Son Dakika: CHP'den İçişleri Bakanlığı önünde açıklama... CHP'li Erkek'ten Soylu'ya sert sözler

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İçişleri Bakanlığı önünde yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sert sözlerle yüklendi. Eski Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman için düzenlenen basın açıklamasında konuşan Erkek, "Senin görevin siyaset yapmak değil. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele et, kara parayla mücadele et. Sen İçişleri Bakanı mısın? Suç işleri bakanı mısın?" ifadelerini kullandı.

cumhuriyet.com.tr

CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ile Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun başkanlığındaki milletvekillerinden oluşan CHP heyeti, İçişleri Bakanlığı önünde görevinden alınan eski Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman için basın açıklamasında bulundu. 

Erkek burada yaptığı açıklamada, "İçişleri Bakanlığı'nda oturan zat ve onun temsil ettiği Saray iktidarı, ülkemizde yerel demokrasiyi de katletti. Yerelde demokrasi olmadan ülkede demokrasi olmaz. En son da söyleceğimizi şimdi söyleyelim. Hiç kimsenin endişesi olmasın, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı; Türkiye'nin 13'üncü cumhurbaşkanı adayı olacak. Bizim iktidarımızda seçilmiş hiçbir belediye başkanı, seçilmiş hiç kimse yargı kararı olmadan görevinden uzaklaştırılamaz" dedi.

"YALOVA'DA BİR KUMPAS KURULDU"

"Sayın Vefa Salman Yalova'da 2014 seçimlerinde belediye başkanı olarak seçildi" diyen Erkek, "İstanbul'da olduğu gibi Yalova'da da seçimi yenilediler. Yine kazandı. 2019 yerel seçimlerinde yine kazandı. Yalova tarihinde üst üste 3 seçim kazanan tek belediye başkanı. Sandıkta yapamadıklarını işte masa başında yaptılar. İşte bu arkamızdaki İçişleri Bakanlığı'nda bakanların koltuğunda oturan zatla birlikte Yalova'da bir kumpas kuruldu ve Yalova halkınının iradesi gasp edildi. Nasıl mı? 2010 yılında başlayan bir zimmet davası" ifadelerini kullandı.

RAPORLARA DİKKAT ÇEKTİ

AKP dönemini işaret eden Erkek, "Belediye başkanımızın döneminde, ortaya çıkar çıkmaz Sayın Vefa Salman şikâyetçi oluyor. Ne dramatiktir ki şikâyetçi olduğu soruşturma dosyası nedeniyle İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılıyor. Ne zaman? 27 Şubat 2020 tarihinde. Hemen davayı açılıyorlar. 5 ayda belediye başkanımız hakkındaki dava açıldı. Önceki dönem belediye başkanı hakkında ne zaman açıldı biliyor musunuz? 3 yıl sonra... Daha yeni. Yarın Yalova'da duruşma gerçekleşecek. Bu arada Sayın Vefa Salman bakanlıklara, valiliklere yazı yazdı; 'Gelin bizi denetleyin' diye. Görevden alındığı soruşturma dosyasında raporlar var. Bilirkişi raporu diyor ki; 'Sayın Vefa Salman ve belediye başkanı yardımcısı Halit Güleç suçssuzdur'" diye konuştu.

SOYLU'YA SERT SÖZLER: "SUÇ İŞLERİ BAKANI MISIN?"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya, "Senin görevin siyaset yapmak değil. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele et, kara parayla mücadele et. Sen İçişleri Bakanı mısın? Suç işleri bakanı mısın?" sözleriyle yüklenen Erkek şunları kaydetti:

"Bunların iddia edilen bu eylemlerle bir bağı yok diyor. Sonra MASAK'tan rapor aldırıyorlar. Yedi sülalesini araştırıyorlar Vefa Salman'ın. Hiçbir şey bulamıyorlar. Tertemiz. Sonra mahkeme bir rapor istiyor. Ankara'ya gönderiyor dosyayı. Emekli Sayıştay denetçilerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi raporu geliyor Yalova Mahkemesi'ne. O da diyor ki; 'Evet bu iddia edilen eylemlerle ilgili Sayın Vefa Salman'ın belediye başkanının ve belediye başkan yardımcısı Halit Güleç'in hiçbir sorumluluğu yoktur' diyor. İtiraz ediyor savcı, hatta bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunun diyor. Bu da çok dramatik. Mahkeme tekrar bilirkişi incelemesi yaptırıyor. En son rapor 17 Ağustos 2022'de geldi. O rapor da ilkindeki gibi. Peki siz niye hâlâ bekliyorsunuz göreve iade etmemek için? Hangi gerekçeyle Yalova halkının iradesini gasp etmeye devam ediyorsunuz? Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak İçişleri Bakanlığı'nın önünden bir kez daha sesleniyoruz; Yalova'nın seçilmiş Belediye Başkanı Sayın Vefa Salman'ı derhal göreve iade edin. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve bu talimatları verenler görevlerini kötüye kullanıyorlar. Suç işliyorlar. Demokrasiyi katlediyorlar. Aslında en büyük kötülüğü farkında olmadan ülkemize yapıyorlar. Adaletin olmadığı yerde yoksuzlukla, yolsuzlukla mücadele edebilir misiniz? Sayın Süleyman Soylu, sen bizim belediye başkanlarımızla mücadele etmeyi bırak. Senin görevin siyaset yapmak değil. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele et, kara parayla mücadele et. Sen İçişleri Bakanı mısın? Suç işleri bakanı mısın?

"YARIN YİNE GELECEĞİZ"

Sayın Vefa Salman'ın avukatlarının bütün 'göreve döndürün' taleplerini reddetti Süleyman Soylu. Bugün onun için buradayız. Yarın yine geleceğiz. Yarın sabah Yalova'da duruşmayı da takip edeceğiz. O dava biz biliyoruz ki beraat ile sonuçlanacak. Anayasamız ne diyor, 'Hakkında kesinleşmiş hüküm kuruluncaya kadar herkes suçsuzdur.' Zaten suçsuz belediye başkanımız. Raporlarla ortaya çıkmış. Emekli Sayıştay denetçilerinin raporlarıyla ortaya çıkmış. Yarın, onun dosyasının ayrılıp beraat kararı verilmesi lazım. Bu yargılama beraat ile bitecek ama siz onu göreve iade etmediğiniz her gün suç işliyorsunuz. Bunu asla unutmayın. Hiç kimsenin endişe olmasın. Çok az zaman kaldı. Geliyor gelmekte olan. Bunların hepsini düzelteceğiz. Bu topraklarda mutlaka demokratik hukuk devletini de tesis edeceğiz. Yerel demokrasiyi de güçlendireceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi bu adaleti bu topraklara ya getireceğiz ya getireceğiz."

Torun'un konuşmasından öne çıkan başlıklar ise şöyle

Gerçekten İçişleri Bakanı'nın eliyle milli irade gasp edilmiştir. İki buçuk yıldır maalesef Yalova Belediye Başkanımız, kendisine atılan her türlü iftiraya rağmen hiçbir şekilde suç unsuru bulunmamıştır. Hiçbir şekilde bir belgeye ulaşılmamıştır. Ve üstelik öyle hazin bir olaydır ki denetçilerin İçişleri Bakanlığı, Sayıştay denetçilerinin bulamadığı, tespit edemediği bir konuyu kendisi bularak ve hem savcılığa hem emniyete hem de İçişleri Bakanlığı'na gerekli yerlere bildirerek bunu ortaya çıkarmıştır. Ama ne gariptir ki bulduğu için şu anda görevden alınmıştır.

"SENİ TEKRAR BAKANLIĞIN ÖNÜNDEN UYARIYORUZ"

Biliyoruz İçişleri Bakanı, bakanlıkta bizim belediyelerimiz için özel bir birim kurdu. Gidin, belediyelere çökün değil; bir suç unsuru mutlaka bulun ve bu kumpası kurun. Böyle bir İçişleri Bakanı olabilir mi? Hangi iç güvenliğimizi sağlayacak bu bakan? Zaten CHP'li belediye başkanlarını izlemekten suçluları izleyemiyor ki. Uyuşturucu tacirlerini, kara paracıları, suç unsurlarını izleyemiyor, vakti kalmıyor bunlara. Elbette ki bu toplumun da bir vicdanı var. Biliyoruz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlığın önünden sana sesleniyoruz, artık bu baskıdan, zulümden vazgeç. Belediyelerimizin üzerinden elini çek. Seni tekrar Bakanlığın önünden uyarıyoruz.

Bu zulmünün elbette yarın hukuk karşısında hesabını verirsin. Biz de senden korkacak belediye başkanı yok. Geri adım atacak belediye başkanı yok. Onlar zaten büyük bir titizlikle, şeffaflıkla görevlerini yerine getiriyorlar. Zaten müfettişlerin biri gidiyor, biri geliyor. Kadrolu eleman gibi oldular. Ama sen aynı şeyi Şırnak'taki iki belediye başkanı için birini sağına, birini soluna alıp hakkında ihaleye fesat karıştırmaktan ceza almış belediye başkanlarıyla ancak fotoğraf çektirirsin. Sen busun zaten. Rüşvetten ceza almış belediye başkanları fotoğraf çektirirsin. Niye onlara dokunmuyorsun? Niye onlara gereğini yapmıyorsun? Bu partizan anlayışla, bu kafayla bu ülkeyi yönetemezsiniz.

"SİZ DE O KANTARDA TARTILACAKSINIZ"

İnanıyoruz ki önümüzde yapılacak ilk seçimde bu hukuksuzluklar son bulacak ve halkın iktidarı gelecek. Milletin iktidarı gelecek. Biliyoruz. Şu anda birçok belediyemize kumpas kurmak için çabalarınız var. Bunların bilgilerini de alıyoruz. Birçok entrika çeviriyorsunuz, ama hepsini başınıza geçiririz. Hiç merak etmeyin. Millet her şeyin farkında. İnanıyoruz ki Sayın Vefa Salman, yarın yargı kararıyla beraat edecek. Milletin gönlünde zaten beraat etmiş ve bölgesinde sevilen, sayılan belediye başkanımız. Bütün raporlar sabit. En ufak bir leke yok. Ama siz keyfi olarak belediye başkanımızı görevine iade etmiyorsunuz. Buna hakkınız yok. Bu hukuksuzluğu bir an önce bitirin. Sizi tekrar bu bakanlığın önünden adalete davet ediyoruz. Hakka, hukuka davet ediyoruz. Bir gün o kantarda siz de tartılacaksınız. Bu yaptıklarınızın mutlaka ama mutlaka bedelini ödeyeceksiniz."