AHİDDER soruşturmasında yeni gelişme: Cemaatin 'mahrem' saydığı tüzük ortaya çıktı
Silahlı terör örgütü IŞİD'in, Türkiye'deki faaliyetlerinin tespitine ilişkin yürütülen soruşturmalar kapsamında, IŞİD adına faaliyet yürüttüğü tespit edilen AHİDDER'in, "Cemaat Tüzüğü" ortaya çıktı.
Fahrettin Öztürkİstanbul'da, terör örgütü IŞİD adına cihat içerikli mescit faaliyetleri yürüterek tebliğ çalışmaları yaptığı ve Suriye'deki IŞİD'li kadın ve çocuklara yönelik eğitim ve medrese açmak için fitre, zekat ve infak adı altında para topladığı iddiasıyla operasyon düzenlenen AHİDDER'in (Ahid Dergisi), yönetici ve üyelerinin aralarında olduğu 34 kişi gözaltına alınmıştı.
İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen 34 kişiden 23'ü tutuklandı, 10'u adli kontrol şartıyla serbest kaldı 1'ine ise ev hapsi verildi.
CEMAAT TÜZÜĞÜ 'MAHREM' SAYILIYOR
Savcılığın AHİDDER'e yönelik yürüttüğü çalışmalar kapsamında derneğin "mahrem" kabul ettiği cemaat tüzüğü ortaya çıktı. Tüzükte cemaat kimliğinin, dergi/kitap evi adı altında mescit çalışması olduğu, çalışma programının ilim, davet, eğitim (okul ve medrese vb.) olduğu, teşkilat, maliye, eğitim, medya ve davet şeklinde çalışma birimlerinin olduğu, bu birimlerin başına ise cemaatin genel emiri tarafından "birim sorumluları" atandığı belirtildi.
5 YIL SÜREN DERSLERE KATILMA ZORUNLULUĞU
Tüzükte, birim sorumlularının yaptıkları çalışmaları aylık olarak cemaatin genel emirine rapor etmeleri gerektiği, her birim sorumlusunun, sorumlu olduğu birimin emiri olduğu, birim emirlerinin, genel emirden habersiz hareket edemeyecekleri, cemaat mensuplarının, 5 yıl sürmesi öngörülen ev ders gruplarına katılmasının zorunlu olduğu kaydedildi. Cemaatten ayrılan kişilerin ise, geri dönmek istemeleri durumunda; cemaatteki kişi sayısının yüksek tutulması amacıyla "pişman olmaları" şartıyla cemaate geri alınabilecekleri kaydedildi.
KADINLARA HİÇBİR ALANDA TAM YETKİ VERİLMİYOR
Cemaatin tüzüğüne göre, eşleri cemaatte olan kadınlardan ahid (yemin) alınmayacağı, eşlerine tabi olarak cemaate mensup olduklarının kabul edileceği, cemaate mensup erkeklerin, cemaatin aldığı kararlara itaat etmeleri, kadınların ise eşlerine itaat etmeleri gerektiği, kadınların, cemaat çalışmaları içerisinde kısmen görev almalarına izin verildiği, ancak hiçbir alanca tam yetki verilmediği görüldü. Tüzükte, kadınların cemaat çalışmasının genel işleyişi ve programı hakkında bilgi sahibi olmalarında bir sakınca olmadığı, ancak cemaatin içindeki birimleri ve başındaki sorumlulukları bilmemeleri gerektiği kaydedildi. Cemaat mensuplarının ayrıca 500 liralık aidat da alındığı tüzükte yer aldı.
TUTUKLANMA HALİNDE YAPILMASI GEREKENLER SIRALANDI
Tüzükte, cemaat mensuplarının, grup halinde tutuklanmaları halinde başlarında sorumlu bir kimse varsa ona itaat etmeleri gerektiği, eğer sorumlu bir kimse yoksa içlerinden uygun bir kişiyi ceza evi emiri olarak semeleri gerektiği kaydediliyor. Cezaevi emirinin ise içeride yaşanan gelişmeleri genel emire raporlamakla görevli tutuluyor.
İDDİANAME 'MAHREM' KABUL EDİLİYOR
Tüzükte dikkat çeken maddelerden birinin ise haklarında hazırlanacak iddianameyle ilgili olduğu görüldü. Cemaat yöneticileri, haklarında hazırlanacak iddianameleri tüzükte "mahrem" kabul ederek, cezaevi emirinden izinsiz dosyada bulunmayan müslümanlarla paylaşılmasını yasaklıyor. Ayrıca cezaevinde bulunan cemaat mensuplarının geçiminin, cemaat tarafından karşılanacağı da belirtiliyor.
KARAR MERCİİ 'EMİR'
Tüzükte emirin yetki ve sınırları, cemaatin şeri ve disiplin kuralları, teşkilat, maliye, davet, eğitim ve medya birimlerinin görevleri yer aldı. Tüzüğe göre cemaatin karar merciinin genel emir olduğu, disiplin kurulunun ise, cemaatin genel işleyişine ve kurallarına aykırı davranan üyelerin nasihat ve ceza yöntemiyle ıslah edilmesini sağladığı kaydedildi.
GÖZALTINDA NASIL DAVRANACAKLARI TÜZÜKTE YAZILI
Cemaat üyelerinin gözaltına alındıklarında, bu süreçte nasıl davranacakları, ifadelerini nasıl verecekleri ve iletişim aletlerinin nasıl kullanılacağı gibi konularda cemaati bilgilendiren birimin ise "teşkilat birimi" olduğu tüzükte yer alıyor.
YAHUDİ MAHALLELERİNİ HEDEF ALACAKLARI İDDİASI
Savcılık bilgi notunda, şüphelilerin dijital materyallerinde yapılan incelemede kendi aralarındaki yazışmalarda Yahudi mahallerini hedef almak, Yahudi ve haçlı elçilerine yakarak ve yıkarak saldırmak, her yerdeki Yahudi sinagoglarını ve Yahudi gece kulüplerine saldırmak, ziyaretçilerini öldürmek ve Yahudilerle olan mücadelenin tamamen dini ve ideolojik olduğu konusunda eğitim vermek ile alakalı konuşmaların olduğu tespit edildiği belirtildi.
EMNİYET VE YARGI 'MÜRTED' SAYILIYOR
Savcılık ayrıca şüphelilerin 'medya okulu' adı altında verdikleri ders içeriklerinde, istihbarat ve emniyet birimlerinin; tağutların destekçisi olan mürtet (dinden dönen) oldukları, bu nedenle onlara karşı dostluk duygusunun beslenmemesi gerektiği ve emniyet ile yargı birimlerinin, diğer 'kafir' dostlarını, tekfir etmeyi ve onlarla cihat edilmesi yönünde yazışmaların bulunduğunu tespit etti.