TKH İstanbul adaylarından İTO önünde protesto: Katılık dediğiniz sizin sömürü düzeninizdir

TKH'nin İstanbul'daki belediye başkan adayları, Türkiye'deki iş yasasının "katılığından şikayet eden İTO Başkanı Şekip Avgadiç'i kurum binasının önünde protesto etti. Protestoda İTO'ya "Türkiye'de iş güvencesi yoktur, olmamıştır. Katılık dediğiniz şey, sizin hayat felsefenizdir, sömürü düzeninizdir" diye seslenildi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye Komünist Hareketi İBB Başkan adayı Ziya İncedere, Sultangazi Belediye Başkan Adayı Evrim Saldıran, Ümraniye Belediye Başkan Adayı Selim Çelik, Bağcılar Belediye Başkan Adayı Barış Doğan ve Ataşehir Belediye Meclis Üyesi Adayı Mehmet Vedat Şerifoğlu, İstanbul Ticaret Odası önünde İTO Başkanı Şekib Avdagiç'in "Türkiye'de iş yasaları çok katı" sözlerini protesto eden bir açıklama yaptı.

Açıklama metni şöyle:

"İstanbul'un değerli emekçi halkı,

Bugün İstanbul Ticaret Odası'nın önündeyiz. Partimiz Türkiye Komünist Hareketi'nin İstanbul adayları olarak Ticaret Odası'nın önüne gelmemizin nedeni geçtiğimiz günlerde Oda Başkanı Şekib Avdagiç'in basına yaptığı "Türkiye'de iş yasaları çok katı" açıklamasıdır. Oda Başkanı'nın yaptığı açıklamanın ayrıntılarında kıdem tazminatının kaldırılması, işsizlik sigortası, emeklilik gibi başlıklarda ise patronların "ödemesinin" bulunmaması isteği var. Oda başkanı bu uygulamaların kaldırılmasını istemesi yetmezmiş gibi bir de açıkça "Türkiye iş yasalarının katılığı konusunda 1 numaradır" diyerek açıkça kamuoyuna yalan söylemektedir.

İstanbul'un değerli emekçi halkı,

Bildiğiniz gibi bu seçimlerde partimin İstanbul Büyükşehir Belediye adayıyım. Ben bir geri dönüşüm işçisiyim. Ancak az kişinin bildiği üzere ben taşeron sağlık emekçisiydim. Yıllar boyu taşeronlaştırmaya, işçi sınıfının haklarının elinden alınmasına karşı binlerce emekçi ile birlikte mücadele ettim. 2010 yılında TEKEL işçileri için yapılan dayanışma grevine katıldığım için işimden oldum. Mücadele ettim, geri döndüm ve sonrasında taşerona karşı mücadele ettiğim için bir kez daha işimden oldum.

Oda Başkanına buradan seslenmek istiyoruz:

Benim gibi on binlerce emekçi haklarını aradığı için, kendi çocuklarının insanca yaşaması, alınterinin hakkını almak için verdiği mücadelelerde işinden oldu. Bu konuda ben ne ilkim, ne sonum! Daha dün Agrobay'da, Özak'da emekçi kardeşlerimiz sırf haklarını aradıkları, sendikalaştıkları için işlerinden oldular. Nerede bu yasaların güvencesi, katılığı, patronların üzerindeki yükü?

Milyonlarca emekçinin yaşayarak da bildiği gibi, yük mük yok. Sizin tek bir isteğiniz var, emekçileri sınırsızca sömürmek. Sizin gibi küçük bir azınlık yatlara, katlara sahip olsun, asırlık saltanatları devam etsin diye kamuoyuna açıkça yalan söylüyorsunuz.

Türkiye'de iş güvencesi yoktur, olmamıştır. Katılık dediğiniz şey, sizin hayat felsefenizdir, sömürü düzeninizdir. Yasalar patronları koruduğu gibi, gerçek yaşamda da yasalar ve kolluk gücü sizin yanınızdadır.

Ama biz sizden daha güçlüyüz. Yasalarınız, kasalarınız sizin olsun, bizim sayımız milyonlardır. Türkiye'nin emekçi halkı, İstanbul'un emekçileri sizin gibi patronlara sırtını dönecektir.

Bu yaptığınız açıklama karşısında Partimizin İstanbul Belediye başkanı adayları ile karşınıza geldik. Buradan emekçi halka sesleniyoruz: Biz olduğumuz sürece patronlara rahat yüzü yoktur!

Emekçi halkımızı bu sömürü düzenine karşı birlik olmaya, mücadeleye çağırıyoruz. Patronların düzeninde emekçilere yer yok, emekçilerin yeri insanca bir yaşamda, sosyalizmdedir.

Bu vesile ile emekçi halkı verdiğimiz mücadeleye güç vermeye, yerel seçimlerde emekçileri tek temsil eden orak çekiçe oy vermeye çağırıyoruz."

AVDAGİÇ NE DEMİŞTİ?

İTO Başkanı Şekip Avdagiç, Türkiye'nin, iş hayatının katılığı açısından dünyada açık ara "1 numara" olduğunu, böyle bir katılığı Türk iş dünyasının uzun süre kaldıramayacağını öne sürmüştü. Bu katılıkla Türk iş dünyasının rekabetçiliğini sağlamasının mümkün olamayacağını belirten Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürmüştü: 

"İstihdam üzerindeki yüklerde çok aşamalı bir konu var. Kıdem tazminatı var. Her yıla 30 gün. İşveren, emeklilikle ilave bir yükle karşı karşıya. İşsizlik sigortamız var. Defakto olarak bunu da işveren ödüyor. İş güvencesi var. İşten çıkardığınız zaman 8 ay artı 4 ay işe iade tazminatı var ve sendikal tazminat var en az 12 ay. Dolayısıyla bu 5 mekanizmanın uygulandığı tek ülkeyiz. OECD ve AB ülkelerinde böyle 5'li bir yapı yok. Çalışan, 'ben gidiyorum' dediği zaman gidiyor, onunla ilgili işvereni koruyan hiçbir şey yok. En fazla ihbar süresi kadar bir çalışma mecburiyeti var. Dolayısıyla bu katılıkla önümüzdeki dönemde Türk iş dünyasının rekabetçiliğinin sağlanması mümkün değil. Yani istihdamın üzerinde hem kamunun yüklerini azaltması lazım hem de bu 5 aşamalı katılığın azalması lazım."