Perde arkası: Ekrem İmamoğlu ‘2023’te aday olurum’ dedi mi?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili basına yaptığı "Teknik direktör beni oyuna sokar veya sokmaz. Ona ben karar vermeyeceğim. Ama oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum" açıklama gündeme oturdu. İşte o sözlerin perde arkası.

Cumhuriyet

Kamuoyu bir haftadır, “içişleri bakanı”na yönelik “ahmak” sözünün YSK üyelerine söylenmiş gibi kabul edilip İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası ile beraberindeki siyasi yasak olasılığını konuştu ve daha da konuşacağı görülüyor.

Çünkü bu ceza, hem 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hem de 2024 yerel yönetimler seçimlerine etki edecek nitelikte. Üstelik bu konu sadece konunun muhatabı Millet İttifakı’nı değil, Cumhur İttifakı’nı da etkileyecek.

İşte bu ortamda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk yazarı gazeteci Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. İmamoğlu’nun en dikkat çekici açıklaması ise Altaylı’nın “Kendinizi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında rakip olarak mı görüyorsunuz” sorusuna verdiği yanıtta gizliydi! “Takımın sahaya çıkarabileceği bir oyuncusuyum. Bu net” ifadelerini kullandı.

Ne demek istemişti İmamoğlu, hem Altaylı hem de İBB başkanına yakın çevreler bu açıklamayı yorumlarken “Kesinlikle bir restleşme değil...” cümlesini kullandılar. 

İmamoğlu’nun söylediklerinden ziyade söylemek istediklerine gelirsek... Aslında, dudaklarından dökülmese de İmamoğlu’nun vermek istediği mesaj net: “CHP en güçlü haliyle seçime giriyor. Çünkü elinde Cumhur İttifakı’nı yenecek üç adayı var: Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu... Evet, İmamoğlu ‘Adayım’ demiyor, ama ‘Aday değilim’ de demiyor...”

Öyleyse ne diyor İmamoğlu? Kulislerdeki 3. şahısların anlatımına göre İmamoğlu aynen şunları ifade etmek istiyor:

“Önceki dönemlerde CHP, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday çıkardı, dışarıdan biriydi, sonra Muharrem İnce ismi tutmadı bazı çekişmeler yüzünden. Oysa şimdi, İmamoğlu, Mansur Bey var, Sayın Kılıçdaroğlu var. Dışarıdan medet ummaya hiç gerek yok. Kemal Bey’in kendisi de dahil oyuncu listesindeki her isim rakibi (Cumhur İttifakı) yener. İşte buna göre karşı taraf bizi eksiltmeye çalışıyor. Çünkü korkuyorlar. Kemal Bey’den de Mansur Bey’den de İmamoğlu’ndan da çekiniyorlar. Bu yapılanlar resmen ayıp. Mertçe çıkıp evet İmamoğlu suç işledi, biz de yasak getirdik deseler sesimiz çıkmaz. Arka taraftan, ‘haberimiz yok’ diyorlar, öte yandan da CHP’li İBB başkanına verilen cezanın getirisinden faydalanmaya çalışıyorlar. Ama Türkiye neyin ne olduğunu görüyor. Yasa yoluyla engellenmek istendiği gerçeği ortada. Karşı taraf çok iyi bilmeli ki Kemal Bey, Mansur Bey veya İmamoğlu fark etmez. Üstelik iktidar değiştiğinde İstanbul, Ankara ve İzmir’de hizmet kalitesi de artacak. Çünkü şu an bile çok iyi belediyecilik örnekleri sergileniyor yolumuz kesildiği halde.”

Peki, birilerine kızgın mı İmamoğlu?

Ekrem İmamoğlu burada bir iki ismi tarif etmiş Fatih Altaylı’ya. Özellikle, “Dostun attığı gül, düşmanın attığı taştan ağırdır” iması var ve kızgın. O ismin (isimlerin) kendisini bildiğini söylemiş o söz arasında. 

Yine İmamoğlu, Kemal Bey Almanya’dayken düzenlenen Saraçhane mitingiyle ilgili hareket ve açıklamalarının perde arkası şöyle:

Öncelikle, İmamoğlu’nu ilk arayan Akşener değil, Davutoğlu. Sonra Meral Akşener arıyor, “Geliyorum kardeşim...” diyor. İmamoğlu’nun buradaki tepkisi önemli. “Gelme Meral Abla mı demeliydim...”

Yine o mitingin bir mitinge dönüşeceği konusu belirsiz çünkü parti örgütü olsun, İmamoğlu gönüllüleri olsun, karar sonrası Saraçhane’de buluşulabileceğini yaklaşık 20 gün önce konuşmuşlar. “Üstelik o miting daha doğrusu partililerin bir araya gelmesinin önü arkasında kimse bir şey aramamalı” diyor.

İşte böyle düşünüyor İBB başkanı. Bakalım, bundan sonraki süreç ne gösterecek ancak bu kulis bilgilerine göre İmamoğlu, “Kılıçdaroğlu’na rağmen adayım” dememiş, diyeceğe de benzemiyor.