TİP'li Sera Kadıgil: Bu rejimi tarihin çöplüğüne yollayacağız
TİP Ataşehir İlçe Örgütü açılışında konuşan Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü Sera Kadıgil, “Biz bu rejimi tarihin çöplüğüne yollayacağız” dedi.
cumhuriyet.com.trTİP Sözcüsü Sera Kadıgil, TİP Ataşehir İlçe Örgütü binasının açılışına katıldı. Açılışta konuşan Kadıgil, “Türkiye İşçi Partisi’nin arkasında patronlar yok, TİP’in arkasında bir devlet de yok. Bizim arkamızda sadece siz varsınız. Onun için bizim için bu açılış çok önemli” sözlerine yer verdi.
İleri Haber'de yer alan habere göre, AKP’nin halktan aldığı paralarla 600 milyon TL seçim yardımı aldığına dikkat çeken Kadıgil, “Biz bugün burada bina açabiliyorsak hepsi kendi üyelerimizin, gönüllülerimizin, dostlarımızın yardımlaşmasıyla, dayanışmasıyla mümkün oluyor. Biz böyle bir ilgiyle karşılaştığımızda da ekstra mutlu oluyoruz. Çünkü ‘Bu kadar uğraşıyoruz da biri bizi duyuyor, biri bizim gibi düşünüyor, biri bu kadar haksızlığa karşı çıkıyor bu ülkede’ diyoruz. Bize bunu dedirtiyorsunuz. Çünkü içinde yaşadığımız durumun müsebbibi çok net. Atıyorlar tutuyorlar öyle ‘Yok ezan inmez, bayrak susmaz bilmem ne olmaz’. Zerre kadar umurlarında değiliz. Tek millet falan diyorlar ya zerre kadar umurlarında değil o millet” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de 13 milyarderin mal varlığının 44 milyon kişinin mal varlığı ettiğini vurgulayan Kadıgil, sözlerini şöyle sürdürdü:
- Türkiye’de yaşayan 44 milyon insanın değeri 13 kişi kadar bu ülkede. Ve bizim başımıza ne geliyorsa bu yüzden geliyor. Bugün gittiğinizde kıyma 200 TL’ye dayandıysa bu yüzden dayanıyor. Bugün bu ülkede karne alan bir çocuğa karne hediyesi diye 3 kalem pirzola bu yüzden reva görülüyor. Çünkü 5 senedir o meclisin içindeyim, bizi temsil eden, bizi düşünen yok. Halkın yararına çıkan bir tane kanun teklifi olmaz mı? Size emeklilerden bahsettim, aramızda birçok emekli arkadaşımız var, 30-40 yıl hizmet eden insanları açlığa mahkum eden bir düzende yaşıyoruz biz. Aramızda birçok genç arkadaşımız var. Gençler ‘okusak ne olacak?’ diyorlar, o kadar farkındalar ki. Bu ülkenin gençlerine soruyorlar, yüzde 80’i ilk fırsatta ben yurt dışına kaçmak istiyorum diyor.
‘BU ÜLKEDE GÜNDE 3 KADIN ÖLÜYOR’
- Her 4 arkadaşımdan 1’i işsiz. Kadınlara gelelim az önce bir arkadaşım, ‘Lütfen İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyin’ dedi. Nasıl vazgeçebiliriz? Bu ülkede günde 3 kadın ölüyor. Her 3 kadından sadece biri çalışabiliyor. İstiyorlar ki biz evde oturalım, çocuk bakalım, çamaşırlarını yıkayalım, erkekler ne diyorsa onu yapalım, zinhar başka hiçbir şey yapmayalım… Biz de diyoruz ki yemezler.
‘ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKECEĞİZ DİYE 1000 YILLIK ZEYTİN AĞAÇLARINA GÖZ DİKİYORLAR’
- Ormanlara, derelere, zeytinliklere giriyorlar. Altındaki 3 parça altını Kanadalı, Amerikalı, Fransız şirketlere peşkeş çekeceğiz diye bin yıllık zeytin ağaçlarına göz dikiyorlar. Sonra bize utanmadan dönüp en vatansever biziz, en yerli biziz masalları anlatıyorlar.
- Onların sevdiği biz değiliz, onların sevdiği tek şey var para ve para sahipleri. Başka hiçbir şey umurlarında değil ama bizim umurumuzda. Buraları önemsememizin sebebi bu. Sesimizi meclise taşımayı istememizin sebebi bu. Bizim umurumuzda çünkü biz çok kalabalığız. Artık yeter dememiz gereken noktadayız. Bu ülkede yaşayan insanların yüzde 90’ı siyasetçilerden hiçbir şey olmayacağını düşünüyor, haksızlar mı? Kime çalışıyor bu siyasetçiler? Biz artık bize çalışacak, bizi temsil edecek değil biz olarak gidip derdimizi anlatacağımız bir yer arıyoruz. TİP, bilin ki bunun için var. Çünkü biz bu yaşlı, zengin, erkekler kulübünü ant olsun değiştireceğiz. Söz veriyoruz değiştireceğiz.”
Bugüne kadar iktidarın yurttaşları böldüğünü kaydeden Kadıgil, “Hepimiz emeğiyle, alın teriyle yaşayan insanlarız ve bir avuç patron tarafından Allah diye, kitap diye, din diye bizleri manipüle eden bir avuç patronperver insan tarafından yönetilmeyi artık kabul etmiyoruz. Kabul etmiyoruz bunu” dedi.
‘HİÇBİR ARKADAŞIMIZ KİMLİĞİNDEN ÖTÜRÜ ÖTEKİLEŞTİRİLMESİN İSTİYORUZ’
Eşitlik ve özgürlük için TİP’i kurduklarının altını çizen Kadıgil, şu ifadelere yer verdi:
- Hiçbir Kürt, Alevi, gay, kadın, başörtülü, başörtüsüz arkadaşımız kimliğinden ötürü, varoluşundan ötürü yargılanmasın, ötekileştirilmesin istiyoruz. Bu kadar basit bir şey istiyoruz ve özgürlük istiyoruz. Hepimiz için özgürlük istiyoruz. Başımıza zebellah gibi çöken 20 yıldır neyimiz varsa neyimiz yoksa sömüren bu saray rejiminin yıkılmakta olduğunu biliyoruz. Biz bu rejimi yıkacağız. Biz bu rejimi tarihin çöplüğüne yollayacağız.
‘BU HALKIN OYLARIYLA TIPIŞ TIPIŞ GİDECEKLER’
- İnanmayanlar oluyor, umutsuzluğa kapılanlar oluyor. Geldiğimde bile soranlar var ‘Vekilim gidecekler mi? Ya gitmezlerse ne olur?’ diye. Bu bir soru değil. Bu halkın oylarıyla geldiler, bu halkın oylarıyla tıpış tıpış gidecekler. Biz göndereceğiz biz!
- Kime güveniyoruz diye sorarsanız da birbirimize güveniyoruz, bu halka güveniyoruz, bu halkın içindeki iyiliğe, vicdana güveniyoruz. Buna güveniyoruz. Bizim güvendiğimiz tek şey bu. o yüzden iyi ki buradasınız. İyi ki bizimle birliktesiniz. Bu mücadele güzel bir mücadele. Birlikte olmaya devam. Hoş geldiniz.