Ali Erbaş: Aşırılıklara bulaşmış din anlayışından uzak durun
Lüks harcamalarıyla sık sık gündem olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “İslam en büyük nimettir. Gittiğiniz yerlerde insanları tekfir etmekten uzak durun. Hurafelerden ve hurafelere bulaşmış din anlayışından uzak durun. Aşırılıklara bulaşmış, insanları tekfir etmeye yönelik oluşmuş din anlayışından uzak durun" dedi.
İHADiyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı
tarafından Kuzey Ankara Kongre Merkezi'nde düzenlenen Diyanet Bursları
Mezuniyet Programı'na katıldı.
Başkanlığın en fazla önem verdiği faaliyet alanının eğitim
olduğunu söyleyen Erbaş, "Eğitim bizim olmazsa olmazımızdır. Çünkü
medeniyetimizin temeli ilme, bilgiye, hikmete, irfana dayanmaktadır.
Toplumların gelişmesi, ilmi ve irfani noktada iyi olursa arkasından diğerleri
gelir. Yüce Rabbimiz medeniyetimizin oluşumunu ‘oku’ diyerek başlatmıştır. İşte
bizim mefkuremizin temeli bu ayet-i kerimedeki emir doğrultusunda devam
etmektedir, böyle devam edecektir” diye konuştu.
"İSLAM, ALLAH'IN BİZE VERDİĞİ EN BÜYÜK NİMETTİR"
Erbaş, Allah’ın İslam’ı bütün insanlığa nimet olarak
gönderdiğini dile getirerek, “Hz. Adem’den, Hz. Muhammed Mustafa Efendimize
(s.a.s.) kadar bütün peygamberlere Allah’ın gönderdiği dinin adıdır İslam.
Cenab-ı Hak İslam’ın dışında başka bir din göndermemiştir. İslam, yeryüzünde
iyiliğin gerçekleşebilmesi için Cenab-ı Hakkın gönderdiği en büyük nimettir. Bu
nimetin kıymetini bilelim. Sizlere birisi sorsa ‘Allah’ın sana verdiği en büyük
nimet nedir’ diye cevabınız İslam olacaktır” dedi.
İslam’ın dünyayı iyileştirmek için gönderilen bir ilaç
olduğunu belirten Erbaş, "İslam reçetesini bizim yeryüzünde iyi bir
şekilde uygulamamız lazım. Bunun için doğru dini bilgiye, sahih din eğitimine
ihtiyaç var. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bunun için gece gündüz çalıştık.
Siz ve sizlerden önceki binlerce kardeşimize, öğrencilerimize ilahiyat
fakültelerinde, imam hatip liselerinde hurafelerden ve aşırılıklardan uzak bir
din eğitimini nasıl verebiliriz? İlahiyat Fakültelerimizdeki hocalarımızla
birlikte bunun gayreti içerisinde olduk” ifadelerini kullandı.
"İNSANLARI TEKFİR ETMEKTEN UZAK DURUN"
"İşlerin en hayırlısı, orta halli olanıdır"
hadis-i şerifini hatırlatan Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Gittiğiniz yerlerde insanları tekfir etmekten uzak
durun. Hurafelerden ve hurafelere bulaşmış din anlayışından uzak durun.
Aşırılıklara bulaşmış, insanları tekfir etmeye yönelik oluşmuş din anlayışından
uzak durun. Çünkü Peygamber Efendimiz ve Ashabı Kiram insanlara hep böyle bir
din anlayışını tavsiye etti. Her zaman orta olanı, mutedil olanı tavsiye
edeceğiz."
“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten men
eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erecek olan onlardır” ayet-i
kerimesini hatırlatan Erbaş, "Rabbimiz bizi tanımlıyor. Çünkü bizim
mefkuremiz, amacımız, hedefimiz insanları hayra çağırmak, iyiliği emretmek,
kötülükten men etmek. TDV’nin hedefi de budur. Bunun için yarım asırdır mücadele
ediyor. Daha fazla gence ve insana ulaşalım, daha fazla insan iyi olsun, daha
fazla insan kötülüklerden uzak kalsın, daha fazla insana Kur’an’ı anlatalım,
daha fazla insana Peygamberimizi (s.a.s.) tanıtalım ve Peygamberimizin (s.a.s.)
insanlığa kazandırdığı değerleri tanıtalım" şeklinde konuştu.
"YERYÜZÜNDE İYİLİK EGEMEN OLUNCAYA KADAR ÇALIŞMAYA SÖZ
VERDİK"
Erbaş, “100’ün üzerindeki ülkeden ve ülkemizdeki 81 ilden, 922 ilçeden, 40 bin kadar köyden, beldeden gelen gençlere el uzatıyor, onların eğitimlerine destek oluyor, ne güzel bir vesiledir bu, ne güzel bir yoldur bu. Çünkü TDV inanıyor ki dünyayı iyilik değiştirecektir ve bizler hep beraber yeryüzünde iyilik egemen oluncaya kadar çalışmaya söz vermişiz. Cenab-ı Hak son nefesimize kadar bu sözümüzü tutmayı ve bu yolda mücadele etmeyi hepimize nasip eylesin. Cenab-ı Hak Gazze’deki, Filistin’deki, masumlar, bebekler, katliama, soykırıma uğrayan mazlumlar için elimizden geleni elimizle yapmayı, dilimizden geleni dilimizle yapmayı bizlere nasip eylesin inşallah. Cenab-ı Hak kalbimizle de her zaman mazlumların yanında yer almayı, zalimlerin karşısında durmayı nasip eylesin. Ecdadımız 14 asırdır hep bu şekilde hareket etmiş, onlara layık torunlar olmayı hepimize nasip eylesin" dedi.