Sağlık Bakanlığı'na ilişkin Sayıştay raporu ortaya koydu: Yurttaş randevu alamıyor
Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı 2021 Yılı Denetim Raporu'nda sağlık sistemine ilişkin çarpıcı bilgilere yer verildi. Sayıştay'ın raporunda şehir hastanelerine yönelik çok sayıda usulsüzlük yer alırken randevu sürelerinde ve laboratuvar hizmetlerinde tetkik sonuç gecikmelerin yaşandığı geniş bir şekilde yer buldu.
cumhuriyet.com.trAKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sıklıkla dillendirdiği 'sağlıkta Türkiye’ye âdeta çağ atlattık' sözlerini yalanlayan bilgiler Sayıştay’ın 2021 yılına ait Sağlık Bakanlığı denetim raporunda yer aldı. Pek çok yurttaş son zamanlarda randevu alamama sıkıntısı nedeniyle tepki göstermişti.
Buna göre raporda, şehir hastaneleri ve kamu işbirliği projelerine ilişkin harcamalar dikkat çekti. Kamu özel iş birliği modeli ile işletilen İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde tüp bebek işlemleri ile ilgili olarak görevli şirket tarafından laboratuvar hizmeti sunulmamasına rağmen bu hizmet altında tüp bebek "alt kırılımı" olduğu belirtilerek garanti tutarlarının ödendiği tespit edildi.
VERİLMEYEN HİZMET İÇİN ÖDEME
Raporda, "Sayıştay tarafından yapılan incelemelerde, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde laboratuvar hizmeti altında tüp bebek işlemleri için alt kırılım olduğu ve bir garanti miktar belirlendiği ancak sağlık tesisinin açılışından beri görevli şirket tarafından tüp bebek işlemlerine yönelik bir tetkik veya tedavi işlemi gerçekleştirilmediği, hizmet şartlarını belirleyen tüp bebek işlemlerine ait bir hizmet tanımlanmadığı anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Denetim raporunda kamu idaresi cevabına da yer verilerek, şirket ile müzakerelerin yürültüdüğü ifade edildi.
Öte yandan denetim raporunda, laboratuvar ve görüntüleme hizmetlerine ilişkin bilgilere de yer verilerek görüntüleme ve laboratuvar işlemlerinde yaşanan aksaklıklara yer verildi.
Buna göre raporda, "Randevu verme sürelerine ilişkin görevli şirketlerin, rutin radyodiagnostik tetkiklerin şirketin sorumluluğuna dahil alanlarda 3 (üç) gün, radyoterapi için 15 (onbeş) gün içerisinde, acil hastaların tetkiklerini derhal yapacak cihaz parkuru ve personel planlaması yapmakla yükümlü" kılındığına dikkat çekildi.
Yaşanan gecikmeler ise şu şekilde ortaya konuldu:
- "Mersin Şehir Hastanesi'nde test grubu bazında rutin istemli tetkiklerde ortalama yüzde 8,28, acil istemli tetkiklerde ise ortalama yüzde 61,56’ya varacak seviyede gecikmelerin meydana geldiği,
- Konya Karatay Şehir Hastanesinde aylık bazda bakıldığında, 2021 yılı Ekim ayında yapılan toplam 1.045.394 adet testten 140.336’sında gecikme olduğu ve bunun yüzde 13,42 oranına tekabül ettiği,
- İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde mevcut test rehberlerine göre belirlenen sonuç verme sürelerinde bazı test gruplarında yüzde 37’lik bir orana tekabül edecek düzeyde gecikmenin meydana geldiği,
- Kayseri Şehir Hastanesinde tetkik bazında hedef süre ve ortalama süre bakımından analiz yapıldığında, örneğin “Siklosporin” tetkikinde denetim yılının genelinde gecikmelerin meydana geldiği ve bu tetkikte hedef süre ortalama 210 dakika iken Aralık ayında ortalama sonuç süresinin 1.449,91 dakika olarak gerçekleştiği,
- Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesinde yine test grubu bazında bakıldığında diğer test gruplarının aksine HbA1c’de yılın genelinde gecikmelerin meydana geldiği ve bu gecikme oranının şubat ayında yüzde 26 olarak gerçekleştiği, tespit edilmiştir.
YAPTIRIM MEKANİZMALARINA VURGU
Yapılan tespitlere ilişkin Kamu İdaresi ise yanıtında, "İlgili taşra birimlerine yazı yazıldığı ve konusu geçen aksaklıklara mahal vermemek ve sözleşme hükümlerini uygulamak adına uyarılar yapıldığı ifade edilmektedir. Bu itibarla, görüntüleme hizmetlerinde randevu süresinin aşımları ya da laboratuvar hizmetlerinde tetkik sonuç gecikmelerinin minimize edilebilmesini ve hizmetlerdeki aksaklıklara dair kök nedenlerin araştırılmasını, şirketlerin sorumluluğuna gidilebilecek hallerde hata puanı ve ceza kesintisi gibi yaptırım mekanizmalarının devreye sokulabilmesini teminen bakanlık tarafından önleyici mekanizmaların oluşturulması gerekmektedir" ifadelerine yer verdi.