28 Şubat davasında tutuklu Korgeneral Kılınç’ın oğlu: 'Adalet herkes için lazım'

Korgeneral Kılınç’ın (82) oğlu Koray Kılınç, davayla ilişkili yaklaşık 20 kişinin meslekten ihraç edildiğini, bunlardan 9’unun tutuklu ve 2’sinin firari olduğunu hatırlattı.

Çağdaş Bayraktar

28 Şubat davası kapsamında tutuklu bulunan Korgeneral Hakkı Kılınç’ın (82) oğlu Koray Kılınç Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada adalet çağrısında bulundu. Kılınç, “Haksız yere tutsak olan 80 yaş üstü askerler de adalet bekliyorlar” dedi.

İddianamesi FETÖ tutuklusu Eski Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından yazılan 28 Şubat davasında yaşları 74-90 arasında değişen 11 subay tutuklu. Tutuklu komutanlardan Emekli Korgeneral Hakkı Kılınç’ın (82) oğlu Koray Kılınç Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada adalet çağrısında bulundu. “Hukuksuzluğu çiğneyerek hukuk arayan herkes için, görüş günlerimizi ve yaşadıklarımızı kısa kısa hatırlatmak istedik” diyen Kılınç siyasilere de seslenerek “Davalarınız sizler için daha önem arz ediyor olabilir, ancak burada da haksız yere tutsak olan bu vatanın 80 yaş üstü askerleri var. Onlar da insan ve adalet bekliyorlar. Hem de mücadele etmek için hayli yaşlılar. Ailelerinden başka yanında kimse olmayan bu kişilere insanlık namına eğer bir faydanız olmuyorsa, bari mücadelemize zarar vermeyin” dedi.

Açıklamasında “Bugün itibariyle tam 485 gün olmuş;  dört duvar arasında, soğuk beton üstünde, demir parmaklıklar arkasında geçen tutukluluk süreleri” ifadelerini kullanan Kılınç, yaşananlara “Sözünü ettiğimiz 28 Şubat davası hakkında yargı böyle karar verdi ve 8 yıl süren duruşmalar sonunda 14 askerin ömür boyu hapsine hükmetti. Hani şu 14 tutuklu askerin,  yaklaşık 63 milyon nüfuslu ülkede (1997 yılı nüfusu) darbe yaptığı(!) davadan bahsediyorum. Hani dönemin hiçbir hükümet yetkilisinin şikâyetçi olmadığı darbe var ya!” diyerek tepki gösterdi.

“KARARI VERENLERİN 9’SU TUTUKLU, 2’Sİ FİRARİ”

“İşte bu davada tutuklu vatansever komutanlar ve aileleri nelerden geçiyorlar? Bizzat yaşayan bir kişi olarak detaylardan biraz bahsetmek istedim” diyen Kılınç, “Hem ortalama 80 yaş üstü halen tutuklu bulunan bu askerleri hatırlatmış olalım, hem de en doğal hakkımız olan -bu yargı kararı ile ilgili olarak- eleştirme hakkımızı kullanalım. Çünkü babamın önceki yıllarda, yine aynı davada tutuklu yargılandığı bir duruşmada, o dönemin savcısından işitmiştim, ’Savunma hakkı kutsaldır’ demişti” ifadelerini kullandı.

Davanın başladığı günden bu yana davayla ilişkili yaklaşık 20 sözde hukukçunun meslekten ihraç edildiğini, bunlardan 9’unun tutuklu ve 2’sinin firari olduğunu anımsatan Kılınç şunları söyledi:

“Dilerim ki yaşamayanlar yaşamasın! Ama hayatta bu da varmış, cezaevi sürecini bizler öğrendik. Ayda 3 kez kapalı, 1 kez açık görüşlerimiz olur. Açık görüşlerimiz heyecanlı ve kalabalık geçer. Dokunuruz, nefesini hissederiz, konuşacak bir şeyler aklımıza gelene kadar, şaşkınca bakar süzeriz tepeden tırnağa. Sonra bir uğultu başlar salonda. Genelde ziyarete 5-6 kişi katıldığımızdan, kişi başı konuşma süremiz ortalama 8-10 dakikayı geçmez.

Kasım ayı görüş günlerinde bavullarımız yine bize eşlik etmeye başlamıştı. Kısa kollu ince kıyafetler ile kalın giysilerin yer değiştirme vakti yine gelmişti.

Geçtiğimiz ay içinde önceki bir kapalı görüşte yanımızdaki lojmanın ışığının kapalı olduğunu fark ettik. Komşumuz evde yoktu. Sonradan öğrendik ki; komutanımız 84 yaşında olması sebebiyle, bu yaşlarda herkesin başına gelebilecek bir talihsizlik yaşamıştı maalesef. Banyoda dengesini kaybetmiş ve kaburgaları zedelenmişti. Hemen hastaneye kaldırılmış ve tedavi altına alınmıştı.

Sonraki görüşte; vatansever komutanımızın, tedavisinin ardından yine cezaevine getirildiğini gördük ve kendisine geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Sağlıklı günler ve tez vakitte özgürlüğüne kavuşmasını diledik. Yaşanan durumun insani boyutunu buyurun siz değerlendirin.”

“DÖNÜŞÜ OLMAYAN SONUÇLARI OLABİLİR”

Davanın başladığı günden bu yana davayla ilişkili yaklaşık 20 sözde hukukçunun meslekten ihraç edildiğini, bunlardan 9’unun tutuklu ve 2’sinin firari olduğunu anımsatan Kılınç gelinen noktanın yaşamsal riskine şu cümlelerle dikkat çekti:

“Eğer bir an önce bu haksız dava sona erdirilmez ve adalet yerini bulmaz ise; bu olumsuzluklar sürekli yaşanacak, bu hukuksuz durum karşısında belki de daha üzücü ve dönüşü olmayan sonuçlarla karşılaşacağız. Bunları söylememizdeki amaç, düşmanlık ya da bir çatışma yaratmak değildir. Sadece haklılığımızı savunmaya çalışıyor ve bu davanın hukuk kuralları çerçevesinde yenilenmesi gerekliliğini önemle vurguluyoruz. Bizler tutuklu yakınları olarak devletimizin hemen hemen ilgili tüm kademelerine sesimizi duyurmaya çalıştık ve bu hususta çabalamaya devam ediyoruz. Çünkü mecburuz, çünkü haklıyız.”