Adnan Oktar'ın 'finans yapılanması' davası görüldü: Bir sanığa tahliye!

Silahlı suç örgütü yöneticisi olduğu gerekçesiyle 2018'den beri cezaevinde bulunan ve hakkında biri 2 bin 758 yıl 6 aya kadar, biri de 43.5 yıla kadar hapis istemli iki ayrı dava açılan Adnan Oktar'ın, 'finans yapılanması' davasından yargılanmasına bugün başlandı. Adnan Oktar'ın katılmadığı davada bir sanık tahliye edildi.

Fahrettin Öztürk

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, ana dava kapsamında tutuklu bulunan sanık Adnan Oktar katılmadı. Tutuklu 3 sanık ise jandarma eşliğinde mahkemeye getirildi. 4 tutuksuz sanık ile tarafların avukatları mahkemede hazır bulundu. Duruşmaya, Uluslararası İnsan Hakları adına İngiltere'den avukatlar da gözlemci olarak katıldı. 

72 sanığın; çok sayıda kişiye karşı birden fazla kez 'nitelikli cinsel saldırı', 'çocuğun cinsel istismarı', 'cinsel taciz', 'basit cinsel saldırı', 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak' suçlarından bin 938 yıl 5'er aydan 2 bin 758 yıl 6'şar aya kadar değişen oranlarda hapis istemiyle yargılanmalarına bugün başlandı.

Duruşmanın 24 Mayıs'a kadar devam etmesi planlandı.

"ALLAH YOLUNDAKİ EMEKLERİMİZ KAPATILMAK İSTENİYOR"

Adnan Oktar ana davasında tutuklu bulunan ve ADB, İsrail ve örgüt arasında köprü vazifesi gördüğü iddia edilen sanık Ali Sadun, mahkemedeki savunmasında, "Ben evrim teorisiyle eğitim aldım. Dindar bir insanım. Adnan Oktar ile tanışmasaydım da dindar bir insan olurdum. Bu dava, itibar suikastidir. Allah yolundaki emeklerimiz kapatılmak isteniyor. Ben Allah yolundaki tüm harcamalarımı kendi cebimden karşıladım. Amerika, İngiltere, İskoçya'da konferanslar verdik. Amerikadaki müslüman öğrenci kulüplerine gittik, İslam'ın barış dini olduğunu anlattık, senatörlere anlattık, bulduğumuz herkese anlattık. İngiliz müzisyen, şarkıcı ve söz yazarı Cat Stevesn ile tanıştık, yeni adı Yusuf İslam, kendisine telkinde bulunduk, islama gelmesi için. Mesela Acun Ilıcalı'nın abisi ile Asya'da beraber gezdik. Orada hizmetlerimizi anlattık. Al Pacino gibi isimerle birebir sohbetimiz var. Biz hükümetten resmi izinler alarak konferanslar düzenleyebiliyorduk. Ben hiçbir zaman maddi kazanç elde etmedim. Adnan Beyin de en takdir ettiğim yanı bu. Ben deistlerle, ateistlerle mücadele etmek için ömrümü verdim.

"İSRAİL'İN ÖZÜR MEKTUBU YAZMASINA BİZ VESİLE OLDUK"

Hakkındaki, İsrail ile örgüt arasındaki köprü vazifesi gördüğü iddiasına değinen sanık Sadun, "Kötü işler için de köprü olabilir insan, doğruyu, hakkı anlatmak için de köprü olabilir. Benim örüm dünyada köprüler kurmakla geçti. Mavi marmara olayında, bizim dürüstlüğümüze inandıkları için İsrail hükümeti, Türkiye'ye bir özür mektubu yazdı ve fidye ödedi. Biz STK olarak buna vesile olduk" dedi. Sadun, hakkındaki cinsel saldırı iddialarına yönelik ise, "Ben cinsel çıkar peşinde değilim. Ben gidiyorum Amerika'da Al Pacino ile konuşuyorum, geliyorum burada AVM köşelerinde kadın mı kovalıyorum" şeklinde karşılık verdi.

ADNAN OKTAR'IN AVUKATINDAN, "FİNANS" SORUSUNUN CEVAPLANMASINA İTİRAZ

Müşteki vekili Sadun'a, sigorta girişine göre çok az bir çalışma geçmişi olduğu ve 4-5 bin lira civarında gelirinin olduğunu söyleyerek, yurt dışı seyahatlerinin nereden finanse edildiğini sordu. Sanık, soruya, 'Kendim finanse ettim' diyerek cevaplamaya başladığı esnada Adnan Oktar'ın avukatı araya girerek, müşteki avukatının dosyada katılan olmadığı gerekçesiyle soru sorma hakkı olmadığını ve müvekkilinin ise cinsel taciz iddiasının olduğunu söyleyerek soruya itiraz etti.

"DAVA MEDYATİK OLDUĞU İÇİN HALA TUTUKLUYUM"

Tutuklu sanık Paşa Durmuş, emlakçılık yaptığını, Orkun Şimşek'in firari olduğunu bilmeden daire kiraladığını ve Şimşek'in, kiraladığı dairede yakalanmasından dolayı kendisinin de gözaltına alınarak tutuklandığını söyledi. İddianamede, kendilerine yüklü miktarda miras kalan örgüt üyelerinin mal varlıklarının örgüte aktarılması konusunda faaliyet gösterdiği belirtilen tutuklu sanık Orkun Şimşek ise, hakkındaki cinsel suçlara yönelik savunmasında, müştekilerin cezaevine girmemek için bu isnatta bulunduklarını öne sürerek, başta cebir, şiddet ve tehditle cinsel saldırıya maruz kaldıkları iddiasının, sonrasında ise 'dini telkinle cinsel saldırı' iddiasına dönüştüğünü söyledi.

BİR SANIĞA TAHLİYE

Savunma yapan sanık avukatları, müvekkillerinin üzerlerine atılı suçları işlemediklerini söyleyerek, tahliyelerini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanık Paşa Durmuş'un tahliyesine karar verdi. Mahkeme, diğer tutuklu sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 15,16,17 Ekim tarihine erteledi.