Üç anket şirketi yanıtladı: Adaylık tartışması sürerken seçmen ne düşünüyor?

Muhalefetin adayının kim olacağı tartışması hız kazanıyor. Anket şirketlerine göre, muhalif seçmen olası bir hata yapılmasından ve kazanamayacak bir ismin aday gösterilmesinden korkuyor. Öte yandan, “Erdoğan gitsin” diyenlerin çoğunluğu oluşturduğu belirtilirken seçmenin taklit görürse aslına dönebileceği de söyleniyor.

Gizay Çelik

Seçim yaklaştıkça Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ve ne zaman açıklanacağı gündemden düşmüyor. Muhalefet liderlerinin "Aday altılı masanın mutabakatıyla belirlenecek ve seçim dönemine girilinceye kadar konuşulmayacak" açıklamasına karşın, kamuoyunda farklı isimler öne çıkarken, bu isimler üzerinden de yeni bir tartışma kapısı aralanıyor.

Son olarak, İYİ Parti lideri Meral Akşener de Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, açıklamalarıyla gündeme gelen ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili soruya, "Adının anılmasından gurur duyarım çünkü belediye seçimlerinde ittifakın adayıydı" yanıtını verdi.

HDP seçmeninin nasıl bir tercih yapacağı sorusu da seçim gündeminde önemini korurken eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da geçen günlerde dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “Ben halen aday adayıyım, iddiamı koruyorum” diyen Demirtaş, Yavaş’ın olası cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili, “Cumhurbaşkanı adaylığında isimden çok ilkelere bağlı olup olmayacağına bakarız” ifadelerini kullanırken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu “takip etmeye çalıştığını” söyledi.

MUHALİF SEÇMEN HATA YAPILMASINDAN KORKUYOR

Kamuoyu şirketleri ise cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunun, muhalif seçmenin olası bir hata yapılması ve kazanamayacak bir ismin aday gösterilmesinden korktuğu için bu kadar öne çıktığı görüşünde. Dolayısıyla muhalif seçmeninin adayla ilgili temel kaygısının kim olacağından ziyade kazanıp kazanamayacağıyla ilgili olduğu belirtiliyor. Öte yandan, seçmen için en önemli konulardan bir diğeri de seçim güvenliği. 

Cumhuriyet, “muhalefetin adayının kim olacağı” tartışmasıyla ilgili sorularını, MAK Araştırma Koordinatörü Mehmet Ali Kulat, Yöneylem Araştırma Koordinatörü Derya Kömürcü ve AKSOY Araştırma Şirketi'nin kurucusu Ertan Aksoy'a yöneltti. 

Sorduğumuz sorular ve aldığımız yanıtlar şu şekilde:

TARAFSIZ CUMHURBAŞKANI ÖNE ÇIKIYOR

Seçimler yaklaşırken 'adaylık tartışması' da siyasetin ana gündem maddesi olmuş durumda. Seçmene bu durum nasıl yansıyor? Seçmen nasıl bir cumhurbaşkanı profili istiyor?

Kulat: MAK Danışmanlık olarak farklı aralıklarla sorduğumuz bir soru var. Size göre cumhurbaşkanı nasıl biri olmalıdır? Bu soruya aldığımız cevapların en önemlisi; tarafsız cumhurbaşkanıdır. Bunu sırasıyla herkese aynı uzaklıkta, devlet ciddiyeti olan, toplumun milli ve manevi değerlerine saygılı, anayasa / kanunları önemseyen ve bunlara uyan, Atatürkçü vb. ifadeler sıralanıyor.

AKSOY: YOKSULDAN YANA OLACAĞINA İNANDIRAN ADAYIN ŞANSI YÜKSEK

Aksoy: Ekonomide doğru kararlar verecek birikimi hissettiren, toplumcu siyaseti benimseyen, yoksuldan yana olacağına inandıran adayın şansı daha yüksek. Ek olarak talep sadece ekonomide değil. Ülkenin aşırılaşan siyasal iklimine karşı normali inşa edecek, kapsayıcı bir siyaseti tercih edecek, özgürlüklerin önünü açacak ve toplumsal barışı büyütecek bir profil daha fazla karşılık bulacaktır. 

“‘ERDOĞAN GİTSİN’ DİYENLER ÇOĞUNLUKTA”

Kömürcü: Muhalif seçmen bir hata yapılmasından, kazanamayacak bir ismin aday gösterilmesinden korktuğu için adayın kim olacağı konusu bu kadar öne çıkıyor. Seçmen, Erdoğan’ı destekleyenlerle, “Erdoğan gitsin” diyenler şeklinde ayrışıyor. “Gitsin” diyenler şu anda çoğunluğu oluşturuyor. Dolayısıyla muhalif seçmenin adayla ilgili temel kaygısı, kim olacağından çok kazanıp kazanamayacağıyla ilgili.

KÖMÜRCÜ: TEK ADAM REJİMİNDEN BIKMIŞLIK

“Şöyle ya da böyle bir profili olsun”dan daha önemlisi kazanabilecek olması. Bunun dışında tek adam rejiminden bıkmışlığın getirdiği bir ekip arayışı da var. Seçmen tek bir ismi değil, cumhurbaşkanının kabinesinde yer alacak isimleri, ekonomiyi kimin yöneteceğini, projeleri, programda neler olacağını merak ediyor. Bunun yanında seçmen için en önemli konulardan biri de seçim güvenliği. Dolayısıyla seçmen, cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin oyuna sahip çıkacak, seçim güvenliği için Türkiye çapında parti örgütlerini mobilize edebilecek biri olmasını talep ediyor.

KULAT: "MİLLİYETÇİ TABANDA DESTEĞİ BÜYÜK"

Ümit Özdağ'ın ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı "adaylığa davet etmesi" kamuoyunun gündemine oturdu. Yavaş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada ise, "kamu görevlisi" olduğunu belirtti. Buna karşın Yavaş'ın adaylığı gündeme gelirse hangi kesimlerden oy alabilir / hangilerinden alamaz?

Kulat: Mansur Yavaş, son dönemin yıldızı parlayan ve toplumsal kabulü en yüksek siyasetçilerinden biri. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda ortaya koyduğu işine odaklı, devlet ciddiyeti olan ve sosyal belediyeciliği önceleyen profiliyle ülkeyi en üst makamlarda yönetmeye ehil algısını güçlendirdi. Aslında bu kabul, siyaset üstü genel kabul diyebileceğimiz bir kabul de görüyor. Ancak partisinin oyunun yanı sıra Millet İttifakı'nın bileşenlerin genel desteği yanında özellikle de milliyetçi tabanda da yüksek bir toplumsal desteği var.

"İKTİDAR TABANINDAN OY ALMA POTANSİYELİ VAR"

Aksoy: Kamuoyu yoklamaları Yavaş’ın aday olması halinde muhalif blokun önemli bir kısmının desteğini almakla birlikte iktidar bloku seçmeninden de bir miktar oy koparma potansiyeline sahip olduğunu işaret ediyor. 

"GÜÇ İLİŞKİLERİNİN OLDUĞUNU GÖZ ARDI EDEMEYİZ"

Kömürcü: Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda karar vericinin altı lider olacağı, altı lider içinde de ne kadar eşit bir ilişki kurulmaya çalışırsa çalışılsın kaçınılmaz güç ilişkilerinin olduğunu göz ardı edemeyiz. CHP liderinin, kadrolarının, örgütünün benimsemeyeceği bir isim cumhurbaşkanı adayı olamaz. Aynı şey Meral Akşener için de geçerli. 

Liderler seçim kadar seçim sonrasını, iktidarın yarattığı 20 yıllık tahribatın nasıl giderileceği kadar, güçlendirilmiş parlamenter sisteme nasıl geçileceğini de hesaba katarak, hatta bir sonraki seçimde nasıl bir siyasal tablo oluşabileceğine dair öngörülerde bulunarak bir karar verecekler. 

“İKİ KERE SEÇİM KAZANMIŞ BİR SİYASETÇİ”

Aday olma potansiyelleri sıklıkla dillendirilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş hangi farklı seçmen gruplarından destek alıyor?

Kulat: Bugün itibarıyla Mansur Yavaş’ın Millet İttifakı bileşenlerinin yanı sıra milliyetçi oyları çok kolay alabileceği anlaşılıyor. Ekrem İmamoğlu, Ankara’ya kıyaslandığında neredeyse üç katı büyüklükte bir metropolde iki kere seçim kazanmış bir siyasetçi. İstanbul seçimlerinde Millet İttifakı bileşenlerinin yanı sıra HDP tabanından da blok oy alabildi.

KULAT: HER İKİ BAŞKAN DA KAZANABİLECEK DURUMDA

Dolayısıyla her iki belediye başkanı için de oy alabildikleri taban üzerinden yapılacak analiz kadar gittikçe genişleyen Millet İttifakı desteği, seçim zamanında kampanya çalışmaları, rakiplerinin performansı ve en önemlisi de seçim zamanında ülkenin konjonktürel durumu önemli olacak. Bu ön şartları belirttikten sonra bugün itibariyle her iki belediye başkanı da seçimi kazanabilecek durumda görünüyor.

AKSOY: İMAMOĞLU VE YAVAŞ, ERDOĞAN KARŞISINDA FARKI AÇTI

Aksoy: Hem İmamoğlu hem de Yavaş’ın potansiyel adaylığı ölçüldüğünde Erdoğan karşısında anlamlı oranda fark açtıklarını görüyoruz. Her iki isim de muhalefeti destekleyen seçmen gruplarının büyük kısmının desteğini alabiliyor. Ek olarak, Yavaş milliyetçi tabanda görece daha iyi durumdayken İmamoğlu da daha zor olan grupta Kürtlerde ve HDP tabanında daha yüksek bir destek alıyor. Bu kesim için Karadenizli bir demokrat profil daha iyi geliyor.

KÖMÜRCÜ: ÜÇ İSİM DE ERDOĞAN’I GERİDE BIRAKIYOR

Kömürcü: Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusunda üç isim öne çıkıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın oy potansiyellerini analiz ettiğimizde, aralarında farklar olmakla birlikte iki adayın yarıştığı bir senaryoda üç ismin de Erdoğan’ı geride bıraktığı görülüyor. 

“‘ERDOĞAN KALSIN MI, GİTSİN Mİ’ SEÇİMİ”

Önümüzdeki seçimin temel özelliği “Erdoğan kalsın mı, gitsin mi” seçimi olması. Tam da bu yüzden muhalif seçmen, öncelikli isim tercihleri olsa da, son kertede muhalefetin ortak adayı kim olursa Erdoğan karşısında ona oy vereceğini ifade ediyor. 

“ADI GEÇENLER SÜRECİ ÇOK YAKINDAN İZLİYOR”

İktidar kanadından gelen "Adayını açıkla" baskıları giderek artıyor. Son tartışmalarda İmamoğlu daha fazla siyasi bir profil çiziyor. Olası bir senaryoda Yavaş'ın "kamu görevi" vurgusu aday belirlemede etkili olur mu?

Kulat: Cumhur İttifakı’nın resmi anlamda aday açıklamadığı bir ortamda Millet İttifakı'nın “adayını açıkla” talebine cevap vermede acele etmesi gerekmiyor. Bu süreçte herkes bir satranç oynama hassasiyeti ile bir sonraki hamleye odaklanmış durumdadır. Yalnızca Yavaş değil doğal olarak tüm adaylık için adı geçenler süreci çok yakından izliyor ve kendi artılarına dikkat çekiyorlar.

AKSOY: UZLAŞI BELİRLEYECEK

Aksoy: Aday belirleme sürecinde toplumun talepleri ve 6’lı masadaki liderlerin uzlaşısı belirleyici olacak. O masadan kimin adına karar çıkarsa tereddütsüz sorumluluğunu yerine getireceğine inanıyorum. 

“TEK KRİTER ‘EN ÇOK OYU ALABİLECEK İSİM’ OLMAYACAK”

Kömürcü: Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılmasında kişisel açıklamalar, bireysel performanslar değil, her şeyden önce muhalefet cephesinin bir arada hareket edebilmesi belirleyici olacak. Verili koşullarda HDP seçmeninin desteğini almayan bir cumhurbaşkanı adayının yüzde 50 oy oranına ulaşması mümkün görünmüyor. O yüzden muhalefet liderlerinin adaylık konusunda alacağı kararın tek kriteri “en çok oyu alabilecek isim” olmayacaktır.

KULAT: İTTİFAK İÇİ YENİ İTTİFAKLAR OLABİLİR

Üçüncü ittifak iddiaları dile getiriliyor. Altılı masanın içindeki bazı partilerce de bu iddialar seslendirildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Olasılığı nedir, hangi partileri kapsayabilir?

Kulat: Altılı ittifaktan ayrılarak bir üçüncü ittifak olmasını olası görmüyorum. Bu olsa olsa ittifak içi yeni ittifaklar şeklinde olacaktır. Bunun sebebi de Türkiye’deki seçmenin geçmiş kabulleri ve seçmen geçirgenliğinin sağdan sağa, soldan sola olması nedeniyledir. Sağ ve soldan bileşenleri bulunan Millet İttifakı’nın ittifakı koruma adına benzeşmeye başlaması, kendi renklerini yitirmesine neden olmaktadır. 

SEÇMEN TAKLİT GÖRÜRSE ASLINA DÖNER

Seçmen farklılığı fark etmediğinde taklitçi yerine asıla döner. Bu ve buna benzeyen nedenler Millet İttifakı içinde sağ / sol tandanslı iki iç ittifak oluşabilir. Bu yeni ittifak Milli Görüş referanslı olursa İYİ Parti bu iç ittifakın dışında kalır. Özetle Millet İttifakı bölünmemekte renklenmektedir.

ÜÇÜNCÜ İTTİFAK SENARYOSU

Aksoy: Yeni bir ittifak oluşturulması olası muhalefetin adayını çok etkilemeyecektir. Bu partilerin tabanlarının muhalefet adayını desteklemeye eğilimli oldukları açık. Üçüncü ittifakın kurulup başarısız olması senaryosu daha çok meclis aritmetiğini etkileyecek bir senaryo olacaktır. 

Kömürcü: Millet İttifakı’nın içinden çıkacak ayrı bir üçüncü ittifaktan ziyade aynı ittifakın içinde üçüncü bir partinin listesinden 4-5 partinin adaylarını seçmene sunacağı bir senaryonun tartışıldığını tahmin ediyorum. Bunun ötesinde şunu ifade etmek isterim: Yeni seçim kanununda ittifak içindeki artık oylar hesaba katılmadığı için ideal olan, olabildiğince çok partinin tek bir listeyle o seçim çevresinde aday göstererek olabilecek en yüksek toplam oyu almaya çalışmasıdır. 

“HDP’DEN BLOK OY YA DA KISMEN DESTEK ALABİLİR”

Son olarak adaylık tartışmalarına ilişkin Selahattin Demirtaş da dikkat çeken açıklamalarda bulundu. HDP seçmeni Millet İttifakı'nın adayı konusunda nasıl bir tavır ortaya koyar?

Kulat: Millet İttifakı’nın adayı şüphesiz HDP’den blok oy ya da kısmen destek alabilir. Ancak HDP tabanında Cumhur İttifakı'na karşı öylesine ciddi bir rahatsızlık var ki; Millet İttifakı'na kısmen ya da toptan destekten bağımsız bu saatten sonra HDP'li seçmen Demirtaş ya da Öcalan da istese Cumhur İttifakı adayına özellikle Erdoğan’a blok oy vermeyecek gibi görünmektedir.

HDP tabanının Millet İttifakı’ndan beklentisi; cumhurbaşkanı adayının kim olduğunun yanı sıra bölge insanının sorunlarını çözme konusunda ilkesel davranma beklentisidir. 

“HDP SEÇMENİNİN ADALET DUYGUSUNU SARSTI”

Aksoy: HDP tabanının uzun süredir AKP’ye karşı en karşıt pozisyonlardan birini aldığını biliyoruz. Bu tutumu yaratan çok sayıda gelişme olmakla birlikte iki büyük nedenin HDP seçmeninin Cumhur İttifakı’nın karşısında en etkili pozisyon alma çabasını ortaya çıkardı. Birinci neden belediyelerine atanan kayyumlar. Henüz kısa bir süre önce seçime katılabilir iznini alabilen belediye başkanlarının görevlerinden alınması, HDP seçmeninin adalet duygusunu sarstı.

“AKP’Yİ DESTEKLEME İHTİMALİ YOK”

İkinci neden ise AKP’nin MHP ile ittifak kurması. Nasıl ki milliyetçi seçmen HDP’ye karşı büyük bir karşıtlık içerisinde ise HDP seçmeni de benzer tutumu MHP için gösteriyor. AKP/MHP ittifakı devam ettiği sürece HDP seçmeninin AKP’yi destekleme ihtimali yok. Bu nedenle Millet İttifakı’nın adayına destek verme eğilimi son derece yüksek.

“HDP SEÇMENİ KARARLI”

Kömürcü: HDP seçmeni Erdoğan’a oy vermemek konusunda çok kararlı, muhalefet adayına oy vermek konusunda da bir çekince sergilemiyor. Hatta burada olası aday isimlerinden daha önemli olan Millet İttifakı’nın HDP’ye ve seçmenine nasıl yaklaştığı. İlkeler düzeyindeki bir ortaklaşmanın isim tartışmasını HDP seçmeni bağlamında da geçersiz kılacağına inanıyorum. HDP seçmeni bağlamında belirleyici olan, seçim sürecinde iktidar cenahından HDP ile Millet İttifakı arasında yaratılmaya çalışılacak krizlere iki tarafın da nasıl yaklaşacağı olacaktır.