Uzmanlar değerlendirdi: Muhalefet topluma güven vermeli

Siyaset bilimciler ve siyasal iletişim uzmanları Seçim sürecini ve sonrasını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Siyaset Bilimci Doç. Dr. Cangül Örnek, seçim sürecini “Serbest ama adil olmayan seçim” olarak ifade etti. Örnek, “İktidar lehine çok kritik kararları alan bir YSK’den tarafsızlık beklemek naiflik olurdu. Böylece, ‘Türkiye her şeye rağmen seçim düzenlemek konusunda başarılı bir ülkedir’ tespiti de tarihe karışmış oldu” dedi.

Cengiz Karagöz

“Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin çiğnenmesi hiçbir dönemde iktidarlara büyük oy kayıpları yaşatmadı” diyen Örnek, deprem bölgesinde AKP’nin aldığı oy oranına ilişkin de açıklamalarda bulundu.

Yurttaşlık bilincinde gerileme olduğunu ifade eden Örnek, “Neoliberal piyasacılığın vaaz ettiği ‘herkes kendinden sorumludur’ fikri ve İslamcılığın pompaladığı kader, sadaka ve biat kültürü bu bilincin gelişmesine büyük ket vurdu. Böyle felaketlerden sonrası en küçük yardımlar bir minnet kültürü yaratıyor. İktidar, valilikleri ve tarikatları bu işe koştu ve görünen o ki başarılı oldu” diye konuştu.

(Cangül Örnek)

Ekonomik krizin seçim sürecine etkisiyle ilgili de konuşan Örnek, “Boş kalan tencere iktidarın sadaka rejimiyle az da olsa dolduruldu. Muhalefet de o tencereyi gerçekten doldurabilecek politikalar önermedi” dedi.

‘ÖZELEŞTİRİ YAPMALILAR’

Siyaset Bilimci Can Kakışım ise Erdoğan’ın en zayıf olduğu anda dahi kazanmasının özellikle muhalif kitlelerde ümitsizlik yarattığını ifade etti. Kakışım, “Bu sonucun toplumsal muhalefette bir bezginliğe, atalete sebep olmasının önüne geçmek gerekir” dedi. 

(Can Kakışım)

Seçimin eşitsiz koşullarda yapıldığını vurgulayan Kakışım, “Muhalefetin de hataları var. Erdoğan kazandı çünkü sadece iktidarın kötü olması sizi iktidar yapmaz. Sizin daha iyi olacağınız yönünde topluma güven sunmanız gerekir. Muhalefet özellikle ortak aday ve ortak yönetim konularında güven yaratamadı. Altılı masada ise küçük partilerin destek vermeleri karşılığında haddinden fazla ağırlık sahibi olma sözünü almaları seçmenin zihninde ortak yönetimin nasıl sağlanacağına ilişkin soru işaretlerine sebep oldu. Bu da seçimin kaybedilmesine giden yolu açtı. Öncelikle CHP ve İYİ Parti üst yönetimleri derhal halka açık bir özeleştiri süreci başlatmalılar” ifadelerini kullandı.