Prof. Dr. Kanadoğlu yeni anayasa tartışmalarını Cumhuriyet'e değerlendirdi

Yurttaşlar yoksulluk, şiddet ve adaletsizlik gibi sorunlarla mücadele ederken iktidar partisi AKP, yeni bir “sivil anayasa” inadından vazgeçmiyor.

Engin Deniz İpek

Geçen hafta TBMM’de yeni yasama yılının başlamasıyla anayasa konusu tekrar gündeme gelirken toplanan AKP kurmayları, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığında yeni bir anayasa yapımının yol haritasını belirlemek üzere ilk kez çalıştay düzenledi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, daha önce partisinin yeni anayasa konusundaki tavrını “Mevcut anayasaya uymayanlarla yeni bir anayasayı konuşmayız” sözleriyle özetlerken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DEM Parti arasındaki diyalog zeminini de yeni anayasa konusundaki uzlaşma çalışmaları olarak yorumlanmıştı. 

‘İLKELER SAVUNULMALI’

Yeni anayasa tartışmalarını Cumhuriyet’e değerlendiren anayasa hukuku Profesörü Korkut Kanadoğlu, “Kurumların işlemez hale geldiği bugünlerde yeni anayasa söylemi, siyasi iktidarın görevde kalmasını sağlama aracı olmaktan öteye geçmeyecektir” dedi. Anayasaların halkın sınırlandırılması için değil halkın, devlet iktidarını sınırlandırması için yapılması gerektiğinin altını çizen Kanadoğlu, “Ülkemizde, özellikle 2017 Anayasa değişiklikleri sonrasında anayasacılık suistimal edilerek otoriterizmi meşrulaştırmak için kullanıldı. Bu söylemin arkasındaki partilere bakınca, Cumhuriyetimizin laiklik, ulusal bütünlük ve demokratik hukuk devleti gibi değiştirilmez yapısal ilkelerinin daha kararlı savunulması gerektiği açıkça görülmektedir” ifadelerini kullandı. 

‘BAŞKANLIK KALDIRILMALI’

Mevcut konjonktürde yapılacak yeni bir anayasanın, başta yargı olmak üzere Türkiye’nin sorunlarını çözme konusunda yeterli olmayacağını belirten Kanadoğlu, “Cumhurbaşkanının şahsında yürütmenin tüm sisteme egemen olduğu anayasal tasarımın değişmesi için mevcut yozlaşmış başkanlık rejiminden denge ve denetimin sağlandığı bir parlamenter rejime geçilmesi ve HSK ve AYM’nin bağımlı yapısının değiştirilmesi gerek” diye konuştu. Kanadoğlu, “Bu noktada devletin ve diğer güç odaklarının vesayetine karşı avukatlığın özgürlüğü ve bağımsızlığının korunması da büyük önem taşıyor. Avukatlar, ancak yargının diğer unsurlarıyla eşit düzey ve eşit haklara sahip olmaları halinde hukuk devletini gerçekleştirme görevini yerine getirebilir” dedi.. 

Yürürlükteki anayasaya göre, değişikliğin referandumsuz kabul edilmesi için 400 milletvekilinin oy vermesi, referanduma götürülmesi için ise en az 360 oy gerekiyor.