Türkiye Barolar Birliği'nden kayyum tepkisi: İçişleri Bakanlığı karardan derhal vazgeçerek belediye başkanları görevlerine iade edilmeli
Türkiye Barolar Birliği (TBB), belediyelere yönelik kayyum atamalarına tepki göstererek “İçişleri Bakanlığı verdiği karardan derhal vazgeçerek belediye başkanlarını görevine iade etmeli” çağrısında bulundu.
cumhuriyet.com.trİçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kayyum atamaları üzerine Türkiye Barolar Birliği (TBB) yazılı bir açıklama yayımladı.
TBB açıklamasında İçişleri Bakanlığı’na çağdıra bulunularak, “Verdiği karardan derhal vazgeçerek belediye başkanlarını görevine iade etmeli; Belediye Kanunu’na 2016 yılında eklenen düzenleme değiştirilmeli, seçme ve seçilme hakkına müdahale anlamına gelecek tek bir uygulama dahi gerçekleştirilmemelidir” denildi.
"31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri sonrasında başlatılan kayyım uygulaması, geçtiğimiz hafta Esenyurt Belediye Başkanı’nın ardından bugün Mardin, Batman ve Halfeti (Şanlıurfa) Belediye Başkanları’nın da görevden alınmalarıyla Anayasa’ya, seçme ve seçilme hakkına, demokratik toplumun gereklerine aykırı ve ölçüsüz müdahaleye dönüşmüş ve ağırlığını giderek artıran bir düzeye ulaşmıştır" ifadeleriyle başlayan TBB açıklamasının devamı şöyle:
"Söz konusu kayyım uygulamasının dayanağı olarak sunulan Anayasa’nın 127. maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi “görevle ilgili bir suç sebebi ile” İçişleri Bakanı kararıyla geçici görevden uzaklaştırmayı düzenlemektedir. Nitekim 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47. maddesinde de paralel bir düzenleme yer almaktadır.
Ne var ki Belediye Kanunu’na ilk olarak darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hâl döneminde 674 sayılı KHK ile eklenen, ardından 6758 sayılı Kanun’la yasalaşan 45. maddenin ikinci maddesinde yer alan “…terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması” hallerinde İçişleri Bakanlığı tarafından belediye başkanı görevlendirilebileceği düzenlemesinin anayasal temeli bulunmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi, merkezî yönetimin vesayet yetkisini 127. maddenin beşinci fıkrasının sınırladığı durumların dışına çıkarmanın yerel yönetim ve yerinden yönetim ilkelerini yadsımak anlamına geldiğini, görevden uzaklaştırılan kişilerin yerine merkezî yönetimin siyasal kimlikli organları tarafından atama yapılmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtmektedir.
Atama yetkisinin merkezî yönetimin siyasal kimlikli organlarına verilmiş olması, salt bu hedefi sağlamaya yönelik soruşturma ve kovuşturma açtırma ve bu nedenlerle görevden uzaklaştırma olanağı her zaman bulunduğundan ‘geçici’ atama, ‘sürekli’ atamaya da dönüşerek, hukuka aykırı bir müdahale oluşturmaktadır (AYM, E.1987/22, K.1988/19, 13/06/1988).
Nitekim, görevden alınan başkan yerine görevlendirilecek kişi için Kanun, yalnızca belediye başkanı seçilme yeterliğine sahip olması koşulunu düzenlemiş olmasına rağmen, son kayyım atamalarında, herhangi bir Belediye Meclisi üyesinin değil Valilerin ve Kaymakamların atanması, takdir yetkisinin, seçmenin iradesi gözetilmeden kullanıldığının açık bir göstergesidir.
İçişleri Bakanlığı verdiği karardan derhal vazgeçerek belediye başkanlarını görevine iade etmeli; Belediye Kanunu’na 2016 yılında eklenen düzenleme değiştirilmeli, seçme ve seçilme hakkına müdahale anlamına gelecek tek bir uygulama dahi gerçekleştirilmemelidir."
Kayyım Uygulaması Anayasa’da Yer Alan Merkezî İdarenin Vesayet Yetkisinin Dışında Hukuka Aykırı Bir Müdahaledir
— Türkiye Barolar Birliği (@barolar) November 4, 2024
??https://t.co/eZanambmv3 pic.twitter.com/pX9bJbsEb8
Diğer Haberler
-
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan dikkat çeken 'kayyum' tepkisi: 'Adalet, diktatörden ricacı olarak tesis edilmez' -
Ekrem İmamoğlu'ndan Kahire'de 'kayyum' tepkisi: 'Halkın iradesine müdahale, ne hukuken ne de siyaseten haklı gösterilemez!' -
DEM Parti'den flaş 'kayyum' açıklaması! Gülistan Koçyiğit: 'Adı konulmamış bir OHAL rejimi!'