Ambulansa konuldu, bir daha haber alınamadı: Enkazdan kurtarılan Merve 15 aydır kayıp

Kahramanmaraş merkezli depremlerde enkazdan sağ bir şekilde kurtarıldıktan sonra ambulansa konulan Merve Ateş’ten 15 aydır haber alınamıyor. Aile, Ateş’i bulmaları için AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevlendirildiğini ifade ettiği AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’dan da yanıt alamazken, Ateş’in akıbetinden endişe duyuyor.

cumhuriyet.com.tr

Gazete Duvar’dan Alkan Şahin’in haberine göre; 6 Şubat depremlerinde enkaz altından sağ ve bilinci açık şekilde kurtarılan 26 yaşındaki Merve Ateş’ten, ambulansa konulduktan sonra bir daha haber alınamadı. Aylardır kardeşlerine ulaşmaya çalıştığını anlatan abla İlknur Karaca, hiçbir soruya yanıt bulamadığını ve çok yıprandığını anlattı.

Karaca, yaşananları şöyle ifade etti:

"Annem, babam ve Merve, benim diğer kız kardeşimin oturduğu eve 5 dakikalık mesafede oturuyor. Deprem olduktan sonra onları görmek amacıyla kardeşim binaya gitti. Binanın yıkıldığını görünce köyümüze dönüp, akrabalarımızı da alarak, kazma kürek ile birlikte kendi imkanlarımızla en üst katta oturan kardeşim Merve'yi, annemi ve babamı kurtarmaya çalıştık. Biz herhangi bir yardım talep etmedik. Merve, annem ve babam deprem olduktan sonra ilk çıkanlardan. 4.17'de deprem oluyor, 9.30 sularında Merve sağ, bilinci açık ve sol bacağı yaralı halde çıkarıldı. Merve, 'Enişte, annem ve babam öldü, beni buradan çıkarın' diye eşime sesleniyor. Merve'nin bilinci açık. Annem ve babam yaşamını yitirmişti. En azından Merve sağ olduğu için onu bir an önce hastaneye yetiştirme çabasına girdik. Merve, mahallede bulunan ambulansa, dayım refakatinde bindirildi ve İskenderun SSK aciline götürüldü Merve'nin saat 10 sıralarında ilk müdahalesini doktor Ergün Kaya yaptı. Annemin ve babamın naaşı da aynı hastaneye getirildi. '

"MERVE AMBULANSA TEK BİNDİRİLDİ"

Merve bize enkaz altında neler yaşadığını anlattı. Önce annemin, ardından babamın yaşamını yitirdiğini söyledi. Merve saat 17.00'a kadar bilinci açık şekilde hastanede bekletildi. Bizim doktorla irtibatımız da sürekli devam etti. Doktor, 'enkazdan çıkarılan bir kişinin ilk üç saatte hayati tehlikesi olabileceğini' söyledi. Doktor, enkazdan çıkarılan ve durumu daha ağır olan hastaları aldığını, Merve'nin 'acil durumu olmadığını' ve bu nedenle 'beklettiğini' söyledi. Doktor, müşahede altında bulunan Merve'nin aynı gün saat 17.00'de Mersin Yenişehir Hastanesi'ne sevk edeceğini söyledi. Ambulansla birlikte ailemden bir kişinin refakatçi olarak gitmesi istenildiğinde görevliler, ambulansın refakatçi almayacağını ve Merve'nin tek götürüleceğini söyledi. Merve, tek başına ambulansla hastaneden ayrıldı.

"HELİKOPTER İNİŞ YAPAMADI"

'Merve'ye biz nasıl ulaşacağız?' dediğimizde, "112'den bilgi alabilirsiniz" yanıtını verdiler. Biz de Mersin'e gittiğini bildiğimiz için orada bulunan hemşire kuzenimizin Merve'yi karşılamasını söyledik. Biz de annem ve babamı defnettikten sonra Mersin'e gidecektik. Annem ve babamı defnederken, Merve'nin Mersin Yenişehir Hastanesi'ne girmediğini öğrendik. Doktor, Merve'yi alacak helikopterin, 'yağıştan dolayı' iniş yapamadığını, bu nedenle İskenderun SSK aciline yarım saat sonra yeniden getirildiğini söyledi. Ancak Merve hala tek başınaydı. Merve'nin oturduğu binadan çıkan ve İskenderun SSK Hastanesi'nde tedavi gören depremzedeler, Merve'nin tekrar getirildiğini gördüklerini söyledi.

"MERVE'Yİ BİZE SORDULAR"

Doktor, Merve'nin ikinci gelişinde 2-3 saat kadar hastanede kaldığını, ardından tekrar Mersin Yenişehir Hastanesi'ne sevk ettiğini söyledi. Ancak nasıl götürüldüğünü bilmiyoruz. Doktorun elinde herhangi bir sevk kaydı ya da belge yok. Hastanenin bir kısmı çöktüğü için de kamera kayıtları yok. Bunları adliyeye beyan ettik, bilgisini istedik ama hiçbir şeye ulaşamadık. Hangi ambulansın hizmet verdiğini hangi sağlık personellerinin görev yaptığını istediğimizde, hiçbir şekilde olumlu yanıt alamadık. Merve'nin kayıp ilanı oluşturduktan sonra 184 Sağlık Bakanlığı'ndan beni aradılar. Benim soracağım soruyu onlar soruyor: 'Merve'ye ulaşabildiniz mi?' Ben bilsem sana zaten ihtiyacım olmaz. Ambulansa ulaşamadık. Hangi ambulansın, nereden gelip nereye gittiğini bilmiyoruz, bilgisi yok. Adana gişelerine giren her aracın kamera kayıtlarını, plakasını, görüntüsünü alabileceğimiz bir ülkede yaşıyoruz. Bu kayıtları istedik ama hiçbir şekilde olumlu ya da olumsuz bir cevap gelmedi.

ERDOĞAN TALİMAT VERDİ AMA...

Depremin ilk aylarında İskenderun'a Cumhurbaşkanımız geldi. Diğer kız kardeşim otobüsün önüne atladı, 'Beni dinleyeceksiniz' dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız otobüse aldı, 'Derdin nedir?' diye sordu. Kız kardeşim, Merve'nin sağ çıktığını ancak kaybolduğunu söyledi. Sayın Cumhurbaşkanımız, asistanına bilgileri yazdırdı. Ardından AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'a talimat vermiş. Hüseyin Yayman kız kardeşimi aradı, 'Cumhurbaşkanımız bu görevi bana verdi, kardeşinizle ben ilgileneceğim' dedi. Hüseyin Bey sadece Mersin Yenişehir Hastanesi'ne baktı. Orada olmadığını biz zaten biliyoruz. Hüseyin Bey, biz onu aradığımızda bize cevap vermedi. Cumhurbaşkanımıza kadar çıktık, en yüksek mertebeye ulaştık. Biz çok yıprandık.