12 bin caretta caretta mavi sularla buluştu
Muğla'nın Ortaca ilçesindeki İztuzu sahilinde bu sezon, nesli tükenme tehlikesi altındaki caretta carettaların oluşturduğu 438 yuvalama alanında yaklaşık 12 bin yavru çıkışı gerçekleşti. Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) Başkanı Prof. Dr. Yakup Kaska yavrulardaki düşüşe dikkat çekti.
AAMuğla'nın Ortaca ilçesindeki İztuzu kumsalında, bu sezon nesli tükenme tehlikesi altındaki caretta carettaların oluşturduğu 438 yuvalama alanından çıkan yaklaşık 12 bin yavru mavi sularla buluştu.
İztuzu Plajı'nda mayıs ve haziran ayında başlayan döngü sonrası yumurtadan çıkan yavru ceratta carettalar denizle buluştu.
Caretta carettaların en önemli yumurtlama alanları arasında yer alan plajda, Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezince (DEKAMER) çeşitli önlemler alınırken, görevliler de sahili gözetim altında tuttu.
DEKAMER Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Yakup Kaska, AA muhabirine, İztuzu kumsalında bu yıl gönüllülerin ve ekiplerin yürüttüğü çalışmalarda önemli veriler elde ettiklerini söyledi.
Yıl içerisinde ekiplerin çok sayıda yaralı caretta carettayı tedavi ettiğini belirten Kaska, bunların arasındaki yeşil ve iribaş deniz kaplumbağalarının da önemli olduğunu dile getirdi.
“DENİZLERİN BAHÇIVANLARI”
Yeşil deniz kaplumbağalarının denizlerin çimenlerini, çayırlarını yediğini ifade eden Kaska, "Yeşil deniz kaplumbağaları 'denizlerin bahçıvanları' ve dolayısıyla denizlerin oksijenlenmesini sağlıyor. Denizdeki oksijen de çok balık demek. Her tür canlının bundan yararlanması demek. Dolayısıyla aslında yeşil deniz kaplumbağasını korumak demek bizim önümüze daha fazla balığın gelmesi demek. İribaş deniz kaplumbağalarının yaşadığı ortamlarda denizlerin temiz olduğu anlamına geliyor." diye konuştu.
“DENİZANALARINI TEMİZLİYORLAR”
Kaska, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Çünkü bunlar denizdeki denizanalarını yiyorlar. Bu denizanaları ne kadar çok olursa o bölgede kirliliğin arttığının bir göstergesi. İşte bu yönüyle de deniz kaplumbağaları adeta bizim için yüzülebilecek alanlar hazırlayarak denizanalarını temizliyor. Turizm için verimli alanlar oluşturuyor. İşte bu yönüyle de bu kaplumbağaların tedavilerinin tamamlanarak denize gönderilmesi ve onların ağzının kenarlarından düşen besin parçalarının da küçük balıklara yem olması ekosistem için önemli. Gerçekten değirmen gibi çalışıyorlar ve bütün küçük balıkların da beslenmesini sağlıyorlar."
"GEÇEN YIL 42 BİN CİVARINDA YAVRU DENİZE ULAŞMIŞTI"
Deniz kaplumbağalarının neslinin tükenme tehdidi altında olduğuna dikkati çeken Kaska, "Geçtiğimiz 3 yıl rekor sayılara ulaşan yuvalama ve yavru çıkışında bu yıl düşüş yaşandı. Düşüşteki temel sebep, kaplumbağalar her yıl yuva yapmıyor, 2-3 yılda bir yuva yapıyor. Bu nedenle bu yıl düşüş yaşandı. Bir de bu yıl tilki, porsuk gibi canlılar artmış olabilir, onunla ilgili araştırma yapıyoruz. Geçen yıl 735 yuvadan 42 bin civarında yavru denize ulaşmıştı." dedi.
Bunun sebeplerinden birinin kaplumbağaların yeterince beslenememesi ya da beslenebilen kaplumbağaların yeterince yumurta üretememesi olabileceğini değerlendiren Kaska, "Bu yıl kumsalda 438 yuvamız oldu ve bu yuvalardan çıkan 12 bin kadar yavru caretta carettayı denize gönderdik. Biz buraya yaklaşık 150-200 civarında annenin gelerek bir sezonda 2-3 tane yuva yaptığını tahmin ediyoruz. Bin yavruyu biz gönderiyoruz, bunlardan 25 yıl sonra ancak bir tanesi anne olarak buraya gelebiliyor." ifadelerini kullandı.
Tedavisi tamamlanan yaralı bir deniz kaplumbağasının doğal yaşamına bırakılmasının önemini vurgulayan Kaska, çalışmalarının popülasyon için önemli katkısının olduğuna dikkati çekti. Kaska, kaplumbağaların korunması için eğitici faaliyetler de yürüttüklerini, özellikle çocuklara kaplumbağa sevgisini aşılayabilmek için çalıştıklarını dile getirdi.
Böylece gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmaya çalıştıklarını ifade eden Kaska, DEKAMER'e getirilen her yaralı kaplumbağanın tedavisinin özenle yapıldığını bildirdi.
Prof. Dr. Yakup Kaska, merkezi ziyaret edenlerin kaplumbağaların nasıl yaralandığını ve tedavi yöntemlerini görmesini sağladıklarını, böylece deniz canlılarına karşı duyarlılığın artması için çabaladıklarını da sözlerine ekledi.