28 Şubat davasında tutuklanan emekli generallerden geciken tahliyeye sert tepki: 'Af da değil lütuf da'
1000 gündür tutuklu bulunan emekli komutanların cezaları kaldırıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalı kararda gerekçe olarak “sürekli hastalık hali” gösterildi.
Çağdaş Bayraktarİddianamesi FETÖ hükümlüsü eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından hazırlanan 28 Şubat davasında tutuklanan beş komutan serbest bırakıldı. Çetin Doğan (84), Fevzi Türkeri (83), Yıldırım Türker (83), Cevat Temel Özkaynak (79) ve Erol Özkasnak (78) ile daha önce sağlık sorunları nedeniyle infazları ertelenip tahliye edilen Çevik Bir (85) ve Aydan Erol’un (84) cezaları Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kaldırıldı.
16 Mayıs 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda Adli Tıp Kurumu’nun verdiği “Sürekli hastalık” ve “Kocama hali” gerekçeleri ile “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 104’üncü maddesinin on altıncı fıkrası gereğince komutanların kalan cezalarının kaldırıldığı” ifadeleri kullanıldı. Karar sonrası tahliye edilen komutanlar Cumhuriyet’e konuştu.
‘AFFETMİYORUZ’
Kararı sabah 7’de televizyondan öğrendiğini belirten Emekli Orgeneral Çetin Doğan, kararın bir af değil, Cumhurbaşkanı’nın görev yetkisini bir yıl gecikmeli olarak uygulaması olduğuna dikkat çekti. Tutuklandıktan kısa bir süre sonra hapishane müdürünün af konusunda nabız yoklamak için yanına geldiğini ve buna karşı çıktığını belirten Doğan, “Çünkü af istemek, aynı zamanda bize kumpas kuranları da affetmek demek” dedi. Kendi yaşadıkları zulümden ziyade ailelerine yaşatılan zulmün kahredici olduğunu söyleyen Doğan, “Bizim talebimizde aynı teşhislerle hapiste kalmamız yönünde rapor veren hastane, 2-3 sonra kendi taraflarından gelen talep sonrası yapılan tetkiklerde aynı teşhislerle bu kez farklı karar verdi. Hüzünlüyüm, ömrümün son dönemi hapiste ya da hak arama mücadelesi ile geçti. Biz asker adamız, çekeriz. Ancak eşim, çocuklarım ve torunum bu zulme ortak edildi. Üzüntüm buna. Bu süreçte yanımızda olan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
‘TAM BİR ESARET’
“Beni en çok üzen TSK’nin, kuvvet kademesinin vefasızlığı oldu” diyen E. Tümgeneral Cevat Temel Özkaynak, “Tam bir esaret yaşadık. Liseyi okuduğum Kabataş Erkek Lisesi bu yıl bana plaket gönderdi, ancak TSK’den kimse ziyaretimize bile gelmedi. Belli ki onlar için vefa İstanbul’da bir semt olarak kalmış. Öte yandan yanımızda olan Emekli Albay Alican Türk’e, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, ziyaretimize gelen milletvekillerine ve başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere basın mensuplarına çok teşekkür ederiz” dedi.
ÖZGÜR ÖZEL SAYESİNDE
Verilen kararın af da lütuf da olmadığının altını çizen E. Tümgeneral Erol Özkasnak, “Bu karar, anayasada belirten Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkisinin gereğini yapmasıdır, üstelik bir yıl gecikmeli olarak. Bizim yaşlarımızda bir yıl çok uzun bir süre” ifadelerini kullandı. “Sayın Özgür olmasaydı, ölene kadar burada kalmaya devam edebilirdik” diyen Özkasnak, “Bize en başından beri destek olan Cumhuriyet gazetesine özellikle teşekkür ederiz” dedi. “Biz hiçbir suç işlemedik” diyen Emekli Korgeneral Yıldırım Türker ise duygu ve düşüncelerini “Mutlu ama buruğuz. Türkiye bu durumlara layık değil” sözleriyle belirtti.
RÜTBELERİ VE İTİBARLARI İADE EDİLMELİ
Aynı davadan 14 ay hapis yatan ve 28 Şubat Davası’nın kamuoyunda bilinmesinde büyük pay sahibi olan Emekli Albay ve sosyolog Alican Türk, mücadelenin devam edeceğine dikkat çekti. “5 komutanımız 1003 günlük esaretin ardından nihayet özgürlüğüne kavuştular. Ancak bu tam anlamıyla bir özgürlük sayılmaz” diyen Türk, sözlerine şöyle devam etti:
“Tahliye haberlerini aldığımda çok sevindim ama ilk aklıma gelen Vural Avar Paşa oldu. Öncelikle ona gani gani rahmet diliyorum. Öte yandan daha yapacak çok iş var. Bu dava henüz bitmedi. Çünkü 28 Şubat’ın bir darbe olmadığını, 28 Şubat ile ilgili topluma, vatandaşlara yıllarca söylenen yalanların doğrularını Türk milletine dosdoğru anlatmadan, aynı zamanda suçsuz yere içeride yatan komutanların rütbeleri ve itibarları iade edilmeden ve bu kumpas davalarda rol alan kişiler tam anlamıyla cezalandırılmadan bu dava tamamlanamaz.”
İLGİLİ MADDE NE DİYOR?
Cumhurbaşkanlığı Sistemi sonrası yapılan düzenleme ile “Cumhurbaşkanı’nın Görev ve Yetkileri”ni belirten 104. Maddenin 16. Fıkrasında “Cumhurbaşkanı, sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır” ifadeleri yer alıyor.
NE OLMUŞTU?
28 Şubat Davası, 2 Eylül 2013’te Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Yaklaşık 5 yıl süren dava sonunda 2018 yılında mahkeme, darbeye teşebbüs suçlamasıyla 21 kişi hakkında müebbet hapis cezası verdi. Yargıtay 2021 yılında 21 kişiden 14’ünün cezasını onadı. Sanıklar Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Yıldırım Türker cezaevine gönderildi. Komutanların rütbeleri söküldü.
Sağlık sorunları sebebiyle hükmü kesinleşmiş sanıklardan Çevik Bir 1 Ağustos 2022'de, Aydan Erol 1 Kasım 2022'de, Çetin Saner 9 Kasım 2022'de, Hakkı Kılınç 17 Şubat 2023'te tahliye edildi. Cezası onaylanan emekli Hava Korgeneral Vural Avar 19 Aralık 2022'de 85 yaşında iken Sincan Cezaevinde hayatını kaybetti. 26 Ocak 2023'te İlhan Kılıç ve Kenan Deniz'in; 3 Mart 2023'te Hakkı Kılınç, Ahmet Çörekçi ve İdris Koralp'in kalan cezası, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Anayasa’nın 104. maddesinin 16. fıkrasından kaynaklanan yetkiye dayanılarak kocama sebebiyle kaldırıldı.
İçeride kalan 5 komutanın 1002 günlük cezaevi yaşamı da aynı maddenin 16 Mayıs 2024’te işleme konulması uyarınca son buldu. Davanın iddianamesini yazan savcıdan kolluk kuvvetlerine kadar yaklaşık 20 kişi FETÖ üyeliğinden hüküm giydi. Yargıtay tarafından yeniden yargılama kararı verilen 13 kişinin duruşması ise 9 Eylül 2024’de devam edecek.