Siyaset bilimciler 'Bahçeli'nin çıkışını' değerlendirdi: 'Cumhur'un eli zayıfladı'
Siyaset bilimciler, MHP lideri Bahçeli’nin seçime kendi parti amblemiyle girme kararını değerlendirdi. Uzmanlar, “Cumhur’un eli zayıflar. Üstünlüğünü kaybeder” yorumunu yaptı.
Cengiz KaragözMilliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli önceki gün seçime kendi adayları ve logosuyla gireceğini duyurdu. Bahçeli, “Cumhur İttifakı’ndaki Yeniden Refah Partisi ile Büyük Birlik Partisi’nin kendi amblemiyle ve adaylarıyla seçime katılmaları söz konusuyken MHP’nin buna tevessül etmesi mantıklı olmaz” açıklamasını yaptı.
Bu çıkış sonrası MHP’nin çıkarılan yeni seçim yasasındaki ortak liste avantajını kaybettiğine dikkat çekildi. Bu durum da ittifakta bir krizin olabileceği yorumlarına neden oldu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, MHP’nin seçime kendi listelerinden girme kararına ilişkin, “Devlet Bey’in ortaya koyduğu tavır bizim aktardığımız durumun aynısı” dedi.
‘İKİ İTTİFAK DA EŞİTLENDİ’
Bahçeli’nin bu çıkışını uzmanlara sorduk. İşte değerlendirmeleri:
Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, MHP’nin seçimlere kendi amblemi ile gireceğini açıklamsından sonra şu yorumu yaptı: “Seçim kanunu değişince Millet İttifakı dezavantajlı duruma düşmüştü. Ve ortak liste tartışmaları başlamıştı. Ancak MHP’nin bu hamlesiyle beraber iki ittifak da eşitlendi. Biz bu süreci Cumhur İttifakı’nın ortak aday göstererek avantaja çevirebileceklerini düşünüyorduk ancak bu hamleyle kanun değişiminin bir avantajı kalmadı”
(Can Selçuki)
Siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, “MHP için rasyonel karar. İttifaksız seçime girme kararı riskli olsa da, HÜDA PAR ve YRP ile yan yana gelmenin riski daha büyük olabilirdi. Bu tercihle partinin kimliğini koruma amaçlanırken İYİ Parti ve Zafer Partisi’ne olası seçmen geçişi de durdurulmak istenmiş olabilir” ifadelerini kullandı.
(Tanju Tosun)
‘MİLLİYETÇİ REKABET’
Tosun, “MHP’nin ortak listeye dahil olmadan seçime girme kararı, 14 Mayıs’ta milliyetçi kimliği öne çıkan partiler arasında sıkı bir rekabete yol açacak. Sonuçta milliyetçi partiler sadık seçmenine, sadık seçmenler de partilerini kavuşabilir” dedi.
Siyaset bilimci, akademisyen Fatih Yaşlı ise MHP’nin siyasi pazarlıklarda el yükseltmek için söz konusu hamleyi yapmış olabileceğine dikkat çekti. MHP’nin kamuoyu önünde AKP’ye mesaj vermek isteyebileceğine vurgu yapan Yaşlı, “İhtimallerden biri bu olsa da esas olarak MHP’nin tarihine baktığımızda 1969’dan bu yana girdikleri bütün seçimlere tek başlarına ve kendi logolarıyla girdiler. İster baraj altında kalsınlar, ister barajın üstünde olsunlar ama tarihsel olarak bakıldığında Ülkücü hareket partilerinin seçime girmesine ve üç hilalin görünmesine hep dikkat etti” ifadelerini kullandı.
(Fatih Yaşlı)
‘TOPLUMA VERDİĞİ MESAJ’
MHP’nin AKP bünyesinden seçime katılmasının partiyi olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Yaşlı, “MHP iktidarın bünyesinde seçime girerse bu adım MHP için 50 yılın sonunda çok büyük bir geri adım attığı anlamına gelir. Türkiye’de bu süreç MHP’nin aleyhine işleyebilir. O yüzden bunu tercih etmiyor olabilirler. Bahçeli’nin bu hamlesi, Ülkücü hareketin kendi özerk alanını korumak için topluma verdiği mesaj gibi görünüyor. Çünkü o kimliğin sahipliği iddiası ancak bu şekilde devam ettirilebilir” diye konuştu. Yaşlı, AKP ve MHP’nin aynı seçmen havuzuna sahip olduklarını belirterek “Aralarında bir seçmen geçişkenliği var. Dolayısıyla bu seçmen havuzu bu iki parti arasında gidip geliyor. Bahçeli ve kurmayları AKP’nin şu an zayıfladığını AKP’den kopacak seçmeni kendilerine gelebileceğini düşünüyor olabilir” dedi.
(Ertan Aksoy)
Aksoy Araştırma Şirketi’nin kurucusu Ertan Aksoy, “Seçmen o logoyu görünce motive olacaktır. Ancak MHP’nin zayıf olduğu bölgelerde ittifakın birinci partisi için önemli bir potansiyeldi. Bu oyları dolayısıyla kaybedecekler. MHP’nin seçimlerde de bir baraj sorunu bulunmuyor” diye konuştu.
PAZARLIK KOZU MU?
Siyaset bilimci Doç. Dr. Güven Gürkan Öztan ise şunları söyledi: “MHP bu karardan geri adım atmazsa Cumhur Ittifakı’nın Meclis üstünlüğünü elde etme stratejisi büyük ölçüde akamete uğrayacak. Bahçeli’nin her ilde kendi logo ve adaylarıyla seçime gireceklerini açıklaması muhtemelen Saray’ın hiç hoşuna gitmemiştir. MHP, YRP ve Hüda Par’ın elde ettiği ayrıcalıkların çok daha fazlasını hak ettiğini düşünüyor. Pazarlıkta el yükseltiyor.”
(Güven Gürkan Öztan)
MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat da “Bahçeli iki partiye sitem etti. Kendi tabanına net bir mesaj verdi” dedi.
(Mehmet Ali Kulat)
‘ESKİSİ GİBİ AKP’DEN KOPAN MHP’YE GİTMİYOR’
Bahçeli’nin açıklamasının pazarlığa dayalı bir hamle olabileceğine vurgu yapan siyaset bilimci Onur Alp Yılmaz, “MHP de kendi amblemiyle gireceğini duyurarak bir yerde meydan okumuş oluyor. Diğer taraftan da bu partilerin olması gerekenden çok pay almalarını istemiyor. Öte yandan da bu partiler ne kadar güçlenirse AKP için de MHP’nin önemi o kadar azalacaktır” dedi.
(Onur Alp Yılmaz)
Yılmaz, “Konuyla ilgili bizim bilmediğimiz pazarlıklar olabilir. Bu siyasi temsil açısından da olabilir, devlet bürokrasisi içerisindeki belli talepleriyle alakalı da olabilir. Bir açıdan da AKP ile doğrudan iç içe geçmiş bir MHP’den ise ayrı listeyle hareket eden, yarı muhalefet gibi gözükebilecek bir MHP’nin AKP’den alacağı oy daha fazla olabilir. Önceden aralarında çok ciddi bir oy geçişkenliği vardı ancak uzun süredir bu oy geçişkenliği durdu. Eskiden olduğu gibi AKP’den kopan MHP’ye gitmiyor. Ya kararsızlara yöneliyor ya da İYİ Parti gibi diğer muhalif partilere yöneliyorlar. MHP bu oyları almak istiyor olabilir” diye konuştu.