Eski hakem Selçuk Dereli: 'Özerklik tamamen rafa kalkmış gibi görünüyor' (25 Nisan 2022)
Eski hakem Selçuk Dereli, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’yla ilgili “Meclis’ten geçmemesi taraftarıydım, çünkü çok ciddi sıkıntılar var, nedir bunlar? Bu yasayla neredeyse tamamen özerklik rafa kalkmış gibi görünüyor, bu doğru değil. Türkiye’de sporun yükünü çeken organizasyonların dışındaki federasyonlarda nasıl bakanlığın etkisi varsa nasıl delege gücünü eline geçirdiyse, buralarda da hedef bunu ele geçirmektir” dedi.
ANKATBMM Genel Kurulu’nda, 22 Nisan’da kabul edilen Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu'yla ilgili tartışmalar sürüyor. Kanuna göre, spor kulüpleri, dernek statüsünden çıkıp anonim şirkete dönüşebilecek. Bununla birlikte birleşerek federasyon ve konfederasyon şeklinde üst kuruluş oluşturabilecek. Ayrıca kulüplerin, belirli miktar üzerindeki ödeme ve tahsilatlarını bankalar üzerinden yapmaları sağlanacak. Kulüp başkanı ve yöneticileri, görevde kaldıkları döneme ait borçlardan sorumlu tutulacak.
FIFA kokartlı eski hakem Selçuk Dereli, Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nu değerlendirdi.
Kanunla ilgili ciddi tartışmaların olduğunu kaydeden Dereli, “Kulüpler Birliği’nin tepkisi oluştu. Bu spor ailesi içerisinde görüştüğüm, konuştuğum birçok sporcu da yeni çıkan yasanın sakıncalarını anlattı ancak buna birileri karar veriyor ve Meclis’e geliyor, çoğunluğu olan iktidar partisi ve buna destek veren bazı milletvekillerinin de katkısıyla bu yasa çıktı. Meclis’te muhalefet yapan partiler de milletvekilleri de vardı” dedi.
“BAKANLIK VESAYETİNE GİREN BİR SPOR ORGANİZASYONU”
Dereli, kanunun birçok sorunu beraberinde getireceğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben bir spor adamı olarak bu spor yasasının Meclis’ten geçmemesi taraftarıydım çünkü çok ciddi sıkıntılar var, nedir bunlar? Spor yasasındaki maddelerin içinde öylesine yapılar var ki; kulüplerin sivil toplum kuruluşu statüsünden çıkarılıp bir bakanlığa bağlı yeni bir anlayışın ortaya getirilmesi… Yani bakanlık vesayetine giren bir spor organizasyonu şeklinde yansıyor. Bunlar doğru değil, bu çıkan yasaya uluslararası federasyonların çok ciddi yaptırım uygulama durumu da olabilir. Ciddi eksikleri olduğunu düşünüyorum.
“ÖZERKLİK TAMAMEN RAFA KALKMIŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR”
Federasyonlardaki özellik ciddi tartışılıyordu, özerkliğin kağıt üzerinde olduğu söyleniyordu yapılan uygulamalarda siyasetin egemen olduğu, baskısı olduğu söyleniyordu. Şimdi bu yasayla neredeyse tamamen özerklik rafa kalkmış gibi görünüyor, bu doğru değil. Türkiye’de sporun yükünü çeken organizasyonların dışındaki federasyonlarda nasıl bakanlığın etkisi varsa nasıl delege gücünü eline geçirdiyse, buralarda da hedef bunu ele geçirmektir. Sporu sahada spor yapan emek veren sporcuların karar verebileceği noktaya getirilmesi ve sporun gelişiminin de önünün açılması gerekiyordu. Bu haliyle Meclis’ten geçmiş olmasını Türk sporu adına bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum.”
Türk futbolunun içine girdiği krize ilişkin de değerlendirme yapan Dereli, “Türk futbolunda ne doğru gidiyor ki? Çok ciddi problemler var. Futbol Federasyonu’nun başarısını gösteren en önemli yapı taşları bir; A Milli Takımı'nın başarısı, iki; Avrupa’da mücadele eden kulüplerin başarısı, üç; hakemlerdir. TFF üçünde de sınıfta kaldı” diye konuştu.
DAHA GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN EVET KAMPANYASI
TFF başkanlarının sermaye gruplarının temsilcilerinden seçilmesini de eleştiren Dereli şöyle devam etti:
“Kimdi başkan Nihat Özdemir, bir önceki Yıldırım Demirören’di her ikisinin döneminde de Türk futbolu sınıfta kaldı. Demek ki dışarıdan ısmarlama iş adamlarıyla, patronlarla Türk futbolu kurtarılmıyor, birleri istedi o kişilerin oraya gelmesini. Yıldırım Demirören gitti bir muadili geldi Nihat Özdemir. Nihat Özdemir gitti yerine bir Nihat Özdemir gelmesin, sahadan gelenler futbolu yönetsinler. Hiçbir futbolcu yok mu, hakem yok mu sahadan gelen Türk futbolunu yönetecek, var. Neden getirilmek istenmiyor? Çünkü birileri işine gelenleri oraya layık görüyor, işine gelenler orada olursa kendi dediklerini daha kolay yapabilirler diye tahmin ediyorum. Bunlar yanlış olan şeyler ve bunları siyaseten kullandılar, referandumda kullandılar. Hatırlıyor musunuz 'Daha güçlü Türkiye için evet' kampanyasını? TFF Başkanı Yıldırım Demirören, bütün hakem ve futbolun tüm unsurlarını toplayarak orada bir kampanya düzenlediler. Dolayısıyla buradan hedefin ne olduğunu çok net görmek lazım. Sahaya inelim, orada neler oluyor, okullarda neler oluyor, okullarda gerekli tesisler var mı, kulüplerin altyapılarında tesisler var mı bunlara bakmak lazım.”
“CÜNEYT ÇAKIR, BÖLÜCÜ OLMA BİRLEŞTİRİCİ OL”
Eski MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun istifasını da değerlendiren Dereli şunları belirtti:
“Hakem camiasında ciddi problemler oldu. Yeni MHK göreve geldi, Sabri Çelik MHK’si bence doğru bir isim Sabri Çelik. Çok tecrübeli bir kişi Türk futboluna önemli katkıları oldu. Yeni MHK göreve gelir gelmez de Ferhat Gündoğdu MHK’sinin görevden uzaklaştırdığı 12-13 tane hakemi seminere çağırdı, onlara bir şans daha verdi, bunu doğru buluyorum. Hakem camiasındaki bu çekişmenin bir son bulması için yeni bir şans, burada ağabeylik yapacak olan kim Cüneyt Çakır. Buradan Cüneyt Çakır’a sesleniyorum; bölücü olma birleştirici ol. Bir hakem ağabeye yakışır şekilde devam et, eğer eskisi gibi devam edersen bir daha bu şansı da bulamazsın.
Umarım bu hakemler başarılı olurlar, umarım geçmişte olduğu gibi çok ciddi hatalara düşmezler çünkü Türk futbol hakemliği adına çok talihsiz gelişmeler oldu. Bazı kulüp başkanları çıktılar dediler ki; ‘Cüneyt Çakır’ın hakemliğini niye bitirildi’ kişisel yorumlar yaptılar, genel yorum yapamayan kulüp başkanları da oldu. Ben de o kulüp başkanlarına soruyorum bir tanesi Başakşehir Spor Kulübü Başkanı’ydı; o sadece saydığınız hakemlerle ilişkiniz nedir? Aranızda neler yaşandı?”
“SAHANIN İÇİNDEN GELENLER KENDİ BAŞKANLARINI SEÇSİNLER”
Türkiye’de sporu ve özellikle de futbolu sporun içinden gelen kadroların yönetmesi gerektiğini de belirten Dereli, şunları söyledi:
“Türk futbolu adına geleceğe dair çok fazla bir umudum yok çünkü biraz önce saydığım yapılara, anlayışlara baktığında zihniyet değişmeden hiçbir şey düzelmez. Türk sporuna bakış değişmesi lazım, Türk sporunun sorunu liyakatsizliktir, altyapıdaki eksikliklerdir, eğitim çağındaki çocuklarımızın gerektiği gibi spor yapamamasıdır. Bakıyorsunuz beden eğitimi yapmak için gençlerimiz gerekli spor alanı bulamıyor, o yüzden çok ciddi bir politika değişikliğine ihtiyaç var. Spor yasasına baktığımızda Spor Bakanlığı, federasyon başkanı seçimlerinde kendi düşündüğü, istediği kişilerin seçilmesi noktasında delege hakimiyetini ele geçirmeye çalışmıştır, fırsatçılık yapılmıştır. Bırakalım sporu sahanın içinden gelenler, emek verenler kendi başkanlarını seçsinler, onlara o şansı verelim.”