Spor yazarları Galatasaray - Kayserispor maçını yorumladı: 'İki takım da çok gergin'

Galatasaray, Süper Lig'in 20. haftasında kendi sahasında ağırladığı Kayserispor'u 2-1 mağlup etti. Spor yazarları karşılaşmayı kaleme aldı.

cumhuriyet.com.tr

Galatasaray, kendi sahasında ağırladığı Kayserispor'u 2-1 mağlup etti. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.

Spor yazarlarının yorumları şu şekilde:

Ebru Kılıçoğlu: "Kayserispor’un umutsuzca puana ihtiyacı var. Bu nedenle gayet dikkatli ve bir o kadar da hazırlıklı. Galatasaray’ın açık oyunundaki zaaflarından faydalanıyor. Nitekim 45’te bir penaltı kaçıran (Muslera geçit vermiyor) konuk takım 57’de Aylton’la golü buluyor. (Burada, Barış Alper’in Aylton’u yıpratan kuvvetli performansı olmasa bugün Kayserispor’un bu futbolcusundan çok daha fazla faydalanabileceğini de belirtelim.) Bu golden sonra stres de artıyor iki takım adına. Sinir harbini Galatasaray kazanıyor. Sayısız net pozisyon sonrası lehine verilen penaltıyı Mertens’le ağlara yolluyor (86). Bundan sonraki kısımda iki tarafın da baskısı var ama Galatasaray bonkörlüğe burada dur diyor. Puanlarını paylaşmayı reddediyor." (Cumhuriyet)

"OKAN BURUK'UN OPSİYONU AZDI"

Uğur Meleke: "Bu yıl da yukarıdalar, güvenli bölgedeler, ilk devrede Galatasaray’a çelme takmış, Trabzonspor’u yenmişlerdi. Bir yüksek lisans öğrencisinin pekala tez olarak çalışabileceği soru şu: Acaba orta sınıf kulüpleri aşağıya çeken esas şey, bu kadar transfer yapabiliyor olmaları mı? Transfer yapmalarını engelleseniz daha mı iyi yönetilecek bu kulüpler? Okan Buruk’un kulübedeki seçenekleri yine azdı, elindeki tüm opsiyonları kullandı: Önce Halil’i çıkardı, Barış’ı en uca attı. Sol bekte Kaan’a, merkezde Berkan’la Kerem Demirbay’a dönüş yaptı. Tete’nin yerine genç Baran’ı soktu. Bu değişiklikler sonrası temposu artan ve devamlılık sağlayan Galatasaray kritik bir 3 puan çıkardı Seyrantepe’den. Fenerbahçe’ye 3 şut atan, Konya’ya karşı asist yapan, Sivas’ta gol atan Kerem Demirbay, dün de oyuna girdikten sonra hareketi artıran unsurdu bence." (Hürriyet)

Erman Toroğlu: "G.Saray iyi mi, değil... Peki Kayserispor iyi mi, o da değil... İki takım da mücadele ediyorlar, pozisyonlara da giriliyor ama öylesine.. Maçta kalite yok. Biz Galatasaray'ın o iyi oyunlarına alıştığımız için, bu oyunları bize oldukça yavan geliyor. Şu bir gerçek; G.Saray da F.Bahçe de gerilmiş durumda. Ama F.Bahçe'deki kaliteli oyuncuların adedi sahada daha fazla. Hasan Ali Kaldırım'ın yaptığı penaltı pozisyonuna gelirsek, hiç gereksiz yerde rakibinin sol göğsünden, formadan çekiyor. Hasan Ali Kaldırım için demek ki yolun sonu gelmiş." (Sabah)

"ONA NASIL TAHAMMÜL ETTİ"

Ahmet Çakar: "G.Saray'ın asla iyi oynadığını söyleyemeyiz. Galatasaray rahatlıkla puan kaybedebileceği maçta 3 puanı alıverdi. Sonuçta baktığımızda sıkıntı şu: G.Saray kör topal ilerliyor, F.Bahçe zor kazansa da rakibini sürklase edebiliyor. Verdiği iki penaltıda da haklı. İlkinde bir elle oynama var, diğerinde ise Barış Alper'in, VAR yardımı ile gelen bir çekilmesi var. Fakat Mertens'in attığı golde asla faul olduğuna inanmıyorum. Topa Halil dokunuyor, Mertens golü yapıyor. Kesinlikle büyük hata var." (Sabah)

Ömer Üründül: "G.Saray, kolayı zora çevirdiği maçta son dakikalardaki penaltı golüyle 3 puanı kazandı. Galatasaray'ın dün gece için en büyük şansı, Kayserispor'un son haftalarda büyük düşüş içinde olması... Sonrasında yoğun bir baskı, duran toplar, Okan Buruk'un hamleleri, kaçan pozisyonlar ve en sonunda Hasan Ali'nin hediyesiyle kazanılan penaltı ile Mertens kara bulutları dağıttı. Tete ise sahada yok. Okan Buruk, Tete'ye nasıl o kadar dakika tahammül etti anlamakta zorluk çekiyorum." (Sabah)

"OKAN BURUK VAZGEÇMELİ"

Levent Tüzemen: "Mertens 85'te G.Saray'ın kazandığı penaltıda topun başına geçtiğinde sahadaki taraftarların, televizyondaki izleyenlerin bence duyguları kilitlendi.. Okan Buruk artık Halil'i santrfor oynatmayı bırakmalı. Halil kadar gamsız bir oyuncu görmedim. Rakibi kovalamıyor, arkadaşlarıyla konuşmuyor, pozisyonu takip etmiyor, buluştuğu topları kolay kaybediyor. Genç Baran iddia ediyorum Halil'den çok daha fazla faydalı olur. Zaha, Halil ve Tete üçlüsü resmen eksik oynattı. Adamın içinden geçer denilen Tete, rakip savunmaları bir kez bile aşamadı." (Sabah)

Osman Şenher: "Kendi sahanda ve seyircin önünde oynuyorsun, tribünlerden müthiş bir destek var. Buna rağmen bu kadar zorlanarak galip geliyorsan Okan hocanın buna tedbir alması lazım. Zaha, Zaha diyoruz... Sezon başı methiyeler yazdık. Taraftar yöneticileri kral ilan etti. Ama ben o Zaha’ya bakıyorum. Herhalde bir yanlışlık var diyorum. Bizim düşündüğümüz Zaha değil bu... Bu kadar top kaybıyla oynarsa aklımıza böyle şeyler gelir. Bana sorsalar ‘solda Kerem Aktürkoğlu mu Zaha mı’ diye, hiç düşünmeden Kerem Aktürkoğlu derim. Bu futbolcular biraz olsun hücumu düşünmez mi? Sadece rakip atakları kesmek için mi o formayı giyiyorlar? Hadi Torreira iyi bir kesici, Ndombele’nin Kerem Demirbay’dan veya Kaan Ayhan’dan ne farklılığı var. Maçın hakemi Atilla Karaoğlan ilk yarıda Mertens’in attığı net golü, gol öncesi faul var diye iptal etti. Bence gol nizamiydi." (Milliyet)

"HER MAÇ ZOR"

Halil Özer: "Bu ligde artık her maç zor. Önce Fenerbahçe dün de Galatasaray. Dişe diş kora kor mücadele. Zorla alınan üç puanlar. Ayakta kalan bu mücadeleye ayak uyduran taraf işi götürür. Galatasaray son ana kadar zorlandı. Tabii zorlanmasının nedenleri vardı. Kanatlarda Zaha ve Tete hiç etkili olmadı. Ne bire birde varlar, ne hücumda, ne savunma da... Hiçbir şey de yoklar. Eldeki kadroda yeterli değil. İcardi daha Venezuella’ya, Kolombiya’ya gidecek (Tabii ironi). Bu kadroya bir tek Kerem katılacak. O kadar. Yani Okan hocanın öyle çok seçeneği yok elinde. Sonuç olarak Galatasaray bu maçı biraz da şansıyla aldı. Ancak her hafta düşüş devam ediyor. Galatasaray bu haliyle sezon sonuna kadar iddiasını sürdüremez. En azından devre arasında yapacağı transferlere kesin olarak ihtiyacı var." (Milliyet)

Ercan Taner: "Dries Mertens’in ağlara gönderdiği top, öncesinde faul olduğu gerekçesiyle gol değeri kazanmadı. Bence faul yoktu. Benzer pozisyonlara verilen ne kararlar gördük. İşin aslı, televizyon çekimlerinden memnun değilim. 1983 yılından bu yana spor televizyonculuğunun içindeyim. 2024 yılındayız; böyle kritik anları yeri geldiğinde 5 ayrı açıdan görmek ister seyirci. Maçta gerçek olan şu; Galatasaray’da stres vardı ve bu durum devam ederse işler zora girer." (Sözcü)