Özgür Özel: 15-20 milletvekilinin daha katılması akışı tamamen değiştirebilir (28 Temmuz 2022)

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, sağlık çalışanlarının başta şiddet olmak üzere sorunlarının çözülmesi amacıyla TBMM Genel Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırmaları ile ilgili konuştu. 1 Ağustos'taki toplantıda gereken 200 milletvekiline az sayı kaldığını ifade eden Özel, “15 belki 20 milletvekilinin daha toplantıya katılması akışı tamamen değiştirebilir” dedi.

ANKA

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

TBMM Genel Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırmalarına ilişkin açıklamada bulunan Özel, “15 belki 20 milletvekilinin daha toplantıya katılması akışı tamamen değiştirebilir” dedi. 

Özel’in konuşmasından satır başları şöyle:

“15 BELKİ 20 MİLLETVEKİLİNİN DAHA TOPLANTIYA KATILMASI AKIŞI TAMAMEN DEĞİŞTİREBİLİR

Her ne vesileyle olursa olsun, sağlık emekçilerinin sorunlarının olduğunun tüm siyasi partiler tarafından teyit edilmesi kıymetlidir. Hayatları tehdit altındadır, özlük hakları yeterli değildir, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından gerekli tedbirler alınmamıştır. Bu konuda bugüne kadar yapılanların yeterli olmadığı konusunda mutabakat oluşmuştur. Herkes bu sorunu teyit ediyor. Çağrımıza, şu ana kadar; İYİ Parti’nin, Türkiye İşçi Partisi’nin, Memleket Partisi’nin milletvekillerinin olumlu cevap vermesi bizi memnun etti. Az bir rakamın kalacağı anlaşılıyor. 15 belki 20 milletvekilinin daha toplantıya katılması akışı tamamen değiştirebilir. Bu noktada sağlık meslek örgütlerinin ve mensuplarının siyasi partilere yaptıkları çağrılardan memnuniyet duyuyoruz ve bu meselenin siyaset üstü bir şekilde ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Biz pazartesi günü çok özel mazereti olan sağlık mazeretli arkadaşlarımız dışında tam kadro burada olacağız. Tüm milletvekillerini bekliyoruz.

TTB’Yİ HEDEF ALIYORSANIZ BU HAZIMSIZLIKTIR

Bir açıklama bir değerlendirmeyi de MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül’den, üzüntüyle okuduk. Gazi Meclis’imizi ihanete teşne olanların propaganda alanı haline getirmekle suçluyor, bizi. Bu neymiş? TTB’yi ihanetle suçluyorlar. Kendilerini yönetecek tabip odalarını ve delegelerini seçtiler. Onlar da gelip burada TTB’yi seçti ve hekimlerden güven tazeledi. Buradan sonra tartışma bitmiştir. Bundan sonra siz hâlâ TTB’yi hedef alıyorsanız bu hazımsızlıktır. Ayrıca da çok ciddi tutarsızlıklar var. Şimdi sayın Ali Muhittin Taşdoğan. Kendisi gurur duyarak TTB üyesi olduğunu yazmış. Bence doğru bir şey. Ama Levent Bülbül'ün söylediği ihanete teşne bir örgüt ise MHP’nin aktif milletvekili bunu niye övünerek yazıyor? Sefer Aycan, ‘TTB ve tabip odalarının yönetimlerine milliyetçi hekimler olarak talibiz’ demişti seçimden önce. Seçimleri kazanamayınca ‘kapatalım gitsin.’ ‘İhanet çetesi’ bilmem ne diyeceksiniz? Bu doğru değil. Levent Bülbül de Özgür Özel de Devlet Bahçeli de meşruiyetini sandıktan, oydan alıyor. Meslek örgütleri de buradan alıyor. Siz seçilmişleri kendi kafanıza göre ‘kötü’ derseniz cezalandırmaya kalkarsanız kendinizi inkar etmeye başlarsınız. Siz seçilene saygısızlık ederseniz esasında annenizi, babanızı, çocuğunuzu, kendinizi emanet ettiğiniz, onları seçen doktorların sağlık emekçilerine hakaret ediyorsunuz. Bu kafa ile giderse MHP, kaybedeceklerini anladılar, 2023 seçimlerinden sonra ‘parlamento kapatılsın’ da derler. Çünkü kaybettiği her yerin kapatılmasını istiyor, bu anlayış. Demokrasi böyle bir şey değil.

EY DİYANET İŞLERİ BAŞKANI FUZULİ İŞLER YERİNE BU İNADINDAN VAZGEÇ

Halil Konakcı’nın Cumhuriyete yakışmayan, devlete yakışmayan, imamlık yapacağı yerde, sosyal medya trollüğü ile bu toplumun çok önemli bir kesimine, giyimine kuşamına yaşam tarzına saldıran, o nefret dolu, kin dolu söylemleri; hala onu o camide tutan Diyanet İşleri Başkanı ve onu atayan Cumhurbaşkanı… Sosyal medyadan açıklama yapıyor. Allah'tan başka kimseden korkmazmış. Ne Cumhurbaşkanı ne Diyanet İşleri Başkanı'ndan… Demokrasilerde, inanç olarak Allah'tan başkasından korkmaz; ama sıralı amirlerin var, onlar seni denetlemekle yükümlü. Sen onlara meydan okuyorsan onlar da susuyorsa, senin cumhuriyete meydan okuyun, insanların ailelerine, çocuklarına yaptığın bu hadsiz saldırının ortağı oldukları içindir. Milletimiz, giyimine kuşamına çoluğunun çocuğunun başının açık olmasına üstündeki kıyafete, nefret kusan bu anlayışı o koltukta tutanları not ediyor. Notu nerede verecek? Sandıkta verecek. Diyorlar ki, Diyanet İşleri Başkanlığı, bütün devlet, bütün devletteki memurlar maaşlarını alırken banka seçiyorlar. Bankalar da promosyon yapıyor. Bir rekabet ortamı var. Bu da devlet memurunun işine geliyor, ona promosyon ödeniyor. Bu iyi bir şey. Ama bizim Diyanet işleri Başkanı bize diyor ki, ‘siz katılım bankalarına gitmeniz lazım, normal bankaya gidemezsiniz.’ Neden? Normal banka faizi, normal banka faizi de bu Meclis’teki AK Parti Grubu, Cumhurbaşkanlığı'nın hepsi seni atayan Cumhurbaşkanı, bu faizi düzenden maaşlarını alıyorlar, ama Diyanet almasın. Siz katılım bankasından alın, bunlarda faiz yok, kar payı var ama ne tesadüf faize denk geliyor. Oradan alacaksın deyince katılım bankaları promosyon veremiyor. Rekabet ortamı yok. Böyle olunca Diyanet personeli o da devlet memuru ama maaşını bunların dediği yerden alıyor, promosyon alamıyor, buna itirazları var. Ey Diyanet İşleri Başkanı fuzuli işler yerine bu inadından vazgeç kardeşim.

ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK

Mustafa Varank, ‘gençler soruyor, hangi mesleği seçersek işsiz kalmayız, istihdam odaklı bakmayın.’ Özrü kabahatinden büyük… Diyor ki, ‘ben şunu demek istemiştim, istihdam odaklı bakmayın biz size destek veririz, kendi işinize sahip olursunuz.’ Kardeşim kimi kandırıyorsunuz? Özrü kabahatinden büyük. Söylediğin söz bir kişiye değil, bütün gençlere, ondan isyan ettiler, ondan seni linç ettiler, ondan çıldırdılar. Küfürle cevap veriyor. Sonra da bir sürü edep dışı bir sürü siyasi ahlaka etiğe uymayacak göndermeler, hatırlatmalar, saçmalamalar bilmem neler? AK Partililer… Hangi hatipler AK Parti için iyi? Hangi hatipler sıkıntılı? Mesela önceki Tarım Bakanı sıkıntılıydı. Orada konuşuyor, burada konuşuyor, orada saçmalıyor, burada saçmalıyoruz, orada hakaret, burada siyaset. Adama Sanayi Teknoloji Bakanlığı diye bir imkan çıkmış, bu görevi yapmak varken. Örneğin Mehmet Muş'a Ticaret Bakanlığı ile ilgili bir imkan doğdu. Tıkır tıkır yapıyor işini, bir sürü eleştiride bulunabilirim ama siyasetin sıcak polemiklerin içine girmek yerine görevini yapıyor. Bir kişi dönüp laf ediyor mu? Bu devletin uçağına biniyor. Özel uçağı bir de tarifeli uçak kullanan yabancı bakanlarla da alay ediyor. Hepimizin parasıyla gidiyor. Gittiği yerde ana muhalefet liderine, diğer muhalefet liderlerine hakaret ediyor. Anadolu Ajansı yanında gır gır. Konuş ben Mustafa Varank'ı destekliyorum. AK Parti’de bence sözcüsü Varank olsun, biz de oturduğumuz yerden seçim kazanalım.

BALYOZLA OTOBAN GİŞELERİNE GİDECEĞİZ

Efendim ‘biz yaparız, bunlar yıkar, yıkacak.’ Açıklık getirelim. CHP iktidara geldiğinde, ne köprü ne tünel ne otoban ne yıkması yenilerini yapacağız. Elimizde balyozla neyi yıkacağız? Otobanların gişelerini gideceğiz. Allah izin verirse. Öyle para mı olur? 10 kat fark var. Günü gelince böyle balyozlarla kıracağız. O gişedeki kardeşlerimi de müzelerde görevlendireceğiz"