Ankara’nın tarife oyunu İzmir’de köylüyü vurdu

Zorlu günler geçiren İzmir’deki küçük üreticilere bir darbe de Sayıştay’dan geldi. 2014 yılında yürürlüğe giren bütünşehir yasası ile mağdur olan kırsal yörelerdeki çiftçiler, Sayıştay’ın hazırladığı raporun ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllardır uyguladığı indirimli su tarifeleri seçimlere sayılı aylar kala kaldırıldı. Çiftçiler gelen faturalarla neye uğradığını şaşırırken Ankara’ya çağrıda bulundu.

Erman Şentürk

Mahalle statüsüne geçen köy ve beldelere uygulanan yüzde 50 ve yüzde 75 indirimli su tarifelerini Sayıştay raporları doğrultusunda kaldırmak zorunda kalan İzmir Büyükşehir Belediyesi ile kırsal yöredeki halk, yüksek faturalar yüzünden karşı karşıya geldi. Yıllardır uygulanan indirimli tarifeleri kamu zararı olarak gören Sayıştay, seçimlere sayılı aylar kala belediyeye gönderdiği yazı ile köylerde ve kasabalarda yaşayan halkı da yüksek faturalara mahkum etti. Ocak ayında indirimli tarifeleri kaldırmak zorunda kalan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu düzenlemesi sonrasında geçtiğimiz günlerden itibaren gelen astronomik su faturalarıyla karşılaşmaya başlayan eski köy ve beldelerde yaşayan yurttaşlar adeta şoka uğradı. Sayısız sorunla boğuşan ve ekonomik kriz sebebiyle pek çok güçlükle geçimini sağlamaya çalışan tarım ve hayvancılıkla uğraşan yurttaşlar sorunlarına çözüm istedi.

“3-4 BİN TL SU PARASI GELİYOR”

Köylülerin 3-4 katı faturalarla karşılaşmaya başladıklarını ifade eden Tire Kartal Dağı Koruma Platformu Sözcüsü Zeynel Aydın, “2 bin yıldır dağdan gelen kaynak suyunu bedavaya kullanırken, 2014 yılında çıkan yasayla buna para ödemeye başladık. Hükümetin bir gecede yürürlüğe koyduğu bütünşehir yasası nedeniyle tarlalarını sulayan üreticilerin kuyularına bile sayaç bağlandı. İzmir’deki yerel idare buna çare olarak özel tarife hazırladı ve köylüye indirimli su verdi. Büyük üreticiler zaten ellerinde belgeyle tarım ve hayvancılık tarifesine geçti. Ancak köylerde, kasabalarda ve beldelerde yaşayan, küçük üretici diye tabir ettiğimiz köylere özel uygulanan tarifeden faydalanan daha fazla sayıdaki asıl çiftçilerimiz bu ay gelen faturalar nedeniyle büyük mağduriyet yaşadı. İnsanlara 3 bin, 4 bin lira su faturası gelmeye başladı. 1000 liralık fatura bir anda 3-4 katına çıktı" dedi.

“ÇİFTÇİ ÜRETMEZSE FİYATLAR YÜKSELİR”

"Bu iş böyle giderse halk su kullanmaktan vazgeçer" diye devam eden Aydın, "Domates, marul yetiştiremeyiz. Tavuk, koyun, kuzu, keçi, büyükbaş hayvan besleyemeyiz. İnsanlar tarlayı sulamaktan, hayvanlara su vermekten vazgeçecek. Üretici zaten zor durumda, birçok insan ürün ekmekten vazgeçecek. Girdi fiyatları, mazot, ilaç, gübre, tohum, hayvan yemi fiyatları zaten aldı başını gitti. Biz tarlayı bu faturalarla nasıl sularız? Mahalle olduk diye üretimden kopmak zorunda kalacağız. Bu durum sebze meyve gibi gıdaların fiyatlarını da, Tire’ye özgü peynir, süt gibi ürünlerimizi de olumsuz etkileyecek. Çiftçi üretmezse, hem gıda bulamayız, hem de fiyatlar yükselir gider. İnsanlar bu duruma tepkili. Biz iktidardan kırsala özel bir düzenleme yapılmasını ve yurttaşlara çıkacak bir kanun doğrultusunda indirimli su tarifesi uygulanmasını bekliyoruz. Aksi halde köylüler de kahvede oturur, sabahtan akşama kadar tespih çeker. Üretim de biter. Köylüyü bitirmek mi istiyorlar? Sayıştay’ın bu kararı yüzünden kent merkezinde arabasını yıkayan yurttaş, burada tarlasında domates, biber yetiştirenden daha ucuza su kullanıyor. Biz üretmezsek, pazarda, manavda, markette ne satacaklar? Üreticiyken tüketici olmak istemiyoruz. Köylü üretimden kopmak istemiyoruz. Bu krizin bir an önce çözülmesi lazım” dedi.