Türkiye, sığınmacılar konusunda ne yapmalı? ‘Savaş bitince koruma rejimi de sonlandırılır’

2011’de başlayan iç savaştan bu yana süren istikrarsızlık döneminde ülkeden kaçan Suriyelilerin ülkelerine dönme durumları gündemde. Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Başkanı Avukat Onur Özcan Yeniay’a göre, kırılgan gruplar ile alakalı özel çalışma yapılması gerekiyor.

Eylül Barut

Suriye’de cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı grupların Suriye’nin Başkenti Şam’a girmesinin ardından 61 yıllık Baas iktidarı sona erdi, 24 yıldır ülkeyi yöneten Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın ise ülkeden ayrıldığı açıklandı. 2011 yılında başlayan iç savaş sonrası istikrarsızlık dönemi süresince ülkeden kaçan Suriyelilerin ise ülkelerine dönüşleri başladı. Gazetemiz Cumhuriyet’e konuşan Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Başkanı Av. Onur Özcan Yeniay, Türkiye’de Geçici Koruma Altında statüsünde bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri hâlinde yaşanacakları hukuki boyutuyla değerlendirdi.

‘GERİ DÖNÜŞLERLE İLGİLİ TAKVİM BELİRLENEBİLİR’

Geçici Koruma rejimini kullanma yetkisinin Bakanlar Kurulu’nda olduğunu anımsatan Yeniay, “Bakanlar Kurulu bu yetkiyi belli bir grup sığınma arayan kitle için süreli olarak verebilir. Geçici Koruma Rejimi, Uluslararası Koruma Rejiminin bir alt kolu olup özünde geçicilik vardır. Türkiye’de Ukrayna Savaşı’ndan gelen ve sığınma arayan kişilere de bu rejim uygulandı ve çoğunluk için son buldu. Ayrıca bu rejim, 1951 Cenevre Sözleşmesi’nin ek protokolleri gereğince uluslararası hukukta da yer alıyor. Bu rejimin Bosna-Hersek Savaşı’nda da Yugoslavya’nın dağılmasında da savaş coğrafyasında uygulandığını biliyoruz. Yani uluslararası hukuk düzeni geçici korumanın kalıcı olmayacağını kabul eder. Bakanlar Kurulu, geçici koruma rejiminin sonlandırıldığı kararını verir ve geri dönüşlerle alakalı bir takvim belirleyebilir” dedi. 

‘TAKDİR YETKİSİ DEVLETLERİN’

Devletlerin kendi egemenlik alanlarını korumakla sorumlu olduğunun altını çizen Yeniay, “Sığınma kişiler için bir hak ama devletlerin de kendi egemenlik alanları ve kendi yönetim sınırlarıyla da alakalı. Bu yüzden uluslararası toplum göçün kabulüne zorlasa da uluslararası hukuk takdir yetkisini devletlere verir. Devletler sınır güvenliğini gerekçe göstererek sınır kapılarını açmayabilir. Güvenlik önceleyen bir hukuk sistemi ve sınırlı devlet yapıları bakımından Geçici Koruma Rejiminin sonlandırılması ile birlikte hukuk zemininde bir sorun yaşanmaz. Ancak, geri gönderme aşamasında insan hakları ihlallerinin olup olmadığının gözlemlenmesi gerekiyor. Kırılgan gruplar ile alakalı özel çalışma yapılması zaruri” diye konuştu.

‘SAVAŞ BİTİNCE KORUMA REJİMİ DE SONLANDIRILIR’

Sığınmacıların Uluslararası Koruma Rejiminden de faydalanabileceğini kaydeden Yeniay, “Sığınma arayan kişilerin Geçici Koruma rejimi dışında uluslararası korumayı gerektirecek başka bir hâli varsa, onunla alaklı ayrıca Geçici Koruma rejiminden çıkmayla birlikte uluslararası koruma talebinde bulunabilir. Örneğin LGBTİ+ Suriyeli, Geçici Koruma rejiminin sonlanması ile Suriye’nin ulusal korumasından da faydalanamayacaksa Türkiye’nin uluslararası korumasından gene faydalanabilir. Burada fark şu: Suriye Savaşı ile birlikte Türkiye’nin her kişi ile birebir statü belirleme mülakatı yapması ve sonuçlandırması sayı itibariyle mümkün değildi. Kitlesel akın diye kabul edip geçici koruma verdi. Sığınma arayışı kural olarak bireysel/ailesel olur. Burada savaş zarureti sebebiyle sığınma arayışında haklı neden kabul edildi. İşin özündeki geçicilik unsuru da buradan doğar. Savaş bitince koruma rejimi de sonlandırılır” ifadelerini kullandı.

BAKAN’DAN ÖNERGE

Suriyelilerin hukuki statüsünün sona erdiğini belirten CHP’li Murat Bakan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle soru önergisi verdi. Yerlikaya’ya, “Türkiye’de geçici koruma statüsü altında bulunan Suriyelilerin güvenli şekilde geri dönüşleri için hangi adımlar atılmaktadır” diye sordu.