Pele bugün son yolculuğuna uğurlanacak

1958 Futbol Dünya Kupası döneminde, bir üniversite yaz stajı dolayısıyla Avrupa ülkelerinde bulunma şansım olmuştu. Akışını neredeyse saati saatine izlediğimiz bu harika şampiyonada, hatırlanacağı gibi, işin başında kimsenin şans vermediği Brezilya’nın mucizevi bir patlaması yaşandı. İlk bakışta bu takımda ne işi var dedirten Pele takma adıyla anılan bir delikanlı turnuvayı altüst etti. Sonraki yıllarda Pele’li bir Santos takımı futbol  dünyasının en çok aranan adresi oldu. Avrupa’nın o dönemdeki kuvvetli futbol ülkeleri takımları Pele’li Santos’u kendi kentlerindeki turnuvalara davet etmek için kuyruğa girdi. 1961 yılı haziran ayında Anderlecht (Belçika), Benfica (Portekiz) ve Racing Club Paris (Fransa) takımlarının katıldığı ve Pele’li Santos’un konuk edildiği Paris’teki bir turnuvada seyirci  olarak bulunma şansım oldu. Turnuvanın düzeni gereğince biri seçme maçı diğeri  de final maçı olarak iki kez sahaya çıkan Pele’li Santos’u canlı olarak seyretme mutluluğu yaşadım.  

Pele, ortalıkta fazla koşturarak, rakiplerinin üzerine ısrarla giderek varlığını bir oyun boyunca sürekli hissettiren bir futbolcu tipi değildi. Ancak, harekete geçme ivmesi çok yüksek ve ayağında topla koşma sürati erişilmez düzeyde olan çok değişik bir oyuncuydu. Hem klasik küçük alan çalımları atarak hem de o müthiş süratiyle rakip oyuncuların sağından solundan akarak kaleye yaklaşması daha önce hiçbir futbolcuda gözlenmemiş bir güzellik sergilemesiydi. Peleli Santos maçlarının biletlerinin kapışıldığı bir dönemde rastlantılarla üç maçına bilet bulmuş olmak bir spor meraklısı için büyük bir mutluluktu. Seyrettiğim üç maçında yaklaşık yirmi kez rakip takım savunmaları arasından yürüdü geçti. Yanlış hatırlamıyorsam Santos’un iki maçta attığı toplam 11 golün 7’si onun ayaklarından çıktı. Bir o kadar da harika gollük paslar vererek kendi takım oyuncularına da gol attırdı.

Büyük Pele’yi değişik vesilelerle çok seyretmiş bulunan Türk spor yayıncılığının benzersiz ustası aydın ve kültürlü insan Halit Kıvanç büyüğümüzün anlattıklarıyla hiç kıyaslanamayacak bile olsa, ben de altmış yıllık Pele anılarımı dile getirmeyi denedim. Futbol tarihi meraklılarının ilgisini çekeceğini umarım.