29 Ekim Kadınları Derneği Atatürk'ü andı: 'Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz'

29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan , Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yayımladı.

ANKARA / Cumhuriyet

 

29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 86'ıncı yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yayımladı. Sarıhan “İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, cismin yarısı toprağa zincirle bağlı kaldıkça, diğer yarısı göklere yükselebilsin?” ifadelerini kullanıldı.

'TEK ADAM REJİMİNİN BEDELİ KADINA ÖDETİLDİ'

Mustafa Kemal Atatürk'ün, Cumhuriyetin ilanının hemen ardından eşitlikçi bir toplumun temelini atmak için harekete geçtiğini belirten Sarıhan, "Kurtuluş Savaşı, kadın ve erkek tüm halkın ortak mücadelesi ile kazanılmıştı. Yeni bir toplum inşa ederken yapılması gereken kadın ve erkek eşitliğini sağlayacak yeni yasaları yürürlüğe koymak olmalıydı. Bu anlayışla, 3 Mart 1924'te Üç Devrim Yasası, ardından da Medeni Yasa kabul edildi. Bu yasalar, kadınları ortaçağdan aydınlığa taşıyan en önemli adımlar oldu. Kadınlar da, var olan yasaları çağın gereklerine uygun olarak daha eşitlikçi kılmak için mücadele etmeye devam ediyor. Ne var ki toplumumuzda yerleşik erkek egemen yapı, kadınların eşit haklara sahip olmasının önüne hep engel koydu. Özellikle de son yirmi yılda, iktidar güçleri, özellikle kadının insan haklarını hedef aldı. Tek adam rejiminin ilk ağır bedeli yine kadınlara ödetildi. İçinde bulunduğumuz yüzyılın doruk kazanımlarından olan İstanbul Sözleşmesi bir gecede yok sayıldı" dedi. 

'MEVCUT DURUMA RIZA GÖSTERMEYECEĞIZ'

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: "İktidar, kadını sadece analık görevine hapsetmenin yollarını aradı. 4+4+4 uygulamaları ile kız çocuklarının eğitim olanaklarını kısıtladı. Onları karma okullardan ve birlikte eğitim almaktan uzaklaştırarak, erken yaşta ve zorla evliliklerin yolunu açtı. Evli kadınları üç çocuk yapmaya teşvik ederek, onları iş yaşamından ve toplumsal yaşamdan uzaklaştırmaya çalıştı. Esnek çalışma, uzun doğum izinleri, çocuk sayısı oranında parasal destek gibi ilk bakışta “olumlu” gibi görünen, ancak kadını sosyal güvenceden yoksun bırakan düzenlemeler de aynı amaca hizmet etti. “Kadının soyadı hakkı”na ilişkin kazanımda olduğu gibi, yargı kararları dahi uygulanmaz hale geldi. Bütün bunlar yaşanırken giderek tırmanan ekonomik sorunların yarattığı yoksulluk, özellikle kadınları vurdu. Son olarak yaşanan kayyum krizi, seçme seçilme haklarımızın dahi ihlal edildiği bir ortamı yarattı Bugün, Cumhuriyet Devrimi’nin önderini anarken, yakınmak ve sorunları sıralamak durumunda kalışımızın acısını yürekten hissediyoruz. Ancak kadınlar cephesinde mücadelenin her gün biraz daha yükseldiği, kadınların mevcut duruma rıza göstermeyerek ayakta oluşunu da ayrıca vurgulamak isteriz. Tüm engellere ve hak ihlallerine karşın, Cumhuriyet’i kuranlardan öğrenmeye devam edeceğiz. Bu kararlılıkla anıları önünde saygıyla eğiliyoruz."