Siyasetçiler, Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde üçüncü kez adaylığıyla ilgili tartışmaları yorumladı: 'Kriz çıkarmak istiyor'
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez adaylığına ilişkin 'YSK’ye güvenmiyoruz' çıkışı tartışmaları beraberinde getirdi. CHP kurmayları, partinin siyasetini ve 'adaylık' gündemini değerlendirdi.
Sarp Sağkal / Rıfat KırcıCumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasaya göre üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağına ilişkin tartışmalar sürerken CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ın aday olup olmamasına kilitlenmek gibi bir düşüncemiz yok. Yargıya, YSK’ye güvenmiyoruz” dedi.
CHP’nin hukukçu kurmayları, partinin aldığı bu karara ilişkin Cumhuriyet’e konuştu. CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Uğur Bayraktutan, Erdoğan’ın hukuken aday olamayacağını söyleyerek “YSK hukuk kurulu değil de majestelerinin kurulu gibi oldu. Hukuki bir karar vermeyeceklerini biliyoruz” dedi.
MAĞDURİYET YARATIYOR
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, 6 Nisan’dan önceki bir seçime destek vereceklerini söylediklerini anımsatarak “Ancak bu çağrılar dikkate alınmadı. Erdoğan adaylığının dolduğunu biliyor. ‘Bundan nasıl bir kriz çıkarırım ve mağduriyet yaratırım’ diye düşünüyor. Kriz çıkarmak, kavgalar yaşansın istiyor” ifadelerini kullandı. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de YSK’nin şu ana kadar pek çok seçimde “Saray lehine karar aldığını” vurguladı. YSK’ye Erdoğan’la ilgili bireysel şikâyetler olacağını söyleyen Emir, “Bu seçim kampanyasının hukuki bir tartışmaya feda edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu seçim bağımlı yargının, anayasaya uymayan bir cumhurbaşkanının da oylanacağı bir seçim olacak. Vatandaşlar adaletten yana tercihlerini kullanacaklardır” değerlendirmesini yaptı.
HUKUK SİYASALLAŞTI
Eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, demokrasinin en büyük güvencesinin hukuk ve kamuoyu olduğunu belirtti. Söylemez şöyle konuştu: “Hukukun siyasallaştığı, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirdiği yolunda kamuoyunda geniş bir mutabakat var. Ancak böyle diye bu durumu meşrulaştırmak ve kabullenmek doğru değil. Bana göre ana muhalefetin görevi anayasaya aykırı davranan ya da davranacak olan yargı mensuplarını uyarmak ve sorumluluğa davet etmek olmalıdır. Partizan yargı mensuplarının ileride sorumlu tutulacağı noktasında uyarmak gerekir.” Söylemez de Kılıçdaroğlu gibi İstanbul seçimlerini hatırlatarak “İptal edilen İstanbul seçimlerinde yurttaşlar oy çuvallarının üzerinde yatma erdemi gösterip seçime sahip çıktılar. Aynı görev tüm partilere düşüyor. Sayımlara dikkat edilmeli, oylara sahip çıkılmalı, yurttaşlar uyanık olmalı” dedi.
ANAYASAYI SAVUNACAĞIZ
İYİ Partili Turhan Çömez ise “Erdoğan’ın artık sahada eski gücü kalmadı” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “AYM kararını tanımadığını söyleyen bir cumhurbaşkanı var. Öte yandan YSK’nin kararı mevcut yasalara göre başka bir mahkemeye taşınmaz. Kendi tayin ettiği YSK kadrolarından bu kararın onaylanması olası. Ancak ne olursa bu ülkede yasaları ve anayasayı savunmak zorundayız. Erdoğan’ın mağdur olacağına katılmıyorum. Mağduriyet konusunda en yetenekli kişi de olsa buradan kendisine bir mağduriyet çıkmaz. YSK kararıyla Erdoğan’ın adaylığı yeniden gerçekleşecek olursa biz sandıkta mücadelemizi veririz, Erdoğan’ı tarihin karanlık sayfalarına gömeriz.”
SEÇMENİN GÜVENİ YOK
Eski TBMM Başkanı ve eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ise “Seçmenin YSK’ye güveni yok” dedi ve ekledi: “İstanbul seçimlerinde akıl almaz şeyler yaşandı. Aynı zarfın birini iptal edip diğerini iptal etmedi. En azından onların sorumluluk altında olduğunu söylemek lazım. YSK üyelerine yasaya aykırı hareket ettiklerini ve bunun hesabını verecekleri noktasında uyarmak lazım. Seçmenin YSK’ye güveni yok.”