Orhan Bursalı'dan 'seçimlerde manipülasyon' uyarısı: 'Sandıktan çıkamazsak, kurullardan çıkarız'

Gazetemiz yazarı Orhan Bursalı, iktidarın “sandıktan çıkamazsak, kurullardan çıkarız” anlayışıyla seçime gittiğine dikkat çektiği bugünkü yazısında, muhalefete millet iradesine sahip çıkmakta büyük görev düştüğü uyarısında bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Gazetemiz yazarı Orhan Bursalı, "Millet iradesi çalınabilir mi?" başlıklı yazısında 2023 seçimlerinin bir takım hukuksuzluklarla manipüle edilebileceği iddialarını ele aldı.

2023 Haziranı’nda yapılacak seçimlerin iktidarca manipüle edilebileceği konusunda yaygın bir kanaat olduğunu belirten Orhan Bursalı, "Bu kanaati doğuran nedenleri de çok yaşadık. En son seçim yasasında, il ve ilçe seçim kurullarının başkanlarının ve üyelerinin kıdem esasına göre belirlenmesi kuralı kaldırıldı, kurul başkan ve üyelerinin birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından kura ile belirlenmesi kondu. Ve üstelik henüz iki yıl daha görev süreleri bulunan kıdemli kurul başkan ve üyeleri görevlerinden atılıyor, yerlerine kurayla belirlenecek yeni kurul başkan ve üyelerinin yerleştirilmesi öngörülüyor" dedi.

Yakın dönemdeki seçimlerde ortaya çıkan şaibe iddialarını hatırlatan Bursalı, "Bizzat Cumhurbaşkanı, Üsküdar seçimlerinde dalavere iddiaları için “Atı alan Üsküdarı geçti” demişti.. Özellikle İstanbul seçimlerinde oynanan ayak-hukuk oyunları, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) üstelik sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini iptali, seçim sonuçlarını AKP’nin bir türlü kabul etmemesi… İstanbul seçimlerinde oy torbalarının üzerinde sabahlayan milletvekilleri resmini düşünün… İktidar elemanlarında iradeye saygının olmadığının daha çok örnekleri var" ifadelerini kullandı.

"YSK’nin tam da oy kullanma anında damgalanmamış pusulaların da kullanılabileceği gibi kararları, iktidarın beklentilerine uygun bir yargı profilinin işbaşında olacağının kesin işaretleridir" diyen Bursalı "İl-ilçe kurulları ve YSK, tüm seçimlerin tek ve itirazsız karar merciidir. İktidar “sandıktan çıkamazsak, kurullardan çıkarız” şeklinde özetleyebileceğimiz bir anlayışla seçime gidiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Orhan Bursalı'nın yazısının devamı şöyle:

"HER ŞEY TACİZ ALTINDA

Dün dedik ki milletin egemenliğini tescil edecek her şey iktidar tarafından törpüleniyor, zedeleniyor, önemsizleştiriliyor. Milletin egemenliğinin gerçekleşmesini sağlayacak tüm kurallar...

Sandık güvenliği için muhalefet özel koruyucu önlemler almak zorunda.. Oy pusulaları için özel önlem almak zorunda.. iktidarın elindeki tüm devlet güçlerini seçim süreci içinde baskı araçları olarak kullanmasına karşı, muhalefet önlem almak zorunda… Seçmen listelerinin (kütüklerin) doğru yazılıp yazılmadığının kontrolü, hangi tür sahtekârlıkların kütüklerde yapılabileceğini araştırmak.. hepsi muhalefetin görevleri arasında... Çift oy kullanılma olasılığına karşı önlemlerden tutun, tüm sürecin yasalara uygunluğunu izlemeye kadar.. hepsi..

İktidar güven vermiyor.

Milletin iradesini türlü çeşitli yollardan çalabileceği ve iktidarı devretmemek için her şeyi yapabileceği kanaati çok yaygın. Bu tür kişi egemenliğine dayalı rejimlerde bu hep temel sorun.

Bunların hiçbiri normal bir iktidar, normal bir demokratik hukuk devleti içinde yaşamadığımızın göstergeleri...

Sandıktan tek adamın iradesi mi çıkacak yoksa millet iradesi mi, kuşkular yoğun.

Millete, iradesine sahip çıkma konusunda çok iş düşüyor."