Uzmanlar, MHP ve DEM Parti selamlaşmasını ve siyasette normalleşme çıkışlarını yorumladı
Siyaset bilimciler, AKP tabanında yaşanan kopuşları anımsattı, “İktidar, savaş gündemini iyi okuyor. Stratejileri güvenlik kaygılarıyla sorunları arka plana atabilmek” dedi.
Engin Deniz İpekMeclis açılışında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’li milletvekilleriyle selamlaşmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile kurduğu diyalog ve CHP’li vekillerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ayakta alkışlaması siyasette yeni senaryolar ortaya çıkardı. Siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun ve Siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu konuyla ilgili Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu. Tosun, CHP’nin geçmişten farklı bir tutum izlediğini AKP’den memnun olmayan ancak Erdoğan ile ilişkisi devam eden seçmeni kendi tarafına çekme stratejisi izlediğini söyledi. Tosun, “Anladığımız kadarıyla Özgür Özel kutuplaşma siyasetinin gelecekte Türkiye’de bir geleceği olmayacağını görüyor ve daha birleştirici bir siyaset anlayışının CHP’ye yarayacağını düşünüyor” ifadelerini kullandı.
GÜVENLİK KAYGILARI
Tosun, MHP-DEM Parti diyaloglarını ise “Buradan kısa vadede yeni bir çözüm süreci çıkmaz. Bunu daha uzlaşıcı ve bir araya gelici bir siyaset arayışının parçası olarak görmek gerekiyor” şeklinde yorumladı.
İbrahim Uslu ise CHP’nin iktidara karşı nasıl bir tutum izlemesi gerektiği konusunda gel-gitler yaşadığını belirtti. Uslu, “Farklı söylemlerle kamuoyunun tepkisi ölçülüyor. İktidarın oyun planı daha da netleştikçe, CHP de bununla orantılı olarak daha elle tutulur bir siyaset izleyecektir” dedi.
Uslu ayrıca jeopolitik gelişmelerle ortaya çıkan güvenlik kaygılarının yeteri kadar ciddi bir noktaya geldiğinde ekonomi ve siyasetteki gelişmeleri gölgede bırakarak oy tercihlerini direkt olarak etkileme kapasitesine sahip olduğunun altını çizdi. Uslu şu değerlendirmeyi yaptı:
“İktidar, Türkiye’nin yanı başında ortaya çıkan savaş gündemini yönlendirme niyetinde. Yani esas strateji seçmen tabanını büyütmek için yeni bir çözüm süreci başlatmak veya yeni bir anayasa yapmak değil. Güvenlik kaygılarıyla toplumun diğer can yakıcı sorunlarını arka plana atabilmek” diye konuştu. Uslu ayrıca yeni anayasa gündeminin iktidar tarafından bir iletişim hamlesi olarak kullanıldığını ifade etti.