Paris İklim Anlaşması’nın Meclis görüşmelerinde ‘uçak’ ve ‘fon’ tartışması
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Dışişleri Komisyonu'ndan geçen Paris Paris İklim Anlaşması'na dair kanun teklifine ilişkin "190 küsur ülkenin imzacısı olduğu ama Türkiye’nin de aralarında olduğu sadece 6 ülkenin kaldığı bu ayıplı durumu ortadan kaldırmak için bu kadar beklemeseydik” dedi.
cumhuriyet.com.trTBMM’de Paris İklim Anlaşması’nın görüşmelerinde AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti tartışma konusu olurken, muhalefet anlaşmanın 5 yıl sonra Meclis’e getirilmesinde verilecek iklim fonlarının etkili olduğuna dikkat çekti.
Anlaşmanın TBMM Dışişleri Komisyonu’ndaki görüşmelerinde konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “İklim aktivisti Greta’nın karbon salımına dikkat çekmek için sembolik bir girişimle 15 günde yelkenli ile gittiği NewYork’a biz iki koca uçak dolusu protokol ve yine uçaklar dolusu makam araçlarıyla gittik. Saray’dan Meclis’e gönderilecek bir anlaşma için buna gerek var mıydı” diye sordu? Çakırözer, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele konulu uluslarası anlaşmaları onayladıktan sonra tarım ve orman alanlarının termik santraller, hidroelektrik santraller ile yok edildiğinde dikkat çekerek, “Bu anlaşmaları Meclis’ten geçirmekle iş bitmiyor. Önemli olan bu anlaşmaların yükümlülüklerini yerine getirmek. Paris İklim Anlaşması’ndan gelecek fonları termik santrallere, inşaata, Kanal İstanbul’a değil; çevre için, daha temiz hava için harcayın” çağrısında bulundu.
'UÇAK' VE 'FON' TARTIŞMASI
Paris İklim Anlaşması’nın TBMM Dışişleri Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında muhalefet Türkiye’nin anlaşmaya taraf olmakta çok geç kaldığına belirtirken, anlaşmanın 5 yıl sonra Meclis’e getirilmesinde verilecek iklim fonlarının etkili olduğuna dikkat çekti.
TBMM Dışişleri Komisyonu’nun CHP’li üyesi Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Geç de olsa bu anlaşmanın Meclis’e gelmesi sevindiricidir. Ama keşke bu anlaşmayı Meclis’e getirmek için 5 yıl, 6 yıl beklemeseydik. 190 küsur ülkenin imzacısı olduğu ama Türkiye’nin de aralarında olduğu sadece 6 ülkenin kaldığı bu ayıplı durumu ortadan kaldırmak için bu kadar beklemeseydik” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Paris İklim Anlaşması’nın Meclis’e gönderileceğini, ABD’den duyurduğunu anımsatan Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu ayıplı durumu ortadan kaldırmak için iki uçak dolusu bakan, milletvekili ve yine uçaklar dolusu makam araçlarıyla New York’a gitmeye gerek var mıydı? Hatırlayın 16 yaşındaki İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'ne katılmak için sembolik bir girişimle 15 günde yelkenli ile NewYork’a gitti. Sırf sera gazı yayılımı olmasın diye. Türkiye ne yaptı? Zaten 5 yıldır onaylamadığı, ayıplı kaldığı bir konuyu düzeltmek için Saray’dan Meclis’e bir belge göndermek yeterliyken, uçaklar dolusu insanla, araçla NewYork’a gitti. Buna gerek var mıydı?”
“İNŞAATA DEĞİL, İKLİME HARCAYIN”
Uluslararası anlaşmalar kapsamında Tükiye’nin aldığı fonların çevre için değil, inşaat için, termik santraller harcandığını söyleyen Çakırözer, “Türkiye iklim değişikliği alanında Avrupa Birliği’nin çok fonundan faydalanan bir ülke. Ama bu ‘Bizim tüketim alışkanlıklarımıza nasıl yansıdı?’ dediğimizde, artan otomobil sayısına, artan termik santral sayısına bakabilirsiniz. Şimdi İklim Paris Anlaşması kapamında gelecek fondan bahsedilmekte. Buradan gelen fon gerçekten tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmeye mi harcanacak, yoksa çok büyük bir görüş ayrılığı yaşanan, toplumun üzerinde mutabık olmadığı Kanal İstanbul gibi projelere, inşaata, termik santrallere mi harcanacak? Bunu herkes soruyor” dedi.
“ZEHİR SANTRALİ İÇİN 7 KEZ İHALEYE ÇIKTINIZ”
Türkiye’nin uluslarası bu anlaşmaları onayladıktan sonra tarım ve orman alanlarının termik santraller, hidroelektrik santraller ile yok edildiğinden bahseden Çakırözer, Kyoto ve Birleşmiş Milletler Çerçeve Anlaşması sonrasında yaşananlara dikkat çekti. Eskişehir’de tarımsal sit kapsamındaki Alpu Ovası’na kurulmak istenen Termik Santrali gündeme getiren Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bizler bir tarafta uluslalarası anlaşmaya onay veriyoruz, ‘geleceğimiz için temiz hava diyoruz’ ama diğer tarafta verimli ovalara termik santraller kurmak için ihaleye çıkıyoruz. İşte memleketim Eskişehir’de Anadolu’nun buğday ambarı Alpu ovamız üzerine kurulmak istenen termik santrali için 7 kez ihaleye çıkıldı. Hem de koruma altına alınan Alpu Ovası’na. Müşteri bulanamadığı için kaldı müşteri bulunsa gözünüzü kırpmadan dikecektiniz zehir satralini. Yani ulusaslararı anlaşmaları imza atmakla, anlaşmaları Meclis’ten geçirmekle iş bitmiyor çünkü bu anlaşmaların yükümlülükleri pratiğe dönüşmüyor. Yapmamız gereken tüketim şeklini değiştirmek, yaşam şeklimizi değiştirmek, hem bireyler, olarak hem aileler olarak, hem devlet olarak.”