Sol örgütlerden Ankara'da İsrail protestosu: 'AKP'nin Filistin davasını sahiplenme şansı yok'
Yurdun dört bir yanındaki İsrail protestoları sürüyor. Son olarak Devrim Hareketi, Devrimci Hareket, Devrimci İşçi Partisi (DİP), Türkiye Komünist Hareketi (TKH) ve Filistin Dostları, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını bugün Ankara İsrail Büyükelçiliği önünde protesto etti.
ANKADevrim Hareketi, Devrimci Hareket, Devrimci İşçi Partisi (DİP), Türkiye Komünist Hareketi (TKH) ve Filistin Dostları, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını protesto etmek için bugün Ankara İsrail Büyükelçiliği önünde bir araya geldi.
"AKP'NİN FİLİSTİN DAVASINI SAHİPLENME ŞANSI YOKTUR"
Devrim Hareketi Ankara İl Temsilcisi Şevket Çavuşoğlu, “Bağımsız ve özgür Filistin'in yanında olanlar, emperyalizmin, siyonizmin ve siyonist terörün karşısındadır. Doğu Akdeniz'de ve Kafkasya'da İsrail ile bağlar kuran AKP'nin, bugün Filistin davasını sahiplenme şansı yoktur. İslamcı siyasetin emperyalizmle kurduğu ilişkiler, Filistin'in bağımsızlık mücadelesinin karşısındadır” dedi.
Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"FİLİSTİN
HALKI MEŞRU TEPKİ VERMEKTEDİR"
“Filistin
halkının emperyalist müdahaleye ve siyonist işgale karşı sürdürdüğü bağımsızlık
mücadelesi uzun yıllardır sürüyor. Emperyalizmin ve siyonist İsrail devletinin
her türlü işgal ve yağma siyasetine karşı bağımsızlık mücadelesini yürüten
Filistin halkının meşru direnişi, bugün bir kez daha emperyalist saldırganlığın
ve barbarlığın saldırısı altındadır. Filistin’in dört bir yanına yayılan ve
Gazze'de sistematik hale gelen, emperyalist yağma siyasetine karşı büyük bir
tepkiyi ortaya çıkaran Filistin halkı, İsrail'in haydutça saldırganlığı karşısına
meşru tepki vermektedir.
Dün
İsrail tarafından hastaneye yönelik gerçekleştirilen alçakça saldırı sonucunda
yüzlerce Filistinli hayatını kaybetmiştir. İsrail’in Filistin’e dönük işgal
politikası ve Gazze’yi bir açık hava hapishanesine çevirmesi yeni durumlar
değildir. Bundan birkaç hafta öne yine İsrail tarafından yapılan bir katliam ve
İsrail’in Mescid-i Aksa’ya dönük attığı saldırgan adımlar, Filistin direniş
güçlerinin ve aslında Filistin halkının ayağa kalkmasına neden olmuştur. Bu,
aynı zamanda özünde Filistin halkının ulusal haklarının tasfiyesine dayanan
bölgesel plana karşı da verilen bir tepki olarak görülmelidir."
"FİLİSTİN
SORUNU LİBERAL YA DA MİLLİYETÇİ EKSENDE ELE ALINAMAZ"
"Başta
ABD olmak üzere emperyalist ülkelerin bölgeye dönük stratejisinde yer altı
kaynaklarının ve enerji hatlarının kontrolü, emperyalist yayılmacılık açısından
sorun çıkaran ülkelerin ya da iktidarların tasfiyesi ile birlikte en önemli
sayılabilecek başlık İsrail’in güvenliğidir. Çünkü İsrail’in güvenliğinin
sağlanması demek Orta Doğu’da emperyalizmin çıkarlarının korunması anlamına
gelmektedir. Sağcı ve faşist Netanyahu hükümeti de böyle bir zemin üzerine
oturmakta, Filistin’deki ulusal kurtuluş ve devletleşme mücadelesi, o anlamda
tasfiye edilmesi gereken bir yan barındırmaktaydı. Tersi durum olsaydı, şundan
emin olabiliriz ki emperyalizm için Filistin bir numaralı müttefik olarak görülebilirdi.
100
yılı aşkın bir zamandır devam eden Filistin sorunu o anlamıyla sadece Arapların
gündemi ya da İsrail’in çıkarlarının savunulması gibi liberal ya da milliyetçi
eksende ele alınamaz. Yurtsever Filistin halkı işgal altındaki toprakları için
mücadele etmektedir."
"İNTİKAMCI
SALDIRGANLIK, BÖLGEDEKİ TANSİYONU YÜKSELTMEYİ HEDEFLİYOR"
"Bugün,
emperyalizmin her türlü araçla desteklediği İsrail devleti, terörizm umacısına
sarılarak haydutluğunu meşru hale getirmek istemektedir. Dünyanın dört bir
yanında emperyalist saldırganlığı meşru hale getiren büyük propaganda
mekanizması çalışırken, ABD ve İngiliz emperyalizmi silahlı güçleriyle müdahale
etmeyi amaçlamaktadır. Yıllardır devam eden Filistin mücadelesinin dün
karşısında olan emperyalist güçler, bugün de topyekûn İsrail'e destek
açıklaması yapmaktadır. Filistin halkını yarım asırdan uzun süredir sistematik
olarak katleden, süren, "etnik temizlik" güdüsüyle hareket eden
İsrail, son büyük saldırısına hazırlanmaktadır. Emperyalizmin Ortadoğu'daki
karakolu rolünü üstlenen İsrail'in, NATO'yu arkasına alarak gerçekleştirdiği
gayrimeşru bu saldırganlık kabul edilemez. Faşist Netanhayu hükümetinin iç
siyasette yaşadığı sorunları ve bölgede emperyalizmin sadık askeri rolünü
pekiştirmeyi amaçlayan intikamcı saldırganlık, bölgedeki tansiyonu yükseltmeyi
hedeflemektedir. Yükselen tansiyon emperyalizmin müdahale alanını
genişletmektedir.
Dünyanın
dört bir yanında sahneye konan senaryonun benzerini gördüğümüz Filistin'de,
halkın sürdürdüğü meşru direniş uzun yıllara yayılan bir mücadeleyi içeriyor.
Geçmişte, anti-emperyalist ve laik karakteriyle bilinen direniş, bugün din
savaşları zemininde değil, bir kez daha emperyalizme karşı bağımsızlık
zemininde yükselecektir. Filistin'deki esas mücadele emperyalist işgale karşı
bağımsızlık mücadelesidir. Filistin direniş hareketlerinin ortak harekât
odasından yönettiği direniş, tüm Filistinlileri birleştirmektedir. Emperyalizm
ve siyonizme karşı Filistin halkının ortak mücadelesi tekfirciliğin ve
mezhepçiliğin de panzehiridir. Emperyalizme karşı sürdürülen bu mücadelenin
meşruluğu sorgulanamaz."
AKP'YE FİLİSTİN YANITI
"Bugün
tüm bölgeye yayılma ihtimali taşıyan bu saldırganlığa karşı İsrail ve Filistin
arasında iktidarın itidal çağrısı yaparak tarafsız bir konum alması, İsrail ile
kurduğu bağların derinliğini göstermektedir. Doğu Akdeniz'de ve Kafkasya'da
İsrail ile bağlar kuran AKP'nin, bugün Filistin davasını sahiplenme şansı
yoktur. İslamcı siyasetin emperyalizmle kurduğu ilişkiler, Filistin'in
bağımsızlık mücadelesinin karşısındadır. Filistin halkının mücadelesi,
gericilerin ve faşistlerin ufkuna sığmaz. Kendileri Amerikan uçak gemilerinin
üzerine çıkıp poz verenler, Türkiye’nin NATO üyeliği ile zerre sorunu
olmayanlar Akdeniz’deki Amerikan gemilerini sorgulayamaz.
Bugün Gazze'de sürdürülen bu baskı ve işgal siyasetine karşı emekçi halkımızın, devrimcilerin, yurtseverlerin, ilericileri ve komünistlerin bakış açısı bellidir: Nehirden denize kadar özgür Filistin. Bağımsız ve özgür Filistin'in yanında olanlar, emperyalizmin, siyonizmin ve siyonist terörün karşısındadır. Saldırgan ve haydutça davranan İsrail devletiyle tüm bağlar koparılmalıdır."