TKP stratejisini açıkladı: 'Solcu cumhurbaşkanı çıkarıyoruz'
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, önümüzdeki seçimlere ilişkin partisinin izleyeceği stratejiyi açıkladı. SOL Parti, TKH ve Devrim Hareketi ile anlaştıklarını belirten Okuyan, işbirliği sürecini yakında ilan edeceklerini söyledi. Millet İttifakı'nı da eleştiren Okuyan "Bu koalisyon bu kafayla giderse 6 ay sonra iktidarı alsa da Türkiye daha felaket bir noktaya gelir" dedi.
Barış TerkoğluTürkiye Komünist Partisi (TKP), Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir grup gazeteciyle kahvaltı düzenledi. Toplantıda, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Okuyan, seçimlerde ne yapacaklarına yönelik soru üzerine, "seçimi seçimden ibaret görmediklerini" söyledi. Okuyan, sözlerinin devamında şöyle konuştu:
"Politikamız, solda ilkesel olarak anlaşabildiğimiz kesimlerle ittifak ilişkisi kurmak ama seçimlere parti olarak girmek. Diğer sol partilerle yaptığımız görüşmelerde hemen hepsi kendi adlarıyla girmekte kararlıydı. Belki EMEP için bu şu anda tartışılıyor. Onun dışında SOL Parti, TKH de kendi adıyla girmek istiyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise mümkünse sol partilerle ortak aday çıkarmak istiyoruz. Mümkün değilse TKP bir Cumhurbaşkanı adayı çıkaracak. Yakın dostumuz olan siyasi partileri ikna etmeye çalışıyoruz."
SOL Parti, TKH ve Devrim Hareketi ile belli başlı başlıklarda anlaştıklarını bildiren Kemal Okuyan, işbirliği sürecini yakında ilan edeceklerini söyledi. Okuyan, Türkiye’de meydan okuyan bir alternatif için geç bile kalındığını, "Altılı Masa"yı beklemeden bu alternatifi topluma duyuracaklarını söyledi. Okuyan, geç kalmalarının nedenini ise "EMEP, SOL Parti ve TKP’nin yanyana gelmesini çok önemsedik" sözleriyle açıkladı.
"HDP’NİN MASASI BİZE KARŞI KURULDU"
Okuyan, HDP’nin sol partilerle ve örgütlerle kurduğu ortak masada neden olmadıklarına yönelik soruya şöyle yanıt verdi:
"İki yanıt vereyim. İlki, o toplantı EMEP-TKP-SOL Parti arasındaki işbirliği ihtimaline karşı yapıldı. Bu üç parti Türkiye sol geleneğini temsil ediyor. Bu üç partinin HDP’nin belirleyiciliği altında olmamasından HDP de rahatsız oldu. Bir hamle yaptı. O masa arada kalan örgütlerin beraber bir şey yapsak talebinden ortaya çıktı. O toplantıya çağrı bir ittifak çağrısı değil. Orada hâlâ bir ittifak yok. HDP, oraya memlekete nereye gidiyor konuşalım diye çağırdı. Biz de gidip söyledik. Ama içinde olmadık.
İkincisi, işin başında HDP ve CHP dışında alternatif kuralım dedik. Dolayısıyla HDP’nin domine ettiği bir ittifakın parçası olmadık. Biz üç parti olarak ‘ortak bir ilkeler metni belirleyelim arkasında kim durursa onunla devam ederiz’ dedik. Ama bu sırada HDP toplantıya çağırdı. O süreç akamete uğradı.
Bana sorarsanız geniş zeminde Türkiye solunun anlaşma olasılığı sıfır. Bağımsızlık, laiklik, emperyalizm konusunda iş somuta geldiğinde HDP’nin merkezinde olduklarıyla aynı yerde değiliz. Biz SOL Parti ile bulunduğumuz noktayı çok önemsiyoruz. Biz bunun kazanım olduğunu düşünüyoruz."
AKP AÇILIM YAPACAK
Okuyan, Öcalan-Demirtaş çizgileri arasındaki farklılığı, HDP’nin içine girdiği süreci nasıl okuduklarını ise şöyle anlattı:
"Kürt siyasetine dair değerlendirme yaparken ihtiyatlı olmak lazım. Çünkü öncelikleri farklı, pragmatikler, çok ata oynuyorlar. HDP, soldan arındırıldığında bir bölge partisidir. Demirtaş, ise özgün bir yere oturuyor. Solcu görünüyor ama alakası yok. Demirtaş, HDP’nin geleneksel solcularından farklıdır.
HDP’nin zemini farklı. Ulusal hareketler böyledir. İrlanda’da da Filistin’de de böyleydi. Ulusal hareketler herkesle masaya oturur. Dışarıda da içerde de bunu yapar.
AKP bir yerde terörü bitirdik, artık Kürt yurttaşlarımızla buluşuyoruz diyecek. Bunun HDP’de karşılığı olur mu göreceğiz. HDP’nin bir taraftan Millet İttifakı'yla girdiği ilişki var. Ancak masada İYİ Parti olması HDP’nin işini zorlaştırıyor. HDP’nin içinde ‘bizimkiler AKP ile anlaşacak’ diyenler var. Ben buna katılmıyorum, çok zor."
"MİLLET İTTİFAKI 6 AY SONRA FELAKETE GÖTÜRÜR"
Okuyan, Millet İttifakı’nı da eleştirdi:
"Millet ittifakı 'seçimi aldık' diyor. Nasıl bunu söylüyorlar anlamıyorum. Erdoğan’ın elinde halen güçlü kartlar var. Tarihin en büyük krizlerinden birinde ayakta kaldı. Sermaye ve Batı ile ilişkisini yavaş yavaş düzeltiyor."
Millet İttifakı’nın somut bir alternatif olmadığını ifade eden Okuyan, bu eleştirisini şu ifadelerle anlattı:
"Hem becerikli değiller hem aralarında sorunlar var. Bu koalisyon bu kafayla giderse emin olun 6 ay sonra iktidarı alsa da Türkiye daha felaket bir noktaya gelir. Elbette bu süreçte AKP dağılmazsa…"
"Erdoğan Türkiye için bir sorun. Ancak Erdoğan yaratılmış bir sorun. Bu sorunu üretenler en çıkışsız dönemini yaşıyor" diyen Okuyan, Millet İttifakı’nın içindeki sağ partileri hedef aldı:
"TKP, Babacan’ın Davutoğlu’nun, Karamollaoğlu’nun ne olduğunu iyi biliyor. Onları aklayamazsınız. Sadece Erdoğan gitsin diye böyle bir çizgiye evet dersek daha büyük bir sorunla karşılaşacağız."
"ÖZDAĞ AKP İLE ANLAŞMA YAPTI"
Kendileri dışında Türkiye’deki siyasi eğilimleri de eleştiren Okuyan, "Türkiye’de liberalizm ve ulusalcılık, Türkiye’de sınıf meselesini görmezden gelmede ortaklaşıyor" ifadelerini kullandı. Okuyan, Zafer Partisi ve Ümit Özdağ’a yönelik soruya da şu yanıtı verdi:
"Ümit Özdağ’ın AKP ile gizli bir anlaşma yaptığını düşünüyorum. Yaptığı iktidarın işine yarıyor. Hem muhalefetten bir parça koparıyor. Öte yandan AKP’nin bir sorunu çözmesini sağlıyor. Göçmen sorununu bir şekilde çözeceğim diye ortaya çıktığı ortamı yarattı Özdağ."
"EN ÖRGÜTLÜ SOL PARTİYİZ"
Kemal Okuyan, gazetecilere partilerini de tanıttı. TKP’nin diğer partilerden farklı olduğunu söyleyen Okuyan, şunları söyledi:
"Aslında en katılımı ve demokrasiye en çok yer veren parti TKP. Biz bir yıl içinde 3. Kongremizi yapıyoruz. Bu parti içindeki olağanüstü bir gelişmeden ötürü değil. Biz bu toplantılarda politikaları da görevleri de tartışıyoruz. TKP, tek ses çıkaran bir parti öte yandan kendi içinde tartışan bir parti."
Medyada istedikleri gibi yer bulamadıklarına dikkat çeken Okuyan, bunun nedenini şöyle anlattı:
"Biz siyaset mahallesinin en özgün yapılarından bir tanesiyiz. Kendimizi bu düzeni değiştirecek bir parti olarak adlandırıyoruz. Medya demek kuşkusuz para demek. TKP’nin sözü parayı elinde tutanların hoşuna gitmiyor. TKP bu nedenle medyada yer bulmakta zorlanıyor. TKP, bir haber değeri taşıyan işlerinde bile medyada çok az yer buluyor."
Okuyan, partisinin çalışmalarını ise şöyle özetledi:
"Türkiye’de en yaygın en örgütlü sol partiyiz. Semtevleri sayısı 80’i geçti. Toplumsal gerçeğin parçası haline geldi. Nazım Hikmet Kültür Merkezlerimiz var. Küba Dostluk Derneğimiz var. Barış Merkezi var. Bilim ve Aydınlanma Akademisi var. Dayanışma Meclisi var. Üniversite Konseyleri Derneği var. Patronların Ensesindeyiz çalışmamız işçi hakları için çalışıyor. Bir eksiklik görüyoruz. Elbette TKP’nin medyada kendisini tanıtma ihtiyacı var. Medyanın bizi şekillendirmemesine çalışıyoruz. Gerçek olmayan hiçbir şey haber olmasın istiyoruz."