Işın Çelebi'den sert açıklama! "Alavera dalavera ile hayatlarını kazanmış adamlar"
Eski Galatasaray İkinci Başkanı Işın Çelebi, sarı kırmızılı ekipte son günlerde yaşanan olaylar ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çelebi, "Alavera dalavera ile hayatlarını kazanmış adamlar" dedi.
cumhuriyet.com.trAdnan Polat döneminin ağır toplarından, eski Galatasaray İkinci Başkanı Işın Çelebi, Radyogol’e konuştu. “İlk ve son kez bu kadar ağır konuşuyorum” diyen Çelebi, Bülent Yüksel’in sorularını yanıtlarken, “aristokratlar” diye tanımladığı bir kısım Galatasaraylılar ve eski başkanlardan Ünal Aysal’ı hedef aldı..
BEŞ ADAYLI SEÇİMDEN SONUÇ ÇIKMAZDI
1 Haziran 2021’de renk seçime katılmadık. Neden katılmadık? Çok aday oldu. Bizim oy alabileceğimiz kesimleri de etkileyen bir aday furyası oldu. İşte Adnan Polat, Yiğit Şardan’ın aday olmasını sağladı. Abdürrahim Albayrak ile iş birliği yaptılar ama aldıkları toplam oy 700’dü. Mustafa Cengiz, Allah rahmet eylesin eski bakan arkadaşımız İbrahim Özdemir’i çıkardı 100 oy aldı. 800 oy öyle gitti. Metin Öztürk, Eşref Hamamcıoğlu ve Burak Elmas’ta vardı 5 aday. 5 Aday olunca seçim GS’nin çok acil problemleri çok net ortada 5 adaylı seçimde sonuç çıkmayacağını düşündüm, arkadaşlarla konuştuk hep beraber karar aldık ve birlik beraberlik içinde bir tek aday etrafında birleşilebilirse GS’nin derinleşmiş problemleri çözülebilir diye düşündüm ve düşündük ve renk seçimine katılmadık ama üzülerek belirtiyorum ki söylediğimiz gibi birlik beraberlik olmadığı için çekişme devam etti ve bu ibrasızlık olayı herkesin başında Demokles'in kılıcı gibi duruyor. O bakımdan ben açık söyleyeyim Gs’nın birlik beraberliğe ihtiyacı var. Hele şimdi çıkan yasa bize gösterdi ki yönetimler borçlanmadan da sorumlu olacaklar. Müteser herkes kefil bu şartlarda yönetimler adam bulmakta da zorlanacak insanlar.
GALATASARAY’I ARTIYA GEÇİRDİK İBRA ETMEDİLER
Ben ilk defa 2011 yılının mart ayında ibra edilmeyen Adnan Polat Başkan’ın yönetiminin 2. Başkanıydım. O dönemde böyle bize parmağını sallayan bir-iki arkadaş olmuştu. İşte “sizi ibra etmeyeceğiz şöyle yapacağız -böyle yapacağız” demişler, biz de ibra olmayınca yönetimden çekilmiştik. O gün GS’ın 70 Milyon Dolar borcu vardı bankalara ve bunun 35 Milyon Dolarını şirket birleşmesi için harcamıştık. Stadı yapıp bitirmiştik. UEFA’ya çıktım ben Yargıtay da hakimler bana sordu Ne suç işlediniz de sizi ibra etmediler? Dedik ki bizim suçumuz çok büyük Stadı yaptık bitirdik. Riva tarla halindeydi imar izinlerini aldık. Florya’nın 10 yıldır kiraları ödenmemişti onları ödedik. Şirket birleşmesi çok önemli projeydi onu gerçekleştirdik yani bizim suçumuz çok büyük dedik o yüzden ibra edilmedik. Çünkü GS’da bizlerinde GS’ı yönetebileceğini göstermiştik. Bu hoş bir durum değil GS’da ama böyle çok önemli aristokrat adamlar var onlar yönetebilir GS’ı! bizler halkın içinden gelen insanlar olduğumuz için yönetemeyiz! onlara göre. Neyse bu çatışma Mustafa Cengiz döneminde de ibra edilmedi. Burak Elmas da ibra edilmedi; bu bir gelenek haline geldi bu iyi bir yapı değil.
ARİSTOKRAT TAKIMI AKLINI BAŞINA TOPLAMALI
Yani “GS’ın bilinen aristokratları GS’ı yönetebilir halk içinden gelenler GS’da söz sahibi olamazlar yönetimde olamazlar” geleneği daha da devam etti. İsim hakkını 10 yıllığına 100 Milyon dolara sattık yıllık 10 Milyon dolardan Gs’ın banka borcu da kalmıyordu. yani banka borcu da bitmişti ama Ünal Aysal nasıl müflis(tüm malını batırmış, iflas etmiş kişi) bir adam olduğu belli kendi de iflas ettiği şuan da ve GS hemen hemen banka borcu olmayan GS şirket birleşmesinden dolayı da hisseler %85’e çıkmıştı o hisselerinde 30’unu sattı %55’e indi. GS 100 Milyon dolar da oradan para kazandı. O dönemde yönetimde olan arkadaşlar bizlere çok ciddi mücadele ettiler ve stadı rezil kepaze ettiler üstünün kapanmasına mani oldular. Bir takım böyle aristokrat vatandaşlar bizim dediğim gibi bu kadar ciddi eğitimden geçmiş deneyimi olan insanlar ülkenin ekonomisinin yönetiminde 5 yıl bakanlık yapmış insanları yönetebilme kabiliyeti olan bizim gibi insanları istemediler bu aristokrat takımı. Sonuçta Burak Elmas’ta ibra edilmedi. Ben çok üzüldüm ibra edilmemesine. Yani o aristokrat takımı aklını başına toplamadıktan sonra yani bir takım böyle insanlar var biz olmazsak hiçbir şey olmasın mantığı içerisinde hareket ediyorlar. Onlar olduğu sürece GS toparlanamaz.
BURAK ELMAS KÖTÜ DEĞİLDİ
6 ayda bir insan bir şey yapamaz ki kötü değildi en azından. Yani iyi olması için nedenleri var çaba gösteriyordu ama kötü değildi. Bir iyi niyet çalışması vardı. Ben Burak Elmas’ı başkan olduktan sonra kısaca tanıdım. Hiçbir işbirliğimdeolmadı ama ibra edilmemek çok ağır bir suçlama çok ağır bir süreç o bakımdan ben GS’da birlik beraberlik havasının olabileceğini artık düşünmüyorum bu saatten sonra.
ALAVERA DALAVERA İLE HAYATLARINI KAZANMIŞ ADAMLAR
Bülent Bey bir şey söyleyeceğim… Stadı sıfırdan yapıp yaz kış orada yağmur çamur kar demeden o proje ile uğraşan insanları ibra etmemek GS’ın borcunu 70 Milyon dolara düşürüp bunun 35 Milyon dolarını şirket birleşmesine kullanan insanları tu kaka etmek ve o şirket birleşmesinden olan hisseleri satıp 100 Milyon doları GS’ın kasasına koyup sonra Çilek macerasına düşen adamların bütün GS’ın maddi varlıklarını yok etmesine alkış tutanlar bunlar olduğu sürece GS’da bir birlik düzen olur mu? Bu adamlar hala kendilerini yetkili sanıyor. İş hayatında adam hep kendi şirketlerini batırmış çünkü alavere dalavere yaparak hayatını kazanmış. O 2014 yılında hisseleri satmaya kalktı bu arkadaş biz itiraz ettik divanda 1000 kişi toplandı 990 kişisi bu adamlara hayır dedi. Şimdi bu adamlar olduğu gibi şu an ki bir başkan adayının etrafında çünkü aristokrat takımından olduğu için. Yani hiç iyi niyetle bakmaya gerek yok. Neden iyi niyetle bakalım ki? Siz soruyorsunuz niye? Biz çekiliriz karışmayız o zaman gelir onlar bu işleri yaparlar ne kadar yaptıklarını da gördük zaten. Yani hiç olduğumuzdan daha farklı bir durum gibi göstermeye gerek yok. onun için birlik ve beraberliği sağlamak GS için en acil mesele.
ÜNAL AYSAL TÜM İŞLERİNDE BATTI HALA "BAŞKAN OLSUN” DİYEN VAR
ben iktisat profesörüyüm şu anda. ODTÜ bitirmiş Türkiye’de en iyi eğitim yapmış okullarda master yapmış doktora yapmış bir adamım. benim babam da ayrıca GS eğitim kurumlarında okumuş. Ama açık söyleyeyim GS avantajlarını kullanacaksın ama fedakarlık yapıp GS’ahizmet etmeyeceksin. Öyle bir düzen yok. Onun için ben çok açık ve net konuşuyorum siz istediğiniz için bu programa katıldım. Yani benim bu konuşmam tamamen ciddi bir eleştiri GS camiasına karşı. Hiçte sakınmıyorum eleştirmekten. Mustafa Cengiz’de üzülerek vefat etti. Burak Elmas’ında ibra edilmemesi bence yanlıştı yani GS’da önce şu ibra meselesini bir düzene koymamız lazım. Önüne gelen keyfi olarak geleni ibra etmiyor. böyle bir başı bozukluk yaratılır mı? Siz bir yeni kanal kurdunuz. Burada biz düzen oluşmazsa çalışır mı bu kurduğunuz sistem? Bir güven olmazsa bu sistem çalışır mı? Onun için en doğrusu biz bu işin çok acısını çekmiş insanlar olarak kenarda bekliyoruz. Hisseleri satmaya çalıştırlar dedim biraz önce. 1000 kişi katıldı olağan üstü divan yapıldı 990’ı satılmasın dendi bu arkadaş istifa etti ayrıldı başkanlıktan. Ne oldu kendi işlerinde de tüm işlerinde de battı. Şimdi bütün bankalara borcu var. Hala onun GS Başkanı olup olmayacağı tartışılıyor. İnsanlar iş hayatında başarılı değilse nerede başkan olacak? Çok acı yorumlar yaptım. Acı ve ilk defa konuştum. Acı ve gerçek şeyleri söyledim. Benim kendi adıma benim lehime olan bir konuşma değil bu. Ben sadece somut gerçekleri söyledim.
Işın Çelebi, Bülent Yüksel’in Adnan Polat, Adnan Sezgin’den, Burak Elmas ada Işıtan Gün’den vazgeçmedi ve ibra edilmediler” hatırlatmasınaysa doğru ama sebep olmamalı” diye yanıt verdi..
BURAK ELMAS İLE SU İÇMİŞLİĞİM BİLE YOK
Bahsettikleriniz, profesyonel insanlar. Adnan Polat Adnan Sezgin’le çalışmayı tercih etti seçimle gelmiş. Adnan Sezgin’e karşı negatif görüş olduğunu anlarım ama bu bir neden olamaz ki? siz mali açıdan bir kere eksik söyledim galiba 100 Milyon dolar isim hakkını sattık 100 Milyon dolara.. yakında GS’ın şirket hisselerinin satışından GS’ın kasasına para girdi. Bizim 70 Milyon Dolar’ın 35 Milyon Doları şirket birleşmesi için kullanılmıştı onun karşılığında 100 Milyon Dolar aldık. Yani GS hem borçlarını tahsil etti hem artıya geçmişti. O günden bugüne yaklaşık bakıyorum şimdi 2 Milyar TL’ye yakın borç görünüyor bilançolarda. Yani 2 Milyar TL hesabı ile baktığınız da ciddi bir kaynak. Bu şartlarda GS’da biz birliği sağlayabilir miyiz diye yola çıktık baktık 6 adaylı bir seçime gidiyoruz. Biz çekilelim bari 5 aday olsun. Onda da renk seçimine katılmayarak ve bugün olacakları tek tek anlatarak bu işten geri adım attık. Bugünkü kaos ortamını söyledik. Burak Elmas ibra edilmemesini ben yanlış buluyorum. Sonuçta GS Genel Kurulu seçmiş 6 ay 9 ay çalışmış önünde 2-3 sene daha var ya adama hiç olmazsa 1 sezonu tamamlama hakkı tanımak lazımdı. Benim kişisel kanaatim ben Burak Elmas’ı dediğim gibi bir masada oturup bir su bile içmiş değilim ama haksızlık ettik biz GS Genel Kurulu olarak.
Benim içim yanıyor. Şimdi ben bir isim vermedim az önce biri parmak salladı diye. Ben GS Üniversitesinde de hocalık yaptım. O hocalık yaptığım dönemde öğrenci birliği başkanı bana geldi öğrencilerle. Tüzükte GS Üniversitesi mezunlarının da GS Lisesi mezunları kadar hak sahibi olmasını talep ettiler. O bize parmak sallayan arkadaş hukuk fakültesinde öğretim üyesi. Öğrenciler dedi ki o kişi bizi destekleyecek söz verdi. Dedim ki emin misiniz? Evet dediler eminiz. Peki dedim siz ama takip edin ne yaptı? Sicil Kurulu toplantısına giriyor ve orada bu üniversite mezunlarının tüzük hükümlerine göre Liselilerle aynı hakka sahip olmasını istemiyor. Öğrencilere söylediğinin 180 derece zıddını söylüyor. Şimdi ben bu adamın kişiliğine güvenebilir miyim? Öğrencilere A diyor başka bir yerde başkalarına A dediğini inkar ediyor tam tersini söylüyor. Böyle bir camiada düzen hukuk hak adalet olur mu ya? Öğrencilere yalan söylemeye hakkın var mı senin? Ben o zaman notumu verdim, zaten vermiştim dedim bu adamlara güvenilmez. Bunlar bir dediği bir dediğini tutmayan insanlar.