TKH'den Şişli Meydanı'nda 2 Temmuz açıklaması: 'Ne Sivas’ın unutulmasına, ne de ülkemizin geleceğinin yok edilmesine izin vereceğiz!'

TKH'liler, Sivas Katliamı'nın 30'uncu yılında Şişli Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Katliamı düzenleyenlerin avukatlarının AKP'nin kurucu isimleri yer aldığı yeniden hatırlatılan açıklamada, "Biz komünistler, ne Sivas’ın unutulmasına, ne de ülkemizin geleceğinin bu gerici zihniyetin elinde yok edilmesine izin vereceğiz!" denildi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İstanbul İl Örgütü, 33 aydının yaşamını yitirdiği Sivas Katliamı'nın 30'uncu yıldönümünde Şişli Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi.

"Sivas Katliamı'nı unutmadık, unutturmayacağız" yazılı dev bir pankartın açıldığı basın açıklaması sırasında sık sık "Sivas'ta yakanlar AKP'yi kuranlar", "Aydınlık bir ülke, Sosyalist Türkiye", "Şeriata faşizme, karanlığa geçit yok" sloganları atıldı. 

TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek tarafından okunan basın açıklamasında, katliamın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen faillerinin tam olarak bulunamadığı ya da bulunmak istenmediği belirtilirken "Katliamla ilgili dava AKP iktidarı tarafından zaman aşımına uğratılarak faillerin yargılanmasının önüne geçildi. 30 yıl önce Sivas Madımak Oteli’ni tekbirler ve sevinç çığlıklarıyla ateşe veren zihniyet ile bugün memleketimizi sarıp sarmalamış olan karanlığın siyasal ilişkisi bizler açısından gün gibi ortadadır. Bakan ve milletvekili koltuklarında gericiliğin temsilcileri olarak karşımıza çıkan ve katliamcı yobazların avukatlığını üstlenen AKP kurucularını unutmadık. Unutturmayacağız!" denildi.

"FETÖ İLE FARKLARI YOK"

"'Sivas’ta yakanlar memleketi satanlardır" sloganıyla ne kadar haklı olunduğunun gün gibi ortada olduğuna" vurgu yapılan açıklamada "Ülkemiz talan edilmiş, emperyalizme diz çökülmüş, sömürü alıp başını gitmiştir. Bunları yapanların 12 Eylül’den önce yeşil kuşak projesinin memleketimizdeki uzantıları olduğunu, Amerika’nın 6. filosunu kendilerine kıble ettiklerini; devrimcileri, aydınları ve yurttaşlarımızı katledip başta ABD olmak üzere emperyalizm ve sermayenin desteğiyle 12 Eylül’ün çocukları olarak büyütülüp bugünlere geldiklerini biliyoruz. 12 Eylül’ün çocukları bununla da yetinmediler. Başta FETÖ olmak üzere devletin ve toplumsal hayatın hücrelerine kadar yerleşen tarikatlar gerçeği bugün açık bir şekilde ortadadır. Amerikancı ve gerici 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖ ile bugün devletin içerisine çöreklenen, hayatı dinsel kurallara göre şekillendiren ve holdingleşen tarikatlar arasında hiçbir fark yoktur" ifadeleri kullanıldı.

"İKİ İTTİFAK SÖZLEŞME YAPMIŞ GİBİ"

Geçmişte olduğu gibi bugün de dinin siyasete alet edildiğinin altı çizilen açıklamada "Geçtiğimiz yıllarda Ayasoyfa üzerinden açılım yapan AKP’nin seçimdeki tutumu ise bir kere daha malumun ilamı olmuştur. AKP, İstanbul Sözleşmesi’ne açık bir şekilde savaş açan, kadınlara dönük gerici söylemleri ortada olan ve dinci gerici kimliği su götürmeyen Yeniden Refah Partisi ile terör örgütü Hizbullah’ın aleni uzantısı olduğu bilinen HÜDA-PAR ile tereddütsüz bir şekilde ittifak yapmıştır. Bunun da ötesinde 1990’lı yıllarda Güneydoğu Anadolu’yu kan gölüne çeviren Hizbullahçılar mütemadiyen AKP iktidarı tarafından serbest bırakılmıştır. Bu da yetmemiş, AKP’nin içinden çıkanlar ile AKP’nin içinden çıktığı oluşumların bütünü bugün TBMM saflarında büyük bir çoğunluk olarak yer almış durumdalar. Sanki Cumhur ve Millet İttifakları bir sözleşme yapmış gibi, Türkiye siyasetinde dinci gerici siyasetin tüm unsurlarına milletvekillikleri altın tepsi içinde sunulmuştur. Sivas’ta yakanlar ve onların devamcıları bugün Meclis sıralarında oturanlardır" vurgusunda bulunuldu. 

"KOMÜNİSTLER TEK GÜVENCE"

Açıklama şu sözlerle sona erdi:

"TKH, laikliği insan haklarının, yurttaş olmanın, eşitliğin ve özgürlüğün biricik güvencesi olarak görmektedir. Partimiz, bugün toplumun üzerine karabasan gibi çöken gerici karanlığa karşı laiklik mücadelesini yükseltecektir! Biz komünistler, ne Sivas’ın unutulmasına, ne de ülkemizin geleceğinin bu gerici zihniyetin elinde yok edilmesine izin vereceğiz! Sivas katliamını unutmadık, unutturmayacağız! Laiklikten vazgeçmeyeceğiz!"

Eylem, basın açıklamasının ardından, katliamda hayatını kaybeden aydınların adları tek tek okunup anılmasıyla sonlandı.