SOL Parti 'Aydınlık Ülke Yürüyüşleri' için 3 kentte sokağa çıktı

Yerel seçimlere sayılı günler kala SOL Parti, özellikle son zamanlarda etkisini artıran hilafet çağrıları, şeriat güzellemeleri ve dinsel anayasa tartışmalarına karşı bugün 3 kentte sokağa çıktı.

cumhuriyet.com.tr

SOL Parti, hilafetin kaldırılmasının yıl dönümünde 'aydınlık bir gelecek için mücadele' çağrısıyla sokağa çıktı.

"Hilafete, Karanlığa Hayır. Aydınlık, Özgür, Demokratik Türkiye İçin Birleşelim" sloganı ile ülke genelinde örgütlenen "Aydınlık Ülke Yürüyüşleri", bugün Ankara, Mersin ve Kırklareli'nde devam etti.

BirGün'ün aktardığı habere göre;Ankara'da Kurtuluş Parkı'nda bir araya gelen katılımcılar, son zamanlarda etkisini artıran hilafet çağrıları, şeriat güzellemeleri ve dinsel anayasa tartışmalarına tepki gösterdi.

Ankara'da Sakarya Caddesi'nde yapılan açıklamada, SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, SOL Parti MYK Üyesi Dilara Kurtuluş, Eğitim Sen 5 No'lu Şube Başkanı Eylem Özlem Ergüven ve Pir Sultan Abdal Kultür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe söz aldı.

Açıklamalarda, hilafetin kaldırılmasının üzerinden tam 100 yıl geçtiğini anımsatılarak, geçen süre içerisinde Siyasal İslam'ın Cumhuriyet’in bağımsızlıkçı ve ilerici kazanımlarını bir bir yok ettiği vurgulandı.

Türkiye'deki rejimin "İslamcı faşizme" dönüştürüldüğü belirtilen açıklamalarda, "Bu güçler şimdi sokaklarda şeriat güzellemeleri yapıyor; hilafet çağrılarıyla yürüyor" denildi.

MÜCADELE ÇAĞRISI

Ülkenin ilerici, cumhuriyetçi, yurtsever, devrimci birikimlerinin bu şeriatçı azgın azınlığa teslim olmayacağı vurgulanan açıklamada, "Bu ülke saltanat-hilafet zincirlerini bir kez kırdı; bugün de tek adam rejimi altında yeniden kurulan bu gerici esareti bir kez daha kıracağız" ifadesine yer verildi.

Mücadele vurgusu yapılan açıklamada, aydınlık bir ülke, devrimci demokratik bir cumhuriyet kurmak için birleşme çağrısı yapıldı.

İLKNUR BAŞER: BİZ BU HALKI KARŞILIKSIZ SEVEN AYDINLIK YÜZLERİZ

Söz alan SOL Parti MYK Üyesi ve Çankaya Belediyesi Adayı İlknur Başer, "Biz bu halkı karşılıksız seven, özgürlük isteyen aydınlık yüzleriz" ifadesini kullandı.

Başer, şunları söyledi:

"Emeklilere sıra gelince ‘para yok’ diyorlar. Biz altıncı filoyu kovan devrimcilerin çocuklarıyız. Onlar ise bu halkın topraklarını bir avuç sermayeye peşkeş çekenler. Biz bu halkı karşılıksız seven, özgürlük isteyen aydınlık yüzleriz. Gerici ittifak ile saldırıyorlar. Gençleri umutsuz çaresiz bırakıyorlar. Kadınları köleleştirmek istiyorlar. Erzincan’da işçileri canlı canlı toprak altına gömdüler. Gençler, kadın isyan etmesin diye şeriat istiyorlar.

Diyanet lüks araçlara doyamadı ancak halka gelince yoksulluğa sabredin diyorlar. MESEM’de kurban edilen çocuk işçileri seyrediyorlar. Kendi çocukları yurtdışında şatafat içinde okutuyorlar. Yoksul halk çocukları Aladağ’da diri diri yakıyorlar. İşledikleri suçları, sattıkları toprakları, kamuyu özelleştirmelerini örtmek için şeriat istiyorlar. Kendileri bu dünyada cenneti yaşarken bekleyin öbür tarafı diyorlar, işledikleri suçları örtmek istiyorlar."

"EĞİTİM YUVALARIMIZI ŞERİATA, TARİKATA TESLİM ETMEYECEĞİZ"

"Tarikat, cemaat hepsi kapatılacak" sloganları arasında söz alan Eğitim Sen 5 No’lu Şube Başkanı Eylem Özlem Ergüven şunları aktardı:

"Önümüzde 8 Mart duruyor. 8 Mart’a giderken biz kadınlar için çok önemli bir gün adına buradayız. 3 Mart 1924’te ilan edilen Tevhid – i Tedrisat Kanunu, şeriat mahkemelerinin kapatılması, Hilafetin lağvedilmesinin yüzüncü yıl dönümü. Elde ettiğimiz kazanımlardan bir adım bile geri adım atmayacağız. Eğitim ve bilim emekçileri olarak kararlılığımızı yineliyoruz. Ne şeriata ne tarikatlara eğitim yuvalarımızı teslim etmeyeceğiz."

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe ise şöyle konuştu:

"Laiklik mücadelesi aynı zamanda sınıf mücadelesidir. Umudun tükenmeye başladığı bu zamanlarda bu devrimci gençleri, aydınları gördükçe umudumuz kabarıyor. Aşk olsun SOL Partililere."

LÜLEBURGAZ

Kırkalereli’nin Lüeburgaz ilçesinde toplanan partililer, eski hükümet konağından Kongre Meydanı’na yürüdü.

Burada söz alan SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu’ndan (MYK) Deniz Demirdöğen şu ifadeleri kullandı:

"Selam olsun bu mücadeleye omuz verenlere, gelecekleri için mücadele eden devrimci gençlere selam olsun. Türkiye’nin ilericilerine selam olsun. Bu ülkede, hilafetin geride kaldığı yüzüncü yılı geride bırakacağız. Yüz yıl önce atılmış olan tarihsel ve ilerici adımı, bugünün iktidarı ve şeriatçıları geriye götürmeye çalışıyorlar. Tıpkı laikliği esas almış cumhuriyeti yıkmaya çalıştıkları gibi. Bizler tarihsel olarak ülkede atılmış tüm ilerici adımlara sahip çıkıyoruz. Siyasal İslamcı bu faşist diktatörlüğü yıkacağız. Bu ülkede eşitlikçi, adil ve laiklik eksenin devrimci demokratik bir cumhuriyeti kuracağız. 12 Mart’ın ve 12 Eylül’ün çocuğu olan bu AKP iktidarı Türkiye’de vahşi bir sömürü düzeni ve fiili bir şeriat rejimini inşa etmeye çalışıyor. Bu ucube bir tek adam rejimidir ama sokakları meydanları asla teslim alamayacaklar."

TARSUS

Mersin’in Tarsus ilçesinde ise Yarenlik Alanı PTT önünde başlayan yürüyüşte, katılımcılar "Şeriata, hilafete, karanlığa hayır" sloganları attı.

Ortak açıklama, SOL Parti Mersin İl Başkanı Çağdaş Oğul Arı tarafından okundu. Yürüyüşüte, SOL Feminist Hareket adına Nisan Fakı Türkan, Tüm Emeklilerin Sendikası Tarsus Şubesi adına Hüseyin Pala ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Tarsus Şubesi adına Feyzullah Metin de söz aldı.

Konuşmalarında ilerici, demokratik, ve devrimci değerleri vurgulayan konuşmacılar, Türkiye’nin aydınlık bir geleceği için bir araya gelmenin önemine vurgu yaptı.

SOL Parti'nin 3 kentte yaptığı ortak çağrı şöyle:

"Siyasal İslam Amerika’nın yeşil kuşak projesi içinde büyütüldü. 12 Eylül cuntası ile Türk-İslam sentezi ekseninde tarikatların önü açıldı. AKP, doğrudan Amerikan projesi olarak iktidara getirilerek, BOP Eşbaşkanlığı göreviyle donatıldı.

Türkiye’de rejim Amerika’nın, NATO’nun, CIA’nın ve onların tezgahlarında yetiştirilmiş kontr-gerillaların, siyasal İslamcı ve milliyetçi faşist güçlerin Maraş’lardan Sivas’lara uzanan katliamları; Bedrettin Cömertler’den Uğur Mumcu’ya cinayetleriyle ve Taylan’lardan Denizlere, Battallar’dan Mahir’lere devrimcileri katlederek adım adım İslamcı faşizme dönüştürüldü. Bu güçler şimdi sokaklarda şeriat güzellemeleri yapıyor; hilafet çağrılarıyla yürüyor.

Bir dilim ekmeğe muhtaç ettikleri yoksulların; Amerikancı firmaya peşkeş çekilmiş madenlerden taşan siyanür sellerinde katledilen işçilerin; ölüme terk edilen emeklilerin; ülkesinden umudunu kesmek zorunda bırakılan gençlerin; hayatı elinden alınmaya çalışan kadınların çığlıklarını tarikatı, cemaati, Ortadoğu’dan devşirme cihatçı çetelerinin karanlığıyla boğmaya çalışıyor.

"ŞERİATÇI AZGIN AZINLIĞIN İPLERİNİ SALIYOR"

ÇEDES’le okullar tarikatlara teslim ediliyor. MEB Başkanı karma eğitimi tartışmaya açıyor. Medeni Kanun’un değiştirilmesinden dini bir anayasa kadar tarikatların gerici talepleri yükseltiliyor. Her tür pisliğin, kötülüğün kol gezdiği tarikatları da onların din adına ileri sürdükleri şeriat hükümleri de “dinle” özdeşleştiriliyor.

Onların şeriat dedikleri, bir grup meczubun şeyhlik, şıhlık adına yoksul halkın dinini sömürerek para kazanmasından; hastaneler, okullarla kendilerine bu dünyada bir cennet kurmasından başka bir şey değil. Onların şeriat dedikleri Aladağ’da tarikat yurdundan yakılan kız çocuğu, çocuk yaşta evlendirme… Kadınların köleleştirilmesi… Onların şeriat dedikleri Taliban rejimidir…

"ŞERİAT REJİMİNİ, KARANLIK DÜZENİNİZİ REDDEDİYORUZ"

Bir kez daha bu ülkenin ilerici, cumhuriyetçi, yurtsever, devrimci birikimlerinin bu şeriatçı azgın azınlığa teslim olmayacağını ilan ediyoruz. Bu ülke saltanat-hilafet zincirlerini bir kez kırdı; bugün de tek adam rejimi altında yeniden kurulan bu gerici esareti bir kez daha kıracağız.

"SİYASAL İSLAMCI REJİMİ YENECEĞİZ"

6.Filo’ya secdeye durduklarından bu yana ABD ve NATO üslerinin bekçiliğini yapan; emperyalist tekellere ülkemizi yağmalatan bu işbirlikçilerin üzerine birlikte yürüyelim.

Ensar’lardan, TÜGVA’lara halkın birikimlerine el koyan; kamu arazilerinin üzerine çöken bu haramilerin hepsinden hesap  sormak; halktan aldıkları her şeyi geri almak için birlikte mücadele edelim.

Tarikat ve cemaatlerin devlet içindeki kadrolaşmasına son vermek; tarikat karanlığından kurtulmuş aydınlık bir ülke kurmak için omuz omuza verelim. Tarikatları okullarımızın dışına atmak;  yoksul emekçi halk çocuklarının tarikatlara muhtaç olmadığı insanca ve hakça bir yaşam kurmak için ayağa kalkalım.

"DEVRİMCİ DEMOKRATİK BİR CUMHURİYET KURMAK İÇİN BİRLEŞELİM"

İlericiler, demokratlar, devrimciler, yurtsever emekçi halkımız; Geleceğimizi kendi ellerimize alalım.

Sağın tutucu fikirlerine sarılarak; koltuk ve iktidar kavgalarıyla ülkenin kaderini gericiliğe teslim eden muhalefet oyunlarıyla başarılamayacağı ortada. Bu kötülük karşısında tek tek duramayız; beraber olmak örgütlü mücadeleyi geliştirmek zorundayız.

Şimdi zulme boyun eğmeyerek mücadeleyi, birliği ve direnişi çoğaltma zamanı. Aydınlık bir ülke, devrimci demokratik bir cumhuriyet kurmak için birleşelim."