyor. Son olarak Akdeniz Üniversitesi öğrencisi Muhammed Kaya’nın intiharının ardından gözler Antalya’ya ve yurtlara çevrildi. Parlamentodaki üç partinin milletvekilleri araştırma önergeleri verirken, Eğitim İş Sendikası konuya ilişkin açıklama yaptı. 

CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer önergesinde, “Yaşamını yitiren Muhammed Kaya’nın amcası Adnan Kaya, gencin intihara karşı olduğunu, bir süre önce annesini arayarak önceki intihar olaylarını anlattığı ve o öğrencilerin birileri tarafından aşağıya atıldığını söylediği ileri sürülmüştür. Ayrıca yurt yönetiminin Menzil tarikatına üye güvenlikçi, aşçı ve temizlikçi gibi çalışanların kontrolünde olduğu, bazı katlarda öğrencilerin dini zorlama ve birtakım tacizlere maruz kaldıkları da iddialar arasındadır” ifadelerini kullandı. 

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, intiharların yaşandığı Antalya’daki iki yurdun, bir tarikatın denetim ve kontrolünde olduğu, öğrencilerin dini programlara katılmaya zorlandığı, diyanetin atadığı manevi danışmanlık uygulamasıyla gençliğin suiistimal edildiği iddialarını sordu. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, “Devlet yurtlarını öğrenciler için ölüm kampına çevirdiler” ifadelerini kullandı.

"OKULDAN UZAKLAŞTIRIYOR"

Eğitim-İş Sendikası Antalya Şubesi’nin yaptığı açıklamada da, “Ailelerinin yetersiz gelirleri öğrencilerimizi üzmekte ve onların derslerine olan motivasyonlarını düşürmektedir. Öğrencilerimiz bırakın eğlenmeyi, yemek bile yemekte zorlanmaktadır. Cemaat ve tarikatların eğitimin bir parçası haline getirilmesi gençlerimizi bilimsel eğitimden ve gönlünce yaşayacağı bir üniversite döneminden uzaklaştırmaktadır” denildi. 

Akdeniz Üniversitesi Rektörlü-ğü’nün konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Hepimizi derinden sarsan bu olaylarla ilgili gerekli inceleme yapılması için geçtiğimiz hafta içerisinde bir komisyon kurulmuştur. Komisyonumuz sorumluluk ve yetki alanımızda olmamasına rağmen vakaların gerçekleştiği yurtlardaki incelemelerin yapılabilmesi için olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılabilmesi ve de önleyici tedbirlerin alınabilmesi amacıyla çalışmalarını devam ettirecektir” denildi.

"SESSİZ KALAN DA SUÇLUDUR"

Akdeniz Üniversitesi kapısı önünde CHP Antalya İl Gençlik Kolları tarafından basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya CHP Antalya İl Gençlik Kolları Başkanı Özkan Yılmaz, CHP milletvekilleri Aydın Özer, Çetin Osman Budak ve Rafet Zeybek de katıldı. Basın açıklamasında, “FETÖ benzeri yapılanmaları ve bu yapılanmaların öğrenci arkadaşlarımıza dönük baskılarına sessiz kalanları tarihe not düşüyoruz. Unutulmamalıdır ki zulmü yapana sesiz kalan da zulmü yapan kadar suçludur. Kimse kaygı duymasın, çekinmesin, korkmasın. Biz varız. Atatürk’ün gençleri var. Hiçbir öğrenci arkadaşımız kendini yalnız hissetmesin. Darda olan tüm öğrenci arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Bize ulaşın. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla tüm yerel yönetimlerimiz sizin yanınızdadır” dendi.

"YASTIKLARINA KAN SÜRÜYORLAR"

CHP PM üyesi Eren Erdem, Akdeniz Üniversitesi’nde yaşanan intiharlarla ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı. Erdem, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada KYK yurtlarında bir tarikatın etkin olduğunu belirterek, “Yurt çalışanları öğrencilerin odalarına kadar girip yastıklarına kan sürüyor, sonra da ‘sana cin kaçtı, ruhuna şeytan girdi’ diyerek bu çocukların psikolojisini bozuyor” diye konuştu.