Özgür Çelik kurultay öncesi delegelere seslendi: ‘Yarın bir irade ortaya koyacağız’
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yarın ve pazar günü gerçekleştirilecek CHP 38. Olağan Büyük Kurultayı öncesi İstanbul delegeleriyle Ankara’da bir araya geldi. Çelik, burada yaptığı konuşmada “İstanbul olarak yarın Kurultay’da bir irade ortaya koyacağız. Bu irade, değişimin iradesi olacak” dedi.
cumhuriyet.com.trYarın ve pazar günü gerçekleşecek CHP 38. Olağan Büyük Kurultayı öncesi CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul delegasyonuyla Ankara’da bir araya geldi.
Çelik, “Önümüzdeki 48 saat sadece bir parti içi kurultay değil, önümüzdeki 48 saat Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek. Belki önümüzdeki on beş yılı, yirmi yılı etkileyecek tarihi bir kurultayı hep birlikte gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
“İSTANBUL TARİHİ BİR SORUMLULUĞU ÜSTLENİYOR”
“Bu anlamıyla hepimizin sorumluluğu çok büyük. İstanbul'un sorumluluğu çok büyük” ifadeleriyle İstanbul delegelerine büyük bir sorumluluk düştüğüne dikkat çeken Çelik sözlerine şöyle devam etti:
“Çünkü İstanbul hem üzerinde yaşayan 20 milyona yaklaşmış nüfusuyla, hem ekonominin kalbi olmasıyla, hem kültür-sanatın kalbi olması özelliğiyle Türkiye'nin motor gücü bir şehrimiz. Bu anlamıyla evet her birimizin sorumluluğu ayrı ayrı çok büyük ama İstanbul'un sorumluluğu çok büyük. Peki kime karşı bu sorumluluğumuz? Genellikle kongre ve kurultay süreçleri hep parti içerisinde değerlendirilir. En büyük sorumluluğumuz, İstanbul'da yaşayan 16 milyon yurttaşımıza karşı ve büyük sorumluluğumuz, Türkiye'de yaşayan 86 milyona karşı. Bu anlamıyla yarın ve öbür gün gerçekleştireceğimiz Kurultay sadece bir genel başkanlık seçimi olmayacak. Sadece bir parti meclisi, parti yönetimi seçimi olmayacak. Önümüzdeki süreçte Türkiye'nin yirmi yılını, otuz yılını etki elli yılını etkileyecek bir tarihi dönemeçteyiz. Bu anlamıyla İstanbul'un, bu tarihi süreçte tarihi sorumluluğu ve siyasi sorumluluğu üstlendiğinin altını çizmek istiyorum.”
“BU İRADE DEĞİŞİMİN İRADESİ OLACAK”
Çelik, “İstanbul olarak yarın Kurultay’da bir irade ortaya koyacağız. Bu irade, değişimin iradesi olacak” sözleriyle İstanbul delegesinde ortaya çıkan değişim fikrinin nasıl şekillendiğini şu sözlerle anlattı:
“Peki bu değişim iradesine nasıl karar verdik? Bu değişim iradesine karar verirken, nasıl bir yol haritası izledik? Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. İstanbul Kongresi'ne giderken İstanbul Kongresi'ni kurultay tartışmalarının dışında tutmuştuk. Televizyonda sorular soruldu. Çeşitli toplantılarda sorular soruldu. Nasıl yapacaksınız Kurultay’da diye. Şunu ifade ettik, dedik ki; İstanbul Kongresi'ni gerçekleştirdikten sonra, demokratik yöntemlerle İstanbul'un iradesini ortaya koyacağız. Peki demokratik yöntem olarak neler yaptık? İstanbul'da bir delege toplantısı yaptık. Bir yemek düzenledik. İlçe başkanlarımızla, il yönetimimizle Kurultay delegelerimizin seçilmiş kurullarımızı tanıştırdık. Arkasından bir büyük delege toplantısı yaptık. Aynı bu kürsü gibi bir kürsü kurduk. Dedik ki İstanbul Kurultay delegelerimiz açık mikrofonla görüş ve düşüncelerini ifade edebilirler. Açık mikrofonla, açık kürsüyle yaptığımız delege toplantısında konuşma yapan tüm delegelerimiz bir değişim tarifi ortaya koydular. Sonrasında il yönetim kurulumuzda kurultay öncesi bir değerlendirme yaptık. Dedik ki yöneticilerimiz Kurultay delegesi değil ancak İstanbul'un kırk kişilik yönetiminin düşüncesi ve iradesi bizim için çok önemlidir. Ne düşünüyorsunuz diye sorduk. İl yönetimi bir değişim iradesi ortaya koydu. Kurultay delegesi olan ilçe başkanlarımız çeşitli vesilelerle bir araya geldiler. Kurultay delegesi olan ilçe başkanlarımız bir değişim iradesi ortaya koydular.”
“TOPLUM GÖZLERİMİZİN İÇİNE BAKIYOR”
Bunun sadece İstanbul'da Cumhuriyet Halk Partisi'nin değişim iradesi olmadığını, bunun aynı zamanda sokağın değişim iradesi olduğunun altını çizen Çelik, toplumun beklentilerine şu cümlelerle dikkat çekti:
“Çünkü biz pazara gittiğimizde, biz markete gittiğimizde, okula gittiğimizde, iş yerimize gittiğimizde toplumun bizim gözümüzün içine baktığını görüyoruz. Toplum bizden bir değişim istiyor. Ne yazık ki 2023 seçimlerinde bir başarı elde edemedik. Bizim seçmenimizde bir umut yorgunluğu var. Örgütlerimizde bir umut eksikliği var. Dolayısıyla bu umudun yeniden yeşertilmesi için toplum bizim gözümüzün içine bakıyor deyim yerindeyse. Toplum bizden bir umut bekliyor. Seçmenlerimiz bizden bir umut bekliyor.”
“İSTANBUL UMUDUN MEŞALESİNİ YAKMIŞTIR”
“İstanbul Kongresi bu umudun meşalesini yakmıştır. İstanbul Kongresi, Türkiye'nin dört bir yanında yankı uyandırmıştır” ifadelerini kullanan Çelik, hafta sonu yapılacak kurultayda bu umudun her yere yayılması için büyük bir sorumluluk üstlendiklerini belirterek şöyle dedi:
“İstanbul Kongresi büyük bir İstanbul Kongresi'ni büyük bir nezaketle büyük bir sağduyuyla gerçekleştirmeye gayret ettik. Orada verdiğimiz mesajlar Türkiye'nin dört bir yanında yankılandı. Şimdi yakılan bu meşaleyi İstanbul'da ortaya çıkan bu umudu hep birlikte Ankara'da yarın ve pazar günü gerçekleştireceğimiz bu kurultaya yansıtmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bu değişim talebi İstanbul'un ortaya koyduğu değişim talebi sokağın talebidir. Biz Türkiye'yi yönetme iddiası olan siyaset insanları olarak kulağımızı asla sokağa kapatamazdık. Asla sokağın sesine, sokağın çığlığına, duyarsız kalamazdık. Bu anlamıyla bu iradeyi koyduk. İstanbul umudun şehridir diyoruz. İstanbul tüm Türkiye'ye umut olmak zorundadır diyoruz. Bu anlamıyla İstanbul'dan Türkiye'ye yeniden umudu güçlü bir biçimde yayabilmek için bu kurultayın bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.”
“KURULTAYDAN GÜÇLENEREK ÇIKACAĞIZ”
Kurultaydan güçlenerek çıkmanın önemine dikkat çeken Çelik konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Evet bir seçim sonrası kriz döneminin içerisindeyiz. Ancak unutmamak gerekir ki her kriz kendi içerisinde fırsatlar barındırır. Bu anlamıyla bu kurultaydan güçlenerek, kurultaydan doğru bir iradeyle çıkmamız çok önemli. Bu duygu ve düşüncelerle yarın ve pazar günü gerçekleştireceğimiz bu Kurultayımızın birlik beraberlik içerisinde geçmesini temenni ediyorum. Büyük bir nezaketle, büyük bir sağduyuyla bir parti içi demokrasi şölenini hep birlikte gerçekleşmeyi, umut ediyorum.”