Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi'den net mesaj: 'Kal diyemeyiz'

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, transfer çalışmaları, altyapıdan yetiştirilen oyuncular, yabancı kuralı, hakemler konusunda açıklamalarda bulundu. Ahmet Nur Çebi, "Değerini bulup gitmek isteyene 'Kal' diyemeyiz" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Hürriyet'e konuşan Çebi, transfer konusuna açıklık getirdi.

Başkan Çebi'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Transferlerde çok dikkatli davranıyoruz. Daha önce yapılmış olan malum transferlerden neredeyse 14’ünden 4-5 yıl sonra kurtulmak söz konusu oldu. Kamuoyunca malum olmak üzere bu futbolcuların şu anda bile Beşiktaş’tan aldıkları ücretin yarısını alamadıklarını ve kendilerine kulüp bulamadıklarını üzüntüyle görüyoruz. O dönemlerde yapılan transferler hem takıma katkı vermediği gibi Beşiktaş’ın belki de borcunun 3’te birine sebebiyet vermişlerdir."

"Dikkat çekmek isterim ki, bu bahsi geçen ve giden eski futbolcular şu anda takım bulamadıkları gibi sözleşmeleri bizde devam ederken bile istemeyerek de olsa ücretlerinin yarısını hatta 3’te 1’inin verilmesi durumunda farkı ödemeyi kabul etmemize rağmen hiçbiri kendilerine kulüp bulup gidememişlerdir. Tüm Beşiktaş camiasının bu sözlere çok dikkat edip ne demek istediğimi anlayacaklarını umuyorum. Bu adamları isteyen oldu da mı vermedik? Böyle bir algı yaratılmasını doğru bulmuyorum."

"ALTYAPIDAN GELEN GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK GEREKİR"

"Bir futbolcuyu başkan değil menajer pazarlar. Bir futbolcu para ediyorsa onun talibi vardır. Tüm kulüpler artık teknolojilerden yararlanarak futbolcuların performanslarını izliyorlar. Adam kötü değilse herkes kapınızı çalıyor. Emirhan, Rıdvan gibi. Bunu kongre üyelerimiz ve taraftarlarımız düşünmeli. Bizler iyi işler yapıyoruz. Geldiğimizden bu yana ve bu dönem özellikle bunların olmaması için neredeyse ücretlerinin gerçek değerleriyle sözleşmeler yapıldığı görülmektedir."

"Altyapıdan bir çocuğu başarıya yönlendirebilecek en önemli etken onların önüne koyduğumuz hedeftir. Beşiktaş’ta top oynadıklarını, oynayacaklarını bildikleri takdirde daha istekli ve hırslı olacaklardır. Bu sebeple altyapıdan gelen oyuncular değerini bulduğu zaman ve kendileri de gitmek istiyorlarsa önlerini açmamız gerekir ki arkadan gelen diğer gençlerimizin de önünü açmış olalım. Oyuncu istekli ve mutlu olmalı aksi halde kontrat ve içindeki maddeler bir şey ifade etmez. altyapıdan gelen çocuklarımızın yıllarca forma giymesinin diğer genç kardeşlerimin yolunu kapatacağını biliyoruz. Bu sebeple altyapıdan A takıma gelmeli orada kendilerini göstermeli. Hem kendilerini hem Beşiktaş’a kazanç sağlamaları ve gittikleri yerde ülkemizi ve Beşiktaş’ı iyi temsil etmeleri çok büyük kazançtır."

"Rıdvan, 'Hayallerim var başkan bana müsaade et’ dedi. Tercihim bir süre Beşiktaş’ta top oynamasıydı ama gitmek isteyene ‘dur’ demek hem kulübe hem futbolcuya zarar verir. Futbolcu hayallerinin peşinde koşmak istiyorsa buna engel olmak hiç kimseye kazanç sağlamaz."

"YABANCI KURALI KALDIRILMALI"

"Bu sezon şampiyon biz oluruz. Beşiktaş’ın bu sene 120. yılı. Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılı. Tüm takımlar Cumhuriyetimizin takımlarıdır. Hepsi arzulu istekli. Bu sene ipi biz göğüslemeyi çok istiyoruz. Şu anda da Beşiktaş’ta bazı muhalif grupların fazla fuzuli konuştuklarını; kasıtlı, art niyetli, provokatif davrandıklarını görüyoruz. Ama bunlar bizi caydırmaya yetmez. Beşiktaş’a hizmet etmekten bizi alıkoyamayacaktır."

“Özellikle bu transfer döneminde yabancıda 8+3 kuralının kulüplere zarar verdiği gibi Türk futboluna bir katkısı olmadığı görülmekte. Yerli futbolcuya hak etmediği bonservisi isteyen kulüpler olduğu gibi futbolcuların da rehavet içinde olup ‘Nasıl olsa sahada 3 yerli oynuyor’ diye rekabet etmedikleri ve çok çalışmaya ihtiyaç duymadıklarını görüyoruz."

"Bu sebeple bu kural ortadan kaldırılmalı. Türk sporcusu da Avrupalı ile rekabet edebilecek şekilde kendini yetiştirmeli. Ve hatta yabancı sayısı fazla olanların ceza, yerli sayısı fazla olanların da prim alacağı bir model her iki taraf için daha faydalı olacaktır."

"GENÇ HAKEMLERE GÜVENMELİYİZ"

"Türk hakemlerinden her zaman için gurur duyuyorum. Hakemlerin kişiler tarafından atanmasına son verilmesi iddia edilen şaibeleri ortadan kaldıracaktır. Ve tercihim genç hakemlere güvenmemiz. Onların önünü açmamız hem Türk futbolu, hem kulüplerimiz, hem de eski ve hakemlerimiz açısından, TFF ve MHK açısından çok pozitif bir durum olacaktır."

"Bu sene hakemlerden olabilecek hatalarda herkesin çok tepki göstereceğini biliyorum. Bu tepkilerden çok daha fazlasını geçen yılın en büyük mağduru olarak benim vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Bugünden söylüyorum yarın kimse bana ‘bu sertlik neyin nesi?’ demesin. Başarılı olanı şiddetle takdir edeceğimiz gibi, başarısızlığı da çok daha şiddetle eleştireceğimizi, eleştirirken bir saniye tereddüt etmeyeceğimi belirtmek istiyorum."

"Kamuoyunda futbolseverler, yorumcular 4-3-3 zaman zaman da 3-4-3 sistemi konusunu çok konuşuyor. Bir takımı teknik direktöre teslim ederken gereken bir denemeyi yaparsınız. Her saniye teknik adamlara karışmak, soyunma odasına inmek çok eskide kaldı. Modern futbolda böyle bir şey söz konusu değil."

"Takımların hocalarından çok daha fazla Futbol bilgisi olan var. Bazen bu kadar arz varken teknik direktörler bir arada çalışmalı diyorum. Türkiye’ye getirilen çok meşhur hocalar var, o zaman onlara yazık. Takım, hoca ve yönetim, taraftar ilişkisini bozmayı amaçladıklarını görüyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar art niyetliler boşa kürek çekmiş olacaklar."