Şanlıurfa'da çocuklara şeyhin elini öptürdüler!
Şanlıurfa’da çocuklara “Şeyh” İzzeddin Aksan’ın elinin öptürüldüğü ortaya çıktı. Cumhuriyet’e konuşan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, “Tarikat ve cemaatler ulusal güvenlik sorunudur” derken Psikiyatri Uzmanı Dr. Eren Ezgi Gevher Avcı ise “Çocuklar radikal örgütlerin hedefi olabilir” ifadelerini kullandı.
30 Kasım 1925’teki 677 sayılı “Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Yasa”yla tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı; tarikat ile şeyhlik, dervişlik, müritlik gibi unvanlar yasaklandı. Devrim kanunları, anayasanın 174. maddesiyle korunma altına alınmasına rağmen Türkiye’de tarikatlar ve cemaatler faaliyetlerine devam ediyor.
Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde bulunan Hz. Osman Camisi önünde çekildiği belirtilen görüntülerde Nakşibendi tarikatının liderlerinden “Şeyh” İzzeddin Aksan’ın elini öpmek için çocuklar sıraya girdi.
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz ile Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Eren Ezgi Gevher Avcı söz konusu görüntüleri Cumhuriyet’e değerlendirdi.
(Şule Özsoy Boyunsuz)
LAİKLİĞİN ÖNEMİNİ VURGULADI
Laikliğin cumhuriyetin değiştirilemez ilkelerinden birisi olduğunu belirten Boyunsuz, “Anayasal olarak çok temel bir konumda olmasına ve üstün bir hukuki koruma verilmiştir. Devrim yasalarımız ise laikliğin temel prensiplerini yerleştirmek üzere yapılmış, anayasaya aykırılıkları ileri sürülemeyecek olan, bir anlamda anayasal normlar blokuna girmiş, laiklik ilkesine anlamını kazandıran temel hükümlerdir” dedi.
‘TARİKAT VE CEMAATLER ULUSAL GÜVENLİK SORUNUDUR”
Boyunsuz, “Bu çerçevede tarikat ve cemaatlerin özellikle devlet içinde yapılanması, devlet koruması ve teşviki ile ekonomik, siyasal çıkarlar elde etmesi devletin yansızlığı ilkesine yani laikliğe ciddi biçimde aykırı olmakla kalmıyor devlet içinde ayrı örgütlü yapılar oluşturarak ulusal güvenliğe de ciddi tehlike oluşturuyor” diye konuştu.
Boyunsuz, “Neticede baştan sona demokratik toplum düzeninin eşit vatandaşlık ilkelerine aykırı bir durum oluşuyor. Unutmayalım ki laiklik insan haklarının, demokrasinin, milli egemenliğin temelinde yatan ilkedir. O yoksa bu saydıklarımız da onunla yok olurlar” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
(Eren Ezgi Gevher Avcı)
‘ÇOCUKLAR RADİKAL ÖRGÜTLERİN HEDEFİ OLABİLİR’
Tarikatların pedagojik açıdan yol açabileceği sorunlara değinen Avcı, “Siyasal İslamcı iktidarın en güçlü ideolojik aygıtlarından birisi tarikatlardır. Bugün tarikatların pedagojik açıdan yol açabileceği en önemli sorunlar, aslında sahip oldukları dokunulmazlığın doğal sonucudur. Çocuklar radikal örgütlerin hedefi olabilir” dedi.
‘TESLİMİYETİN KÜÇÜK YAŞTA TESİS EDİLMESİ...’
Avcı, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Şanlıurfa’da bir tarikat şeyhinin elini öpen çocuklar için, çocukların zihninde gelişen otorite imgesiyle kurdukları ilişki, tam bir teslimiyet ve itaat gerektiren, çocuğun benlik sınırlarını ve öz saygısını yok eden bir ilişki türüdür. Teslimiyetin küçük yaşta tesis edilmesi, en azından bu topluluklarda işlenen suçları örtbas etmek için şarttır. Çocuklar teslimiyetinin yetersiz olduğu durumlarda sık sık uyarılır ve daha fazla adanmaya davet edilir. Bu ortamda sorgulayıcı bilinçten geriye kalan ne varsa, ortadan kaldırılması gereken bir hastalık gibi sürekli bastırılır. Yetişen bireyler, sadece bu yapılar içerisinde yaşayabilecek bireylere dönüşürler. Dolayısıyla bu yapıları koruyabilmek için gerektiğinde suç işleyebilirler.”
ERDOĞAN’A OY İSTEMİŞTİ
Şeyh Aksan, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan Ayasofya’nın ibadete açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür mektubu göndermişti. Aksan, mektupta “Değerli başkanımız, İkinci fetih size nasip oldu, mübarek olsun. İkinci Fatih Muhammed Recep Tayyip Erdoğan lakabını hak ettiniz. Fethiniz mübarek olsun” ifadelerini kullanmıştı. Aksan, 14 Mayıs genel seçimler öncesi ise Erdoğan’a oy verilmesini istemişti.