Zamlara 'sabrımız bitti' diyerek isyan etmişti... AKP'li Hacer Çınar istifa etti
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Rabbim, lütfen benim ömrümü ona ver" diyen AKP'li Bolu Belediye Meclis Üyesi Hacer Çınar, zamlara ve hayat pahalılığına "Artık sabrımız bitti" diyerek tepki göstermişti. Çınar, AKP İl Başkanlığı'nın talebiyle görevinden istifa etti.
cumhuriyet.com.trAKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir programda, “Rabbim, lütfen benim ömrümü ona ver. Ömrüm size annemin ak sütü gibi helal olsun cumhurbaşkanım" şeklindeki sözleri ve bir meclis toplantısında Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a bir şişe su fırlatmasıyla da akıllarda yer eden AKP Bolu Belediye Meclis Üyesi Hacer Çınar, zamlara ve hayat pahalılığına karşı "sabrımız bitti öfkemiz büyüdü" şeklinde tepki göstermesi üzerinden partisinden ihraç edildi.
AKP İl Başkanlığı tarafından kamuoyuna yapılan yazılı açıklamada, Çınar’ın istifasının istendiği belirtilmişti. Çınar, geçtiğimiz saatlerde istifasını duyurdu.
NE OLMUŞTU?
Meclis üyeliğinin yanı sıra HAK-İŞ'e bağlı Öz-Sağlık İş Sendikası Bolu Şube Başkanlığı görevini de yürüten Hacer Çınar, geçen hafta sağlık işçilerinin geriye dönük haklarının ödenmesi konusunda İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapmıştı.
Beraberindeki sendika üyeleriyle birlikte kameraların karşısına geçen Çınar, hayat pahalılığına karşı tepkisini şu sözlerle dile getirmişti:
"Sendika olarak devletin tüm kademelerini aşındırdık. Hesaplamalar yapılıyor dediniz bekledik. Kasada para yok, ek bütçe istedik dediniz bekledik. Bütçe Meclis’ten daha çıkmadı dediniz bekledik. Biz sabırla beklerken bu arada neler oldu, bir hatırlayalım; Ev kiralarımız 10 bin liranın üzerine çıktı. Vergi oranları arttı, akaryakıta dev zam geldi. Akaryakıta gelen zam, aynı gün başta gıda olmak üzere tüm sektörlere aynı oranda yansıdı. Biz sabırla beklerken beslenme, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarımız yüzde 200’e varan oranlarda artış gösterdi. Kimsenin almaya cesaret edemediği altın-döviz fiyatları fırladı, herkesin yemek zorunda olduğu domatesin, biberin yüzünü göremez olduk. Tüm bunlar olurken bizler, ekonomik krizle uğraşan devletimizin yanında olup sabretmeye devam ettik. Ama bitti. Sabrımız bitti. Çalışıp hak ettiğimiz geriye dönük alacaklarımızın önemsenmemesine karşı sabrımız bitti öfkemiz büyüdü. Alın terimizin görmezden gelinmesine karşı onurumuz kırıldı. Geriye dönük alacağımız paranın bu enflasyonist ortam karşısında pula dönüşmesinden dolayı evimize götüreceğimiz ekmek küçüldü, eridi ve bitti."