Anafartalar Zaferi 107 yaşında: Çanakkale’nin dönüm noktası
Çanakkale Savaşlarının en önemli aşamalarından birisi 1915 yılının 9-10 Ağustos günlerinde yaşandı. Denizde yenilen İtilaf Devletleri bu kez Çanakkale’yi karadan geçmek istedi. Ancak Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal’di.
Çağdaş BayraktarBugün Çanakkale Savaşlarının en önemli dönüm noktalarından birisi olan Anafartalar Zaferi’nin 107. Yıl dönümü. Zaferi Cumhuriyet’e yorumlayan Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı, Anafartalar Zaferi’nin Mustafa Kemal’in hem ülke bazında hem de dünya kamuoyunda tanınırlığına önemli katkı sunduğunu belirtti. Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu ise “Mustafa Kemal’in baskın etkisi yaratan taarruzu, düşmanın savaşma azmini ve ruhunu yok etmişti. Düşmanın birlikleri erimişti. Bu, Çanakkale Cephesi’nde bir dönüm noktasıydı” ifadelerini kullandı.
Çanakkale Savaşlarının en önemli aşamalarından birisi 1915 yılının 9-10 Ağustos günlerinde yaşandı. Deniz savaşlarında yenilgiye uğrayan İtilaf Devletleri bu kez Çanakkale’yi karadan geçmek istedi. Ancak hesaba katamadıkları ayrıntı ise Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal’di. 8 Ağustos’ta Anafartalar Grup Komutanı olarak bölgeye atanan Albay Mustafa Kemal, aynı gün bölgeye gelerek önce kısa sürede dağınık birlikleri toparladı, ertesi gün de düşman çıkartmasını püskürterek Birinci Anafartalar Zaferi kazandırdı. 10 Ağustos 1915'te ise düşman Conkbayırı'ndan temizlendi.
TANINIRLIĞI PEKİŞTİ
Sürecin kritik hamlelerinden birisinin 19. Tümen Komutanı olarak Yarbay Mustafa Kemal’in 25 Nisan’daki Arıburnu’ndaki başarıları sonrasında Albay olması ve Anafartalar’da Grup komutanlığına atanması olduğunu vurgulayan Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı, “Mustafa Kemal Atatürk bu bölgede 9 Ağustos 1915 tarihindeki İtilaf Devletlerinin karadan çıkışları karşısında aldığı önemli tedbirlerle büyük başarı elde etmiş ve o dönem tüm sansüre rağmen ‘Anafartalar Kahramanı’ olarak dillendirilmeye başlanmıştır” dedi.
Mustafa Kemal’in bu başarılarının yabancı basında bile yer aldığını ve yerel basında da fotoğraflarının paylaşılması ile önemli bir kişi olarak kamuoyuna sunulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Elmacı, konuyla ilgili şunları söyledi: “Savaşın bitişinde atandığı Edirne’de resmi törenle tren istasyonunda karşılanmış ve karşılayan öğrencilerin ellerindeki ‘Anafartalar Kahramanı Hoş geldin’ pankartları da onun halk tarafından benimsendiğini, de göstermiştir.
Yine 1917’de Urfa’da Çanakkale’deki başarısından dolayı adına yaptırtılan bir anıtta da Mustafa Kemal Paşa’nın adı bir anıtta yer almıştır. Bu bir ilktir. Nitekim 1918’e gelindiğinde gazetelerdeki haberlerde fotoğrafının altında ‘Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Paşa’ yazdığı gibi 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geldiğinde de aynı unvanla basında yer bulmuştu. Bu nedenle bu unvanı çok sevdiğini ve belli yerlerde kullandığını da biliyoruz.”
“İŞGAL DEVLETLERİNİN YOLUNU TIKADI”
Mustafa Kemal’in savaşı yönettiği noktaya dikkat çeken İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi, Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, “Mustafa Kemal'in askerlere dönerek, ‘karşımızdaki düşmanı yeneceğinize hiç şüphe yoktur. Fakat siz acele etmeyin. Önce ben ileri gideyim. Siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden atılırsınız” sözlerini hatırlattı. Babüroğlu konuşmasının devamında “Mustafa Kemal'in taarruz emrini verdiği nokta, hücum safının en önüydü” ifadelerini kullandı.
Mustafa Kemal’e şarapnel parçasının isabet ettiği savaşın da bu savaş olduğunu anımsatan Dr. Babüroğlu, şunları söyledi:
“Cepheyi yönettiği tepe bombardıman altında olmasına rağmen mevzisini terke etmedi. Vücuduna isabet eden parça, üstündeki saatini paramparça etti. Bu an, hem onun hem de belki de Türk tarihinin büyük bir kırılma anıydı. Mustafa Kemal’in baskın etkisi yaratan taarruzu, düşmanın savaşma azmini ve ruhunu yok etmişti. Düşmanın birlikleri erimişti. Bu, Çanakkale Cephesi’nde bir dönüm noktasıydı. Mustafa Kemal Albay’dı. Conkbayırı Muharebesi’yle tüm cephenin şerefini kurtarmıştı. İşgal devletlerinin İstanbul’a gidiş yolunu tıkamıştı.”