Türk okçuluğunun altın yılı
Türk okçuluğu, Mete Gazoz'un olimpiyat şampiyonu olduğu 2021'de altın yılını yaşadı.
cumhuriyet.com.trMete Gazoz, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle bir yıl gecikmeli yapılan Tokyo Olimpiyatları'nda erkekler klasik yayda altın madalya kazanarak tarihi bir başarı elde etti. Rio 2016'nın ardından verdiği "olimpiyat şampiyonu olacağım" sözünü Tokyo'da tutan 22 yaşındaki Mete, okçuluk branşında Türkiye'ye ilk olimpiyat madalyasını kazandırdı.
Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu, yaptığı açıklamada, "2021 Türk okçuluğunun altın yılı oldu." dedi.
Bu başarının arkasında sistemli, planlı çalışmanın yattığının altını çizen Topaloğlu, "Bu kendiliğinden, birden bire olmadı. Bunun temellerini 2016 Rio Olimpiyatları'nın hemen sonrasında atmıştık. Gençlerimiz 2016-2021 arasında gerçekten çok büyük başarılar elde etti. Gerek Avrupa gerekse dünya şampiyonalarında aldığımız dereceler bize ipucu veriyordu. Biz de bu yolu takip ederek çalışmalarımıza bu yönde hız verdik." ifadelerini kullandı.
Topaloğlu, salgın sürecinde hem sporcuların sağlıklarını korumak hem de performanslarını artırmak için tüm önlemleri aldıklarını ve onları çok güvenli ortamda Tokyo Olimpiyatları'na hazırladıklarını dile getirdi.
"2021 yılının en önemli başarısı tabii ki Mete Gazoz'un Tokyo Olimpiytları'nda kazandığı altın madalyadır." diyen Topaloğlu, şöyle devam etti:
"Mete Gazoz'un altın madalyası sadece Mete'nin tek başına başarısı olarak görülmemelidir. Bu, Mete'nin arkasındaki teknik ekibin, onların arasındaki federasyon yöneticilerimizin, tüm okçuluk camiasının büyük bir başarısı olarak görülmelidir. Çünkü sahada hedef taşıyan okçu kardeşimizden bakanlığımıza kadar uzanan çok büyük bir zincir halkası var. Bu halkaların hepsinin birbiriyle entegre çalışması sonucu bu altın madalya geldi. Mete tüm bu zincir halkalarının sahadaki temsilcisi olarak yerini aldı ve büyük bir başarıya imza attı. Ülkemizi, milletimizi, hepimizi gururlandırdı. Mete ve emeği geçenlere bir kez daha teşekkür etmek istiyorum."
Topaloğlu, bu yıl olimpiyatlar dışındaki diğer uluslararası organizasyonlarda da milli okçuların önemli başarılara imza attığına işaret ederek, "Sporcularımız dünya genelindeki başarılarını es geçmek olmaz. Gerçekten 2021 yılı içinde birçok şampiyonada çok değerli madalyalar kazandılar. Sporcularımız, Türk okçuluğunun geleceğinin emin ellerde olduğunu gösterdiler. Dünya Şampiyonası'nda da çok önemli dereceler yaptık." değerlendirmesinde bulundu.
"PARİS'E TAKIM HALİNDE GİTMEYİ HEDEFLİYORUZ"
Olimpiyat şampiyonluğu sonrası sorumluluklarının daha da arttığını söyleyen Topaloğlu, şunları kaydetti:
"Bu başarının tabii ki Türkiye Okçuluk Federasyonu üzerinde bundan sonra ciddi bir baskı oluşturacağı kesin. Çünkü altın madalya almış bir federasyondan yeni başarılar beklenecektir. Biz bu beklentinin farkındayız. 29 Kasım itibarıyla 2024 Paris Olimpiyatları'nın startını verdik. Sporcularımız, çalışmalarına canla başla belli program dahilinde devam ediyor. Umuyorum, 2024'te de Türk okçuluğu layık olduğu yeri alacaktır. İlk hedefimiz, 2023 Dünya Şampiyonası. Çünkü burada olimpiyat kotaları dağıtılacak. Bu sefer olimpiyatlara takım hallinde gitmek istiyoruz. Sadece bir kadın, bir erkek değil, üç kadın, üç erkek sporcuyla takım halinde Paris'e gitmeyi hedefliyoruz."
"METE ÇOK BÜYÜK BİR SİNERJİ YARATTI"
Abdullah Topaloğlu, Mete Gazoz'un olimpiyat şampiyonluğunun ardından Türkiye'de okçuluğa ilginin çok arttığını ifade etti.
Ailelerin çocuklarını okçuluk kulüplerine yazdırdığını belirten Topaloğlu, "Mete çok büyük bir sinerji yarattı. Mete'nin şampiyonluğundan sonra Türkiye'de okçuluk çok daha fazla tanındı. Aileler okçuluğa çok fazla ilgi gösterdi, çocuklarını Türkiye'nin her yerindeki okçuluk kulüplerine teslim etmeye başladılar." diye konuştu.
Topaloğlu, Mete'nin elde ettiği olimpiyat şampiyonluğunun Türkiye'deki olimpik kültürün oluşması sürecine de büyük katkı sağladığını sözlerine ekledi.