Batum ve Yılmaz seçim sürecine ilişkin tartışmalara açıklık getirdi: Meclis'i fesih krallıkta olur
Anayasa hukukçuları Prof. Dr. Süheyl Batum ve Doç. Dr. Didem Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuken 3. kez aday olamayacağını ifade ederek “Seçim, oy verme gününü de kapsayan bir sürecin bütünüdür. 6 Nisan 2022’de Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklik ‘1 yıl yasağı’na takılıyor” dedi.
Bahar KurşunTürkiye, 2023’te Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine sahne olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı tarihi 14 Mayıs olarak açıkladı. Ancak seçim sürecine ilişkin yanıt bekleyen birçok soru var.
Erdoğan, bu seçimde yeniden aday olabilecek mi? 6 Nisan 2022’de Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklikler uygulanacak mı? Erdoğan’ın TBMM’yi feshetme yetkisi var mı? Seçimle ilgili tüm tartışmaları anayasa profesörü Süheyl Batum’a ve Doç. Dr. Didem Yılmaz’a sorduk.
"SEÇİM GÜVENLİĞİNE GÖLGE"
- Yaklaşan seçime ilişkin tartışmaların ardı arkası kesilmiyor. Siz bu tartışmalar için ne diyorsunuz?
Türkiye’de yakın tarihe kadar seçimlerin yapılmasına ilişkin kurallar hem siyaseten hem de hukuken belki de en az tartışılan konulardan oldu. Ne var ki öncelikle 2002 yılıyla başlayan kurulların kararlarındaki değişmeler ve 2008 ile 2010 yıllarında seçimlere ilişkin kurallarda yapılan değişiklikle seçimlerin, tüm aşamalarda güvenilirliğini gölgelemeye başlamıştır. Günümüzde, seçimlere ilişkin iktidar tarafından yapılan açıklamalar arttıkça açık ve temel kuralların kişisel yorumlarla bulanıklaştırıldığı bir sürecin içine girmiş bulunuyoruz.
SANDIKLA SINIRLI DEĞİL
- Seçim kanunlarında yapılan değişiklikleri nasıl yorumluyorsunuz?
Hiçbir iktidar seçimle iktidarını kaybetmek istemez ve bunu istemediği için seçimin kurallarını lehine olacak şekilde değiştirmeye çalışabilir veya değiştirebilir. 1954 ve 1957 seçimlerinden sonra bazı il ve ilçelerin “yeniden belirlenmesi” seçim çevrelerine ilişkin kuralların iktidar lehine olacak şekilde değiştirilmesi buna örnek olabilir. 2001 yılında 1982 Anayasası’nın 67. maddesine son fıkra olarak eklenen kural, siyasal iktidarların seçim kanunlarında son anda kendi lehlerinde bir değişiklik yapmalarını engeller. Amaç, sandığa girecek pusulayı değil, yurttaşların seçme ve seçilme haklarını koruyarak yönetimlerin demokratik kurallara uygun şekilde kurulmasını, böylece iktidarın el değiştirebilmesini güvence altına almaktadır.
TÜM SÜRECİ KAPSAR
- 6 Nisan 2022’de Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklik bu seçimde uygulanabilir mi?
1982 Anayasası’nın 67. maddesinde “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” ifadesi yer alıyor. Buradaki “seçimlere” kısmının “oy verme günü” mü olduğu yoksa “seçim süreci” mi olduğu tartışılıyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 6 Mayıs 2019 günü İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimiyle ilgili verdiği karar bu konuya açıklık getiriyor. YSK, kararda 31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerde İBB Başkanlığı seçimini iptal ederken gerekçesini sandık kurullarının, ilçe seçim kurulu başkanları tarafından yasa kurallarına uyulmadan oluşturulduğuna dayandırmıştır. Bu karardan çıkan sonuç, seçimin, “oy verme günü” olmadığı, oy verme gününü önceleyen ve onu etkileyen tüm bir süreç olduğudur.
- Bir yıl yasağı seçim sürecini mi kapsıyor?
Seçim, oy verme gününü de kapsayan bir sürecin bütününün adıdır. Bir yıl kuralının uygulanmasında oy verme gününün değil, seçim kararının alındığı tarihin esas alınması gerekmektedir. Aksinin kabulü, bir yıllık süre yasağının içinin boşaltılmasıdır. Hiç kuşkusuz, anayasaya açıklıkla aykırıdır.
ZATEN İKİ KEZ SEÇİLDİ
- Tartışılan önemli konulardan bir diğeri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı. Anayasa bu konuda ne diyor?
2007 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının beş yıllık bir dönem için halk tarafından seçilmesi, bir kimsenin en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebileceği kuralıyla beraber getirilmiştir. 2017 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle de dönem kuralı aynı şekilde muhafaza edilmiştir:
“Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir.” Türkiye’de güncelde ortaya çıkan mesele, ilk seçiminin 2014-2018 arasındaki dönem olarak sayılıp sayılamayacağında düğümleniyor.
Şu anda görevdeki cumhurbaşkanı, ilki 2014 yılında parlamenter sistemi uygulanırken yapılan cumhurbaşkanı seçiminde, ikincisi ise 2018 yılında anayasa değişikliği sonrasında olmak üzere iki defa seçildiğine göre “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilir” kuralına tabi olduğu ortadadır.
İNGİLTERE ÖRNEĞİ VERDİ: FESİH YETKİSİ KRALDA
- Seçimlerin yenilenmesi ne demektir? Fesihten farklı mıdır?
Meclis’in görev süresi dolmadan dağılması, fesih kararıyla olur. Parlamenter hükümet sistemi Birleşik Krallık siyasal tarihinde geliştiğinden fesih kararını veren de kral ya da kraliçe olmuştur, yani devlet başkanı. Fesih kararının ilk etkisi, Meclis’in dağıtılmasıdır, yani görev süresi bitmeden görevine son verilmesidir.
SEÇİMLER YENİLENEBİLİR
- Meclis’in feshedilmesine daha önce tanık olduk mu?
Türkiye’nin kurtuluş mücadelesi millet egemenliği temelinde onu temsil eden TBMM eliyle yürütülmüştür. Milletin iradesi üzerinde hiçbir gücün bulunamayacağının benimsenmesi bir kuruluş tercihidir. Bunun sonucu olarak da TBMM’nin kendisinden üstün herhangi bir irade tanımaması, onun hiçbir irade tarafından dağıtılamaması kuralını da beraberinde getirmiştir. Bu çerçeveden bakıldığında bizim hukukumuzda fesih kurumu bulunmadığı açıktır. 1961 ve 1982 Anayasası’nda “fesih” yerine “seçimlerin yenilenmesi” denmesi bu siyasal geçmişe dayanmaktadır. Sadece 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra bu yetki o dönemin cumhurbaşkanı tarafından kullanılmıştır.
60 GÜNLÜK SÜREYE TABİ
- İktidarın “erken seçim” yerine “seçimlerin güncellenmesi” ifadesini kullanmasını nasıl karşılıyorsunuz?
Anayasa kurallarına göre Meclis’in ve cumhurbaşkanının görev süresi beş yıl ve her ikisinin seçimlerinin aynı gün yapılması kuralı var. Erken seçim, TBMM’nin ya da cumhurbaşkanının görev süresi dolmadan seçimlerin yapılmasıdır. Seçim tarihinin güncellenmesi şeklinde bir seçim türü yoktur.
- Seçimlerin yenilenmesine karar verilirse seçimler hangi takvime göre yapılır?
İster TBMM ister cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesi kararını alsın, seçim takvimi 60 günlük süreye tabiidir.
İKTİDARIN SAVLARININ TEMELİ YOK
- Erdoğan’ın ilk görev süresinin 2018’de başladığı savları da var. Bunun dayanağı nedir?
Bu, 6771 sayılı kanunun 18/b düzenlemesine dayandırılmaktadır. Dayanılan düzenlemede anayasanın 75,77, 101 ve 102. maddelerinde yapılan değişikliklerin “birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte,.. yürürlüğe gireceğini” belirtilmektedir. Hatırlanacağı üzere seçimler 24 Haziran 2018’de tamamlanmış, cumhurbaşkanı 9 Temmuz 2018 tarihinde yemin ederek görevine başlamıştır. Şu durumda 2018 yılında seçim yapıldığında ve cumhurbaşkanı seçimi kazanıldığında yeni sistem henüz yürürlükte değildir, çünkü henüz cumhurbaşkanı göreve başlamamıştır. Bu, cumhurbaşkanının ikinci kere seçildiğini açık şekilde ortaya koymakta ve TBMM karar almadığı sürece 2023 yılında yapılacak seçimlere aday olabilme imkânının kalmadığını göstermektedir. Sonuç olarak cumhurbaşkanının birinci görev döneminde olduğunu ispatlamak için başvurulan 18. madde aslında durumun tam aksini ortaya koymaktadır.
İKTİDAR TAM TERSİNİ İDDİA EDİYOR...
Bu iddianın da hukuka dayanan bir temeli bulunmadığı ortadadır. Yasa önünde eşitlik kuralı gereği cumhurbaşkanı seçilme hakkı artık kalmamıştır.
Bunun tek istisnası 1982 Anayasası’nın 116. maddesinde yer alır. Eğer görevdeki cumhurbaşkanı ikinci dönemindeyse, üçüncü dönem için adaylığı TBMM’nin seçimlerin yenilenmesi kararı sonrasında mümkündür. Böyle bir karar alınmadığı sürece ikinci döneminde olan bir cumhurbaşkanının üçüncü dönemine aday olabilmesi mümkün değildir. Mümkün olduğunun söylenmesi, onu imtiyazlı bir kişi yapmaya çalışmaktır.