Son dakika... Erdoğan'dan kürsüde seçim için '14 Mayıs' mesajı: 'Milletimiz 73 yıl sonra aynı gün yanıtını verecek'

Partisinin grup toplantısında konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüde Adnan Menderes'i ve 14 Mayıs 1950 seçimlerini hatırlatarak, "Milletimiz 73 yıl sonra aynı gün, altılı masa diyerek karşımıza çıkan darbe şakşakçılarına 'yeter' diyecektir" dedi ve açıkça seçim tarihi mesajı verdi. AKP'nin seçim takvimini deşifre eden Cumhuriyet, 14 Mayıs tarihinin netleştiğini yazmıştı. Meclis’ten “seçim kararı” çıkmazsa Erdoğan, 8 Mart’ta TBMM’yi feshedecek.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan, konuşmasında Adnan Menderes'i ve 14 Mayıs 1950 tarihini hatırlatarak, "Milletimiz 73 yıl sonra aynı gün 'yeter' diyecektir" sözleriyle seçimin 14 Mayıs'ta yapılacağının sinyalini verdi. 

14 Mayıs 1950'de ne olmuştu?: 1950 seçimleri, 14 Mayıs 1950'de düzenlenmiş ve TBMM 9. dönem milletvekilleri bu seçimlerde belirlenmişti. Oyların yaklaşık yüzde 55'ini alan Demokrat Parti seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştı.

CUMHURİYET DUYURMUŞTU

AKP’nin üzerinde çalıştığı seçim takviminin ayrıntılarını Cumhuriyet duyurmuştu. Cumhuriyet’in gündeme getirdiği 14 Mayıs tarihi, bugün de büyük ölçüde netleşmiş oldu.

Cumhuriyet'in haberine göre; eğer muhalefetin desteğiyle Meclis’ten "seçim kararı" çıkmazsa Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart’ta TBMM’yi feshedecek.

Muhalefet Cumhur İttifakı’nın "seçimleri mayıs ayına çekmesi teklifine" onay vermezse, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 8 Mart’ta, anayasadaki "TBMM’yi fesih yetkisini kullanacağı" belirtiliyor. 

Kararın da 9 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından seçim süreci resmen başlamış olacak ve 60 günlük süre işleyecek. Söz konusu sürenin sonundaki ilk pazar günü de net olarak 14 Mayıs’ı işaret ediyor.

KÜRSÜDE BABACAN VE DAVUTOĞLU'NA YÜKLENDİ

Baykar şirketine yönelik sözleri nedeniyle DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'a tepki gösteren Erdoğan, "Ya sen rekabet nedir bilir misin, sen git çocuk bezi satmaya devam et. Senin işin değil bu! Üzgünüm, 15 sene yanımda bulundu ama demek ki benden bir şey alamamış" diye konuştu.

Ayrıca Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na da sert sözlerle yüklenen Erdoğan, "Kendisi ne zaman ki başbakanlık koltuğuna oturdu, ne yaptı biliyor musunuz? O tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi. Türkiye'de bunun başka bir örneği yok. Bunu sen kalk milletimize bir anlat bakalım" ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI: 'HADDİNİ BİL'

Erdoğan, TSK komuta kademesinin Erdoğan'ı alkışlamasına tepki gösteren CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu da hedef aldı.

Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Muhalefetin başındaki adam, 'Siz diyor siyasetçi değilsiniz.' Neyi alkışlıyorlar? Alkışladıkları şey dünyayı titreten fırtına obüslerinin teslim töreni. Bay Kemal, anayasamızın amir hükmüne göre başkomutan konuşuyor. Ne Savunma Bakanımıza ne Kuvvet Komutanlarımıza hakaret edecek çapta değilsin, önce haddini bil. Bu, bir cibiliyet meselesi. Bu noktada karakter zaafı olan bir insan olarak, kalkıp bizim ordumuzun komutanlarına bu şekilde öyle herkesin kârı değildir. Bütün bunlarla ilgili hukuki boyutu devam ediyor, devam edecek. Hukuk karşısında bunun hesabını verecekler."

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

* 2023 bizim için hem 20 yıllık siyasetimizin sembolüdür hem de Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcıdır. Her seçimde sandıktan zaferle çıkmayı başardık. Peki bu seçimi diğerlerinden farklı kılan nedir? 2002 seçiminde kuruluşundan henüz 15 ay geçmiş bir parti olarak siyasete yeni bir ses getirerek adım atmıştık. Bizim hayatımızda hiçbir seçim kolay olmadı, her seçime mücadeleyle girdik. 2023 seçimine Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşa etme heyecanıyla hazırlanıyoruz.

2023 SEÇİMİ İÇİN 14 MAYIS MESAJI

* Rahmetli Menderes, 14 Mayıs 1950'de "Yeter, söz milletindir" diyerek seçime girmiş ve büyük bir zaferle çıkmıştır. Söz de karar da milletindir diyerek 2023'te milletimizin desteğine talibiz. Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün, altılı masa diyerek karşımıza çıkan darbe şakşakçılarına, kifayetsizlere 'yeter' diyecektir. Sözü de kararı da geleceğini de millete bırakmak istemeyenlere rağmen Türkiye Yüzyılı'nı başlatacağız. 

"ENFLASYONA SEBEP OLAN TUZAKLARI BOZDUK"

* En büyük sorunumuz enflasyondu o da düşüşe geçti. Enflasyonun hızla düştüğünü hep birlikte göreceğiz. İnşallah enflasyonun, yüzde 50'lere, yüzde 40'lara, yüzde 30'lara düştüğünü göreceğiz. Çünkü enflasyona sebep olan tuzakları bozduk. Tedbirlerimizi aldık. Artık herkes Türkiye'nin faiz, kur ve enflasyonla teslim alınamayacağını gördü.

* Yaşanan sıkıntılı sürecin çalışanlarımızdan esnaf ve sanatkarlarımıza kadar ödettiği bedellerin telafisini de yaptık, yapıyoruz. Asgari ücrette memur ve emekli maaşlarında yüksek oranda artışlara gittik. Ek gösterge düzenlemesini tamamladık, sözleşmelilere kadro verdik, EYT'yi karşıladık, sosyal yardım yelpazesini genişlettik, konut kampanyaları düzenledik, sanayicimizi, ihracatçımızı, esnafımızı, çiftçimizi, üreten herkesi destekledik. İstihdamı 31,6 milyonla tarihin en yüksek seviyesine çıkardık. 

ALTILI MASAYI HEDEF ALDI

* Altılı masa gel deyince gelecek, git deyince gidecek başkanlara alışmış. Cumhurbaşkanını da öyle tasavvur ediyorlar. Her hafta bir yenisini sergiledikleri kavgalarıyla, ayak oyunlarıyla milletmize bir çeşit dejavu yaşatıyorlar. Gençlere de eskiden siyasetin nasıl yapıldığını gösteriyorlar. Karşımızda gerçekten ibretlik bir tablo var. Eskiden başaramadınız, yine başaramayacaksınız. Benim miletim artık tüm oyunlarınızı çözdü. Bu millet sizin aparatlarınızı da etki alanlarınızı da tanıyor. 

* Bunlar milletin tüm çıkarlarını tehlikeye atmaktan çekinmiyor. Biz terörle mücadele ederken düşmanın değirmenine su taşıyanları iyi hatırlıyoruz. Biz darbecilerle mücadele ederken verilen mücadeleye tiyatro diyenleri gayet iyi hatırlıyoruz. Yatırımcılara ülkeye gelmeyin çağrısı yapanları da gayet iyi hatırlıyoruz.

BABACAN'A 'BAYKAR' TEPKİSİ

* Bir ülkenin ordusuna ve savunma sanayine ancak bunları kendine tehdit olarak görenler saldırır. Baykar'ın nezdinde tüm şirketleri, ürünleri, çalışanları ve başarılarıyla savunma sanayimizin tamamı hedef alınıyor. Savunma Sanayiine yönelik bu saldırıya hak ettiği cezayı vermek sorumluluğumuzdur. Atak helikopterleri Türkiye'nin kendi ürünü olarak üretiliyor buna da birileri çelme takmaya çalışıyor.

KILIÇDAROĞLU'NA 'TSK' YANITI

* Ülkemizde Milli Mücadele'nin de etkisiyle başlayan bir savunma sanayi hamlesi var. 2022 ve şu anda bu kardeşiniz Başbakanlık makamını da Cumhurbaşkanlığı makamını da milletimin lütfuyla gördü. Öyle bir yerden öyle bir yere geldik ki doğru dürüst helikopterimiz yoktu. Berlusconi ile yaptığımız görüşme ile Atak helikopterlerini hallettik. Şu anda Atak helikopterleri Türkiye'nin kendi ürünü olarak üretiliyor. Buna da birileri çelme takmaya çalışıyor. Şimdi biz Gökbey helikopterini üretmenin adımlarını atıyoruz. 

* Bunlarla beraber biz bu İHA'ya, SİHA'ya, Akıncı'ya bu kızılötesi adımı nasıl attık... O dönem oğul Bush'a gittik. 'Hani siz İHA verecektiniz, hala vermediniz' dedik. O ziyaretimde bunlardan aldık. Bize iki günlüğüne verdiler. Bu ziyaretimin ardından Özdemir Bey hemen çocuklarıyla bu adımı attı. Süratle İHA'yı ürettiler. Ardından SİHA'yı da ürettiler. çocuklar Akıncı'yı üretti. İş bitmedi savaş uçağı noktasında çalışmalarını sürdürüyorlar.

* Bunlarla beraber olay sadece savaş aracı değil. Bunun ürünlerini de üreteceksin. Harp araç, gerek, mühimmatın olması lazım. Ülkemiz bu mühimmatı da üretmeye başladı. Bu muhalefetle çok uğraştığımız için adım atmakta zorlanıyoruz. En son Arifiye'deki olay. Arifiye'deki olaydan hemen sonra, Fırtına Obüsleri'nin teslim törenine gittik. Savunma Bakanımız, kuvvet komutanlarımızla... Muhalefetin başındaki adam, 'Siz siyasetçi değilsiniz' diyor. Neyi, neden alkışlıyorlar. Alkışladıkları şey Fırtına Obüsleri'nin teslim töreni. 

* Konuşan kim, Başkomutan konuşuyor. Sen Savunma Bakanımıza ne kuvvet komutanlarımıza hakaret edecek çapta değilsin, haddini bil. Bu cibilliyet meselesi. Bu noktada karakter zaafı olan bir insan olarak kalkıp bizim şanlı ordumuzun komutanlarına saldırmak herkesin karı değil. Bunlarla ilgili hukuki boyutu devam ediyor.

BABACAN VE DAVUTOĞLU'NA SERT SÖZLERLE YÜKLENDİ

* Bu ahlaksız çıkmış, geleceklermiş de hesabını soracaklarmış. Rekabetin oluşması lazımmış. Sen git çocuk bezi satmaya devam et, senin işin değil bu. 15 sene yanımda bulundu ama demek ki benden bir şey alamadı. Yanında bir tanesi daha var o da öyle. Bizden üniversite istediler, vakıflarına üniversite tahsisi yaptım. Kendisi ne zaman Başbakanlık koltuğuna oturdu, o tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi. Türkiye'de başka örneği yok. Kalk bunu milletimize anlat.

* Devlet Bey ona 'Serok Ahmet' diyor, bu tür işler yapıyor. Helalinden en yaptı? Kurduğunuz üniversiteyle başarı grafiğiniz ne, yok. Biz de bu üniversiteyi, yolsuzlukları nedeniyle aldık, devletimize mal ettik. Şimdi Şehir Üniversitesi, Marmara Üniversitesi'nin mülkü olarak devam ediyor. Biz bu millete yakışır eserler inşa ediyoruz, sen de ne yaptın bunu söyle bakalım. Bunlardan bir şey olmaz."

* Geçen 20 yılda savunma sanayiindeki proje sayısını 62'den 750'lere çıkardık. Türkiye geliştikçe ilerledikçe birileri rahatsız oluyor. Sayısız sabotajlara rağmen savunma sanayiimizi büyütüyoruz.

* Karadeniz'de bulduğumuz doğal gaz rezervinin değeri 1 trilyon doları buluyor. Milletmiz eserlerine projelerine dokunacak adamı bırakın sandığa gömmeyi, doğduğuna pişman eder. Bizlerin bunları zamanında adam yerine koymuş olmamız hatadır. 

AKŞENER'E 'BAŞÖRTÜSÜ' YANITI

* Altılı masanın içindeki hanımefendi başörtüsü meselesini istismar ettimizden bahsetti. Hanımefendi, Erdoğan ve arkadaşlarının başörtüsü konusunda istismarcı olup olmayacağını milletim gayet iyi bilir. Eğer dürüstsen, eğer haysiyet sahibiysen... Arkadaşlarım randevu talip etti kabul etmediniz. İkiniz de birbirinizin aynısınız. Bay Kemal de, sen de... Arkadaşlarım randevu talep etti vermediniz. Bay Kemal de sen de aynısınız. Saraçhane'deki görüntü ortaya koyuyor.

* Bu konudaki durumumuz ortadadır. Birlikte yürüdükleriniz "başörtülü milletvekilini meclisten atın" diyen tiplerdir. Varsa bir projeniz bize göderirsiniz ona göre adım atarız. Yine söylüyorum aile bizim kutsalımızdır. Güçlü aileden güçlü fertler çıkar. Siz ortağınızla LGBT'cilerle yürüyebilirsiniz. Aile zeminine çok sağlam bir zemine oturtmanın adresi AK Parti'dir.