Yine tarikat yine ölüm!

AKP eğitim sistemini yapboz tahtasına çevirdi. Laik ve bilimsel eğitim bir kenara bırakıldı. Okullar ve öğrenciler, tarikatlara teslim edildi. Türkiye bunun bedelini çocuklarının canıyla ödüyor. Enes Kara’nın tarikat baskısı nedeniyle yaşamına son vermesinin ardından acı haber bu kez Şanlıurfa’dan geldi. Üç gündür kayıp olarak aranan Abdulbaki Dakak (12), gönderildiği kaçak Kuran kursunun yanındaki ahırda asılı bulundu. Çocuğun, ailesine “Bu kursa gitmek istemiyorum” dediği ancak zorla gönderildiği öne sürüldü. Arkadaşlarının da “Bu hayata uyum sağlayamadı” dediği öğrenildi.

İrem Karataş

12 yaşındaki Abdulbaki Dakak Şanlıurfa Ceylanpınar’da yaşıyordu. Küçük çocuk bir yıl önce ailesinin zoruyla, evinden 100 kilometre uzaktaki Eyübiye ilçesine bağlı Beşat köyündeki yatılı kaçak Kuran kursuna gönderildi. Geçen hafta evine dönen çocuk iddiaya göre ailesine Kuran kursuna gitmek istemediğini söyledi. Ancak aile kabul etmedi. Pazartesi tekrardan Kuran kursuna giden çocuk ortadan kayboldu. Abdulbaki için çevre köylere de bilgi verilerek her yerde arandı, ancak ulaşılamadı. 5 gündür kayıp olan Abdulbaki’nin cansız bedeni önceki gün gönderildiği Kuran kursunun yanındaki ahırda asılı halde bulundu. 12 yaşındaki çocuğun ölümü Türkiye’yi ayağa kaldırdı. 

(Abdulbaki Dakak)

‘YAKINA NEDEN BAKILMADI’

Dakak’ın cenazesi Ceylanpınar’da toprağa verilirken jandarma olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Şanlıurfa Valiliği’nden yapılan açıklamada Dakak’ın “kendisini asmak suretiyle” intihar ettiği ifade edildi. 

Gazeteci Mehmet Yetim ise valiliğin aksine olayın intihar olmadığını söyledi. 12 yaşındaki çocuğun ölümünün şüpheli olduğunu aktaran Yetim, “Çocuğun kayıp olduğunu öğrendiklerinde neden en yakın çevreye bakmadılar? Kuran kursunun 6-7 metre yakınındaki ahıra bakılmadan hastanelere su kanallarına bakılıyor. 12 yaşındaki bir çocuk nasıl kendini asar?” dedi. Yetim, “Çocuk, bir yıldan fazladır buradaymış. Kalmak istemediğini defalarca söylemiş. Acaba bir işkence ya da şiddet mi gördü? Ben bu çocuğun intihar ettiğine inanmıyorum. Bu çocuk orada ne yaşadı öğrenmemiz gerekiyor” diye konuştu. 

(Mehmet Yetim)

MENZİLCİLERE BAĞLI İDDİASI 

Gazeteci Mehmet Yetim Abdulbaki Dakak’ın yatılı kaldığı kaçak Kuran kursunun Diyanet İşleri Başkanlığı’na ya da müftülüğe bağlı olmadığını, Semerkand Vakfı’ndan Menzil cematine yakın isimlerin Kuran kursunda eğitim verdiğini iddia etti. 2018’den bu yana kaçak bir şekilde faaliyetlerini sürdüren Kuran kursunun finans desteğini nereden aldığının bilinmediğini belirten Yetim şöyle konuştu:

“Kuran kursu müftülüğe ya da Diyanet’e bağlı değil. Kaçak olarak inşa edilmiş ve kaçak olarak eğitim veriyor. Ortalama yüz çocuğun olduğu bir Kuran kursu. Burası 2018 yılında açılmış. Bu Kuran kursunun finansörü kimler? Şu ana kadar nasıl devam etmiş, hocanın maaşını kim verdi, elektriğini suyunu kim ödedi. Bu Kuran kursu Semerkand Vakfı’na bağlı. Menzil cemaatine yakın isimler tarafından eğitim veriliyor, oradaki hoca Menzil cemaatine bağlı. Kuran kursundaki hocayı aradım ama ulaşamadım. Bu olay detaylıca soruşturulmalıdır. Ben bu çocuğun intihar ettiğine inanmıyorum. Bu çocuk o Kuran kursunda ne yaşadı öğrenmemiz gerekiyor.”

(Mahmut Tanal)

‘ÖLDÜRÜP İNTİHAR SÜSÜ MÜ VERİLDİ?’

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Abdulbaki Dakak’ın şüpheli ölümünü Meclis’e taşıyarak kapsamlı araştırma yapılması için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvurdu. Konu hakkında Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Tanal, söz konusu cemaatin, kamuoyunda yakından bilinen bir cemaat olduğunu söyledi.

Tanal şöyle devam etti:

“Olay çok vahim. 12 yaşındaki bir çocuk nasıl ölümü düşünebilir? Gerçekten intihar ettiyse onu intihara sürükleyen olaylar neydi? Yoksa öldürülüp intihar süsü mü verildi bilemiyoruz. Küçük yavrumuz Abdülbaki Dakak’ın, Eyyübiye’ye kim tarafından getirildiği, ne maksatla bu ilçede bulunduğu gibi hususlar açıklığa kavuşturulmalıdır. Çocuğun hangi baskılara maruz kaldığı detaylı bir şekilde araştırılmalı. Bu, şüpheli bir ölümdür. Bu yurtların Diyanet kontrolünde olması gerekiyor. Diyanet’ten izinleri var mı, yoksa merdivenaltı bir yer mi, gerekli denetimler yapıldı mı bilemiyoruz. Diyanet bir açıklama yapmalıdır.”

ARKADAŞLARI: BU HAYATA ALIŞAMADI

12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın ölümünün ardından medresede kalan diğer çocukların da bilgisine başvuruldu. Arkadaşlarının,Bu hayata alışamadı” iddiasında bulunduğu öğrenilen Dakak’ın eğitim aldığı yerin resmi kaydının bulunmadığı öğrenildi.

Öte yandan Şanlıurfa Barosu Abdulbaki Dakak’ın ölümüyle ilgili hukuki sürecin takipçisi olacaklarını duyurdu. Baro açıklamasında “Şanlıurfa’da kayıp olarak aranmakta olan 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın hayatını kaybettiğini üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayız. Şanlıurfa Barosu olarak çocuğumuzun şüpheli ölümüyle ilgili hukuki sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyuna bildiriyoruz” denildi.

(Enes Kara)

ENES KARA DA CANINA KIYMIŞTI

Elazığ’daki Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara kaldığı Nur cemaatine ait yurtta 11 Ocak 2022’de yaşamına son vermişti. Enes, intihar öncesi bıraktığı videoda cemaat yurdunda kalmak istemediğini, baskı altında olduğunu belirterek “Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılmak ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim Müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde ‘Hayır’ cevabını aldım” ifadelerini kullanmıştı. Enes’i ölüme sürükleyen tarikat yurtlarının dosyası kabarık.

3 Temmuz 2021’de Muş Merkez Karşıyaka Kuran kursunda 12 yaşındaki Mehmet Halit Yavuz kemeriyle tuvalet kapısının koluna asılmış bir şekilde bulunmuştu. 7 Aralık 2021’de de Antalya İlim ve Kültür Derneği’nin 4 katlı öğrenci yurdunun yemekhanesinde yurdun aşçısı İhsan Güney, Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul’un başını satırla kesmişti. Güney, kestiği başı, Tuğrul’un göğsünün üzerine koyup “Deccal’i vurdum” diye bağırmıştı.