Akademisyen Tolga Sütlü, Boğaziçi Üniversitesi yönetimine açtığı davayı kazandı

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından görevinden uzaklaştırılan Tolga Sütlü, karara karşı açtığı davayı 15 ay sonra kazandı.

cumhuriyet.com.tr

Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'ndeki görevinden 2022 yılında uzaklaştırılan Tolga Sütlü, sosyal medya hesabından üniversite yönetimine karşı açtığı davayı kazandığını duyurdu.

"DAVAYI OY BİRLİĞİYLE KAZANDIM"

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Tolga Sütlü, "Ekim 2022’de Boğaziçi Üniversitesi yönetimi tarafından (yandaş medyanın baş rolü üstlendiği bir itibar suikastı sonrası) görevimden mesnetsiz gerekçelerle uzaklaştırılmıştım. Bu işleme karşı 9 Kasım 2022’de İstanbul 12. İdare Mahkemesi’nde açtığım davayı oy birliğiyle KAZANDIM" ifadelerini kullandı.

"GÖREVİME SON VEREN YAZI YOK HÜKMÜNDE"

Mahkemenin bu süredeki maaşların da faiziyle ödenmesine hükmettiğini aktaran Sütlü, "Mahkeme, Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin hakkımda yürüttüğü işlemi hukuka aykırı bularak iptal etti, bu süre zarfında bana ödenmemiş olan maaşlarımın da faiziyle ödenmesine hükmetti. Yani Boğaziçi Üniversitesi’ndeki görevime son veren Ekim 2022 tarihli yazı yok hükmündedir. On beş (15) ay sonra adalet yerini bulmuş oldu" dedi.

"Bu 15 ayda neler yaşadığımı, özel hayatımın, kariyerimin ve bilimsel araştırmalarımızın nasıl geri döndürülemez bir biçimde etkilendiğini ve en önemlisi de öğrencilerimin neler çektiğini uzun uzun anlatacak bir zaman elbette olur bir gün" diyen Sütlü şöyle devam etti:

"Boğaziçi Üniversitesi’nde 3 senedir yapılan onca hukuksuzluğun, adaletsizliğin, mobbingin ve vicdansızlığın tekrar tekrar tespit edilip mahkeme tarafından iptal edildiği bu kaçıncı karar kim bilir… Bu hukuksuzlukları yapanlar ise arkalarındaki medya desteğini de kullanıp kamuoyuna toz pembe bir Boğaziçi hikayesi satarak hala koltuklarında oturmaya devam ediyorlar utanmadan. Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan hukuksuzluklara razı gelmediği için işinden, ekmeğinden edilen, kariyeri bitirilip hayatı karartılmaya çalışılan tüm bilim insanlarımız adına 'yeter artık' diyorum."