28 Şubat davasında AYM'ye adalet çağrısı: ‘Önünüzde duran dosyadan kaçmayın’

İddianamesini FETÖ tutuklusu eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin hazırladığı 28 Şubat davasının, tutuklu komutanların sağlığı üzerindeki etkisi giderek ağırlaşıyor. Emekli Koramiral Aydan Erol’un(82) infazının ertelenmesi ve Emekli Korgeneral Vural Avar’ın (84) hapishanede düşerek hastaneye kaldırılması üzerine konuyu gazetemize değerlendiren avukat Fethi Öztürk ve dava sanığı Emekli Albay Alican Türk, Anayasa Mahkemesine adalet çağrısında bulundu.

Çağdaş Bayraktar

FETÖ’den tutuklu Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından iddianamesi yazılan ve hukuksuz içeriği çeşitli uzmanlarca değerlendirilen 28 Şubat Davası kararlarının infazı, yaşları 74-90 arasında değişen askerler için yaşamsal tehdit aşamasına geldi.

Tutukluluğu sırasında kanseri nükseden Aydan Erol’un tedavisinin hastane şartlarında sonuç vermemesi üzerine yapılan başvuru sonucu infaz erteleme kararı verildi. Kararı gazetemize değerlendiren Erol’un avukatı Fethi Öztürk, "Öncelikle zor bir durum. Ağız içi kanseri olduğundan ötürü Aydan Paşa’nın özel beslenmesi gerekiyor, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi ve ortamın hijyenik olması da önemli. Tutukluluk öncesi sıfırlanan kanserinin yeniden nüksetmesi ihtimali nedeniyle tutukluluk öncesi yaptığımız başvuru dikkate alınmadı. Korktuğumuz oldu. Sonrasında da hapishane koşullarında devam eden tedavi süreci sonuç vermedi" dedi. 

‘BELGELER DİKKATE ALINMADI’

Davanın siyasi yanına dikkat çeken Öztürk, "İnfaz erteleme kararı üçer aylık periyotlarla yeniden gözden geçirilen bir süreç. Müvekkilimin sağlık durumu iyileşirse yeniden hapse girecek. Bu hukuksuz süreçle ilgili her türlü başvurumuzu yapıyoruz. Hukuksuz kağıt parçalarının belge sayılarak hazırlanan iddianamenin sonucunda verilen kararı temyize götürdük. 3 bin 833 sayfalık gerekçeli karar bulunan yaklaşık 200 bin sayfalık iddianameyi ve dava dosyasını Yargıtay 16. yeni adıyla Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 79 günde okudu. Bu kadar kapsamlı bir dosyanın sayfalarını tek tek çevirseniz bile bu kadar kısa sürede karar veremezsiniz" diyerek karara tepki gösterdi.

Eğitim için tankların Sincan’da ilgili bölgeden geçmesinin siyasi bir yönü olmadığına ilişkin belgeler dikkate alınmadığının ve Mahkeme ile Cumhuriyet Başsavcılığının da bu durumu görmezden geldiğinin altını çizen Öztürk, "Eylül 2021’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptığımız, yargılanmanın yenilenmesi ve karar düzeltme talebimiz kabul edilmedi" ifadeleri kullandı. Öztürk, Aydın Erol ile ilgili son gelişmeden sonra önceki gün AYM’ye yeniden bir başvuru yaptıklarını söyleyerek dosyanın bir an önce incelenmesi çağrısında bulundu. 

Öte yandan Avukat Öztürk, Aydın Erol’un hastalığının nüksedilmesi ile ilgili Cumhuriyet’in haberinden sonra kamuoyu oluştuğunu ve bu kararın alınmasında bunun da etkisi olduğunu düşündüğünü belirtti. 

Emekli Koramiral Aydan Erol ile ilgili bu gelişme yaşanırken bir diğer gelişme de tutuklulardan Emekli Korgeneral Vural Avar ile ilgili yaşandı. Sincan F Tipi Cezaevinde yatan, tutukluluk sürecinde Demans hastalığı ilerleyen ve buna bağlı olarak ilaç alımı ve beslenmesinde sorunlar yaşayan Avar, banyo yaparken düşerek hastaneye kaldırıldı. Göğüs cerrahi kliniğinde yatan Avar’ın kaburgalarında çatlaklar olduğu belirtildi.  

‘BU SUSKUNLUĞUN VEBALİ AĞIR’

28 Şubat Davası sanıklarından emekli Albay Alican Türk, yaşanan gelişmelere tepki göstererek şunları söyledi:

“Yaşananların ve yaşatılanların hukukla da, insanlıkla da, vicdanla da bir alakası yok. Çevik Bir Paşa ve Aydan Erol Paşa’nın infazı ertelendi ancak içeride 12 komutan var. Bu komutanlar yaşları ve sağlık sorunları nedeniyle kendi bakımlarını sağlayamıyorlar. Gelinen noktada yalnızca onlar değil, komutanların aileleri de sağlık sorunları yaşamaya başladı. Bu artık bir işkence, bir zulüm. AYM’nin dosyayı incelemesi için her gün haber bekliyoruz. Ancak siyasi bir dava olduğu için AYM dosyayı incelemekten kaçınıyor. Cumhurbaşkanından Adalet Bakanına, siyasi parti liderlerinden milletvekillerine kadar herkese bu davanın nasıl bir kumpas olduğunu anlattık. Herkes bildiği halde herkes susuyor. Kimse bu vebalin altından kalkamaz. Maalesef kimse gerekli duyarlılığı göstermiyor.”