Temel Karamollaoğlu: Ortak aday seçim tarihinden sonra belirlenecek
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, altılı masanın ortak adayı ile ilgili soru üzerine "Cumhurbaşkanı adayı seçim tarihi belirlendikten sonra hemen 6’lı masa liderleri bir araya gelip belirlenecek" dedi. Karamollaoğlu, AKP ve MHP’nin ‘sansür yasası’ olarak nitelendirilen kanun teklifiyle ilgili “İktidar hırsı gözlerini boyamış bunun başka bir izahı yok. Ama bu kendilerini sonunu getirir, geçmişte de böyle olmuştur” diye konuştu.
ANKASaadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bugün partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.
1 Ekim’de TBMM’nin yeni yasama yılına, 2 Ekim’de Altılı Masa’nın yeni döneme ilk toplantısını yaparak başladığını anımsatan Karamollaoğlu, ilk günden beri Altılı Masa ile uyum içerisinde çalıştıklarını ve en ufak bir tereddütleri olmadığını söyledi. Karamollaoğlu “85 milyon da müsterih olsun ki ortak akılla belirleyeceğimiz ortak cumhurbaşkanı adayımız Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak. TBMM aritmetiğinde de çoğunluğu elde ederek ülkemizin tüm problemlerini hızlı ve kalıcı çözümleri üreteceğimizin müjdesini vermeyi görev addediyorum” dedi.
Karamollaoğlu’nun açıklamaları şöyle:
“Geçtiğimiz hafta çok önemli toplantılar gerçekleştirdik ve çok önemli kararlar aldık. Yüksek İstişare Kurulumuz, Genel İdare Kurulumuz, İl Başkanları Toplantılarımız gerçekleştirildi. Bu toplantılar neticesinde de Saadet Partimizin 8. Olağan Büyük Kongresini 30 Ekim Pazar günü geniş bir katılımla gerçekleştirme kararını aldık. İnanıyoruz ki bu yeni dönemde iktidarı güçlü bir aktörü olacak olan partimiz bu kongre ile çok daha güçlü bir tavır ortaya sergileyecektir.
'BEN BU İŞİ BAŞARAMADIM' DEYİP KENDİLİĞİNDEN ÇEKİP GİTMELİ: Tüm bu çalışmalarımızı sürdürürken amacımız Türkiye’nin mahkum edildiği bu tek adam rejimine dayalı sorumsuz, müsrif bir sisteme son vermektir. Bu sistemde liyakatsiz görevlendirmeler sonucu her alanda yozlaşma, bozulma, çürüme yaşadığımızı birlikte görüyoruz. Bu alanların başında da ne yazık ki adalet ve ekonomi gelmektedir. Bu iki alan toplumumuzu doğrudan etkilemektedir. Ülkesini seven, yaptıklarının sorumluluğunu idrak ve kabul etme seviyesinde olan bir iktidarın bu denli başarısızlık ve milletimizi mahkum ettiği yoksulluk ve hayat pahalılığı karşısında bir an bile tereddüt etmeden iktidarda durması mümkün değildir. Aslında yapması icap eden ceketini alıp ben bu işi başaramadım, bundan sonra da başarabileceğimi zannetmiyorum deyip kendiliğinden çekip gitmesidir. Nerede o basiret nerede o alçak gönüllülük.
YOKSULLUK SINIR ASGARİ ÜCRETİN 4 KATI, UTANÇ VERİCİ BİR TABLO: Türkiye Ekonomi Modeli diye isimlendirdikleri bu ucube model ile bakın güzel ülkemiz hangi noktaya getirildi? TÜİK’in açıkladığı son verilere göre yıllık enflasyon yüzde 83,4’ü yakaladı. Bağımsız araştırma gruplarının ortaya koyduğu rakamlara göre ise daha vahim bir tabloyla karşı karşıyayız. Enflasyon yüzde 186,71’i buldu. Bu oranda G20 ülkeleri içinde iflas etmiş Arjantin’in bile gerisindeyiz. En yüksek enflasyona sahip ülke olarak 1998’den bu ya da bu oranların süratle artışına şahit olduk. Tam bir sene önce 5 Ekim 2021 tarihinde 8 lira 85 kuruş olan bir doları tam bir yılda 19 liraya çıkarmayı başardılar. 2021 Eylül ayı sonu itibariyle 7,30 TL olan mazotun litresi Eylül 2022 sonu itibariyle 23,23 TL’ye çıktı. Bu rakamları dün belirlerken bugün sabaha karşı bir yeni zammın geleceği haberi de alındı. 2021 yılı eylül ayında 152 lira olan 12 kiloluk bir mutfak tüpünün fiyatı Eylül 2022 itibariyle 316 liraya çıktı. Hep yüzde yüzün üstünde bir artış var. 2021 yılı eylül ayı itibariyle Ankara’da metreküpü 2,32 TL olan doğalgaz 2022 Eylül itibariyle de 5, 69 TL’ye yükseldi. Et, süt, yağ, şeker, un gibi mutfağın zorunlu ihtiyaçlarından bir kısmına da dar ve orta gelirli vatandaşlarımız artık ulaşamaz oldular. 4 kişili bir ailenin açlık sınırı 7 bin 250 liraya yükseldi. Bu rakam asgari ücretten bin 750 lira daha fazla. Utanç verici bir tablo, yoksulluk sınır asgari ücretin 4 katını arttı, 23 bin 600 liraya yükseldi. Hedef yoksulluk sınırında bir ücretin genel kabul görmesi olmalı.
ENKAZI ORTADAN KALDIRMA ZAMANI GELDİ: Artık yeni bir başlangıç yapma ve 20 yılın sonunda geride bırakılan bu enkazı hızla ortadan kaldırma zamanının geldiğini görüyoruz. Bundan dolayı ekonomik yıkıma son verecek olan bizler olacağız. Maddi ve manevi kalkınma hamlesini elbirliği ile başlatacağız. Şahsiyetli bir dış politikanın, güçlü ve öncü bir Türkiye'nin teminatı da bizler olacağız. Kazanımlarımızın, temel hak ve özgürlüklerimizin teminatı ve bunları daha da ileriye taşıyacak olan bizler olacağız. TBMM başta olmak üzere, tüm kurumlarımızı ehliyet ve liyakat esasıyla yeniden işler hale getirecek olan yine bizleriz. Toplumsal kutuplaşmaya son vererek, 85 milyon insanımızın huzur, güven, düzen ve kazanç bulacağı ‘Yaşanabilir ve Yeniden büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa etmekte kararlıyız.”
ORTAK ADAY SEÇİM TARİHİNDEN SONRA: Bir basın mensubunun 6’lı Masa’nın ortak adayı ile ilgili soruya Karamollaoğlu, “Cumhurbaşkanı adayı seçim tarihi belirlendikten sonra hemen 6’lı masa liderleri bir araya gelip belirlenecek. Kim olacak, şu anda bir şey söyleme imkanına sahip değiliz. İsimler üzerinde durmayı doğru bulmuyorum” dedi.
“BU KENDİLERİNİN SONUNU GETİRİR, GEÇMİŞTE DE BÖYLE OLMUŞTUR”
Karamollaoğlu, dün TBMM’de ilk iki maddesi geçen “sansür yasası” ile ilgili soruya da şu yanıtı verdi:
“Bu hepimizi üzüyor, iktidara gelirken fikir, inanç hürriyetini ön plandan tutan bir iktidar artık pillerinin bittiğini gördükten sonra hatalarının, yanlışlarının gündeme gelmesini istemiyorlar. Bir malın fiyatı 100’den 900’e çıktıysa neden bu söylenmeyecek? Bunu söylediğiniz zaman halkı iktidara karşı kışkırtıyorsunuz, yok ya siz beceremiyorsunuz. Bu kanunun adını beceriksizliği örtme kanunu diye tasnif ederseniz anlarım. Fikir, düşünce hürriyetini kısıtlamaya yönelik olan bu kanunu milletin moralini bozmamak için yapıyoruz demek sadece birilerini kandırmaya müteveccih bir ifade olur. Bu arkadaşların bu noktaya gelmiş olmalarından dolayı üzgünüm. İktidar hırsı gözlerini boyamış bunun başka bir izahı yok ama bu kendilerini sonunu getirir, geçmişte de böyle olmuştur.”