Tanju Özcan: Kılıçdaroğlu’nu, Atatürk’ün koltuğundan kaldırmak için yürüyorum
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, partisi tarafından 2'nci kez 'kesin ihraç' talebiyle yüksek disiplin kuruluna sevk edildi. Bunun üzerine Özcan, 3 Temmuz’da 'Değişim ve Adalet' yürüyüşü başlatacağını açıkladı.
DHABolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, geçen yıl belediye meclisi toplantısında el kaldıran AKP'li Hacer Çınar'a, 'Bana niye el sallıyorsunuz? Ben evli barklı adamım ayıp oluyor' ifadeleri ve kendisine yönelik protestolar sırasında makam odasının penceresine çıkıp dans ederek karşılık vermesi nedeniyle CHP tarafından 1 yıl süreyle partiden geçici çıkarma cezası almıştı.
Geçici ihraç süresi dolan Tanju Özcan, 10 gün önce CHP’ye geri döndü. Tanju Özcan, partiye dönüşünün ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘değişim’ çağrısı yaptı.
KESİN İHRAÇ TALEBİYLE 2’NCİ KEZ DİSİPLİNE SEVK EDİLDİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, dün MYK toplantısının ardından Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın, sosyal medya paylaşımlarının parti tüzüğünün ilgili maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle kesin ihraç talebiyle yüksek disiplin kuruluna sevk edildiğini açıkladı.
CHP GENEL MERKEZİNE YÜRÜYECEK
Özcan, 2'nci kez partisi tarafından Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edileceğinin açıklanmasının ardından, 3 Temmuz'da 'Değişim ve Adalet' yürüyüşü başlatacağını belirtip, Bolu'dan, Ankara'daki CHP Genel Merkezi'ne yürüyeceğini açıkladı. Başkan Özcan, yürüyüşünün gerekçeleriyle ilgili bilgi vermek üzere basın toplantısı düzenledi. Özcan, Bolu Belediyesi toplantı salonunda gazetecilere açıklamalarda bulundu.
"BALYOZ SANIKLARINDAN DAHA KÖTÜ DURUMDA HİSSEDİYORUM"
Disipline sevk edilmesinin kesin sebebinin açıklanmadığını belirten Başkan Özcan, “Sosyal medya paylaşımlarım ve bazı yerlerde konuşmalarımla ilgili ihracım isteniyor. Hangi tarihli konuşma bu, hangi tarihli paylaşım? Ben bunu öğrenmek istiyorum. Çünkü yok. Sosyal medyama baktım, paylaşımım var birçok konuda. Ama Ben Hemşireler Günü’nü kutlayan paylaşımımdan dolayı mı Yüksek Disiplin Kurulu’na verildim, değişim istiyorum dediğim için mi? Bu bile belli değil. Kendimi Ergenekon, Balyoz sanıklarından daha kötü durumda hissediyorum. Onlara en azından uyduruk da olsa bir suçlama yöneltilmişti. Bana yöneltilen suçlama ne, Tıp Bayramı’nı kutlamak mı? Şehit olan askerimize taziye dileklerimizi iletmem mi? Hangi paylaşımımdan dolayı yargılanıyorum ben” dedi.
"BU YÜRÜYÜŞÜ HAKKI YENEN PARTİ ÜYELERİ İÇİN YAPIYORUM"
Gerçekleştirmeyi planladığı yürüyüşün sebeplerini açıklayan Özcan, “Değişim ve adalet temalı yürüyüşümüzden ne bekliyoruz. Bir, partimizin fabrika ayarlarına dönmeye çalışıyoruz yürüyerek. Kuruluş felsefesine dönülmesini önermek, sağlamak için bu yürüyüşü başlatıyorum. İki, bu yürüyüşü hakkı yenen parti üyeleri için yapıyorum. Birçok alanda hakkı yenen. Hiçbir konuda fikri sorulmayan ama her kaybedilen seçimde sorumlu tutulan il ve ilçe başkanlarının hakkını savunmak için yürüyorum. Yağmurda, çamurda, gece gündüz demeden çalışan, hiçbir hedefi başarılı olmaktan başka olmayan, koltuk sevdası olmayan partinin emektar kadınları için yürüyorum. Gece eksi 5 derece bayrak asan bu partinin genç kadrolar için, gençlik kolları için yürüyorum. 30-35 senedir milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapanların gençlerin önünü açacağı bir demokratik tüzük için yürüyorum. Artık 30-35 yıldır o işleri yapıp, koltukları kimseye bırakmayanların saltanatına son verip, gençlere fırsat eşitliği yapmak için bu yürüyüşü yapıyorum. Ümidini yitiren gençlerin, ümidini yeşertecek bir değişimin fitilini ateşlemek için bu yürüyüşü gerçekleştiriyorum” diye konuştu.
"SAYIN KILIÇDAROĞLU’NU DEĞİŞİME ZORLAMAK İÇİN YÜRÜYORUM"
Özcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişimi için yürüyeceğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Kendi kurduğu 6’lı masada, siyasi rüşvetle kendini cumhurbaşkanı adayı ilan ettiren, oylarının toplamı yüzde 1 bile etmeyen 4 partiye, parti emekçilerinin hakkını yemek suretiyle 38 milletvekili veren Sayın Kılıçdaroğlu’nu değişime zorlamak için yürüyorum. 13 senedir bu basiretsiz, beceriksiz, işine gelince milliyetçi, işine gelince muhafazakar, işine gelince liberal olan, tek adam rejimine son veremediği halde koltuktan kalkmak istemeyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Atatürk’ün koltuğundan kaldırmak için yürüyorum.”